Türkgün.com spor yazarları Tayfun Özsoy ve Hakan Yaşar; Beşiktaş Teknik Direktörü Solskjaer’in derbi planı, Galatasaray’ın Süper Lig’de sezonun ilk mağlubiyetini alması ve Türkiye Kupası’ndaki Fenerbahçe-Galatasaray derbisine dair sorularımızı yanıtladı.
"Solskjaer, Montella gibi 4-6-0 oynattı"
TG-Spor: Beşiktaş, evinde oynadığı derbide Galatasaray’ı mağlup etmeyi başardı. Siyah-beyazlılarda teknik direktör Ole Gunnar Solskjaer’in oyun planını ve oyuncu performanslarını nasıl değerlendirirsiniz?

Tayfun Özsoy: Ole Gunnar Solskjaer, A Milli Takım Vincenzo Montella’nın yaşadığı ‘gerçek 9’ noksanlığını lehine çevirmek için onun gibi 4-6-0 oynattı takımını. Norveçli hoca, santrfor etiketli Immobile ve Semih’i ceza alanında son vuruş için tutmak yerine, topu getirenin işi bitirmesini istedi. Markaja uygun santrfor, kanat bulamayınca Galatasaray savunması işlevsiz kaldı. Okan Buruk, bu taktiğe karşı, orta sahayı kalabalıklaştırıp, özellikle Rafa Silva’ya top atılmasını engellemek yerine oyunu izleyince Beşiktaş istediğini fazlasıyla aldı.
Hakan Yaşar: Aslında Solskjaer mucize bir taktik ve oyun planı geliştirmiş değil. Formsuz Immobile yerine Rafa Silva’yı rakip kaleye daha yakın konumlayıp bitiricilik sorununu çözmek istedi. Buna Galatasaray da yardım etti. Beşiktaş’ın Rafa Silva bağımlığı aşikar. Fenerbahçe ve Galatasaray’ı seyircisi önünde yenmek bir motivasyon sonucu. Problem her maç için bu konsantrasyon olamayışı ve oyun anlayışı ile kadro yapısının sadece büyük rakiplere karşı daha işlevsel olması. İstikrarlı başarı sadece takımın bütünüyle 90 dakika savaşmasına bağlı. Bu da mümkün olamıyor.
Ali Kunak: Her haliyle Beşiktaş'ın bu maça, teknik adamı ile futbolcularıyla başkan ve yöneticileri ile ve de taraftarı ile çok iyi hazırlandığını görmüş olduk. Galatasaray tarafı ise derbide her yönüyle sınıfta kaldı. Eğer Galatasaray bu maçtan puan alsaydı ilahi adalette sapma olurdu.
“Maça hiç çıkmamışlar gibiydi”
TG-Spor: Lider Galatasaray, Süper Lig’de sezonun ilk mağlubiyetini aldı. Yenilmezlik serisinin sonlanması, teknik direktör Okan Buruk ve futbolcular üzerinde psikolojik bir etki yaratır mı?

Tayfun Özsoy: Galatasaray’ın psikolojisini, serinin bitmesinden çok, kenara azalan güven bozdu. Seçeneği yokken Barış’tan sol bek, Berkan’dan stoper yaratan Okan Buruk, kulübesi zenginleştikçe kadro ve oyun hakimiyetini yitirdi. Şampiyon teknik direktör değil de kendini kanıtlamaya çalışan acemi antrenöre dönüşen Buruk, kendi düzenini bozdu. Oyuncuları en verimli şekilde kullanacağına kafasında ‘o maç için düşündüğü’ dizilişe göre sahaya serpiştiren Buruk, oyun ezberini yok etti. İşin uzmanı Mertens’i kesip, İspanya Milli Takımı santrforundan ‘on numara’ yaratma girişimleri, maç içindeki kaydırmalar, tüm iyi niyetleri ile ezberlerini sergilemek isteyen oyuncuların ve oyunun dengesini bozdu. Eğer, Okan Buruk bir an önce toparlanmaz ya da uyarılmazsa, ilk yenilgiyi başka kayıplar izleyecek, olay psikolojinin ötesine geçecektir.
Hakan Yaşar: Galatasaray ve Okan Buruk sezon boyunca 1-2 maçta yaşanacak derecede kötü ruh halindeydi. Maça hiç çıkmamışlar gibiydi. Bu kadar kritik top kayıpları ve pozisyon yerleşimleri bunun net göstergesiydi.
Kötü teknik direktör performansı nedeniyle oyunda dönüş olmadı. Milli maçlardan dönüş, 10 kişi kalınması, hamleler gibi faktörler de yenilgiyi hazırladı. Bu skor uyarı olur ve uyanışın fitilini ateşler mi? Bunu 2 sezondur Galatasaray iyi kullandı. Samsunspor maçıyla bu kadro ve teknik ekibin 3. şampiyonluğu ne kadar istediğini test edeceğiz.
Ali Kunak: Tabii ki namağlup ünvanını kaybetmek önemli bir faktör. Ancak Okan Buruk ve öğrencilerinin halen puan avantajları var. Bu avantajı da değerlendiremedikleri durumda ise, Fenerbahçe'nin puan kaybetme ihtimali Galatasaray tarafının umutlarını yükseltiyor. Bunun bilincinde olup da, maçlara hazırlanırken, motivasyonu ön planda tutup, morallerini de bozmazlarsa sarı kırmızıların ipi göğüslemeye halen yakın olduklarını düşünebiliriz. Kısacası psikolojilerini bozmamak, Galatasaraylıların kendi elinde.
"Bu maçın kaybedeni ligde daha avantajlı duruma gelecek"
TG-Spor: Fenerbahçe, Türkiye Kupası çeyrek finalinde çarşamba akşamı sahasında Galatasaray ile karşılaşacak. Sizce bu eşleşmede hangi takım yarı finale çıkmaya daha yakın? Ayrıca, bu maçın sonucun ligdeki şampiyonluk yarışını nasıl etkileyebilir?

Tayfun Özsoy: Tek maçlık eliminasyon sistemine göre oynanacak bu maçtan ister normal sürede, ister uzatmada, olmadı penaltılarla bir kazanan çıkacaktır. Bu tür maçlarda hangi tarafın kazanacağını bilmek çok güçtür. Ancak, maçın sonrası için, kazanan takımın ligde de çok önemli bir üstünlüğü ele geçireceğini söyleyebiliriz. Şöyle de denebilir, bu maç her ne kadar Ziraat Türkiye Kupası maçıysa da Süper Lig’in sonucuna da etki edecektir.
Hakan Yaşar: Türk futbolunda her kupa değerlidir. Bu maçlar büyükler arasında olduğu zaman değer daha da artar. 2 takımın aynı zamanda şampiyonluk yarışında olması kazanana psikolojik üstünlük avantajı sağlar. Ancak bu maçın öznesi Fenerbahçe, yani kazanma mecburiyeti daha fazla olan tarafı. Güncel form ve saha avantajına bakarsanız Fenerbahçe tura daha yakın. Galatasaray’a yeni bir kupa mı 25. Şampiyonluk mu deseniz tercih bellidir. Fenerbahçe’ye kupa mı 10 yıllık şampiyonluk hasreti mi deseniz yine öncelik ligdir. Kaldı ki bu yarı final maçı. Özetle kupa kaybeden için dünyanın sonu asla değil. Kaybeden için lige yansıması çöküş yerine motivasyona yol açar. Kazanana haliyle moral ve direnç sağlar.
Ali Kunak: Maçın Kadıköy'de oynanması ve Galatasaray tarafının Beşiktaş mağlubiyeti nin hemen sonrasında oraya gelmesi, kağıt üzerinde Fenerbahçe'yi favori yapıyor. Ama yıllardan beri hep söylenir ve doğru çıkar. "Derbilerin favorisi olmaz." Bence bu maçın kaybedeni ligde daha avantajlı duruma gelecektir. Çünkü yarıştığı kulvar sayısını 1'e indirip ona göre konsantre olması o takıma avantaj sağlar. Kazananın moralinin tavan yapacağını da göz ardı edemeyiz. Fakat kupa yolunda yine de ekstradan iki tane zor maç daha oynayacak olması, kupaya veda edenin avantajı olacaktır.