Türkgün.com spor yazarları Uğur Tenekecioğlu, Tayfun Özsoy, Hakan Yaşar ve Ali Kunak ile Süper Lig, kadın futbolu ve Avrupa ligine dair sohbet ettik. Futbolu ve gündemini konuştuk.
"Daum, Türk futbol tarihinin unutulmazları arasına girdi"
1- Türk futbolundan bir Christoph Daum geçti. Bir dönem futbolumuzun önemli isimlerinden birisiydi. Vefatının ardından ne söylemek istersiniz?
Uğur Tenekecioğlu: Alman soğukluğu derler ya, hiç öyle biri değildi Daum. Türkiye’ye çok çabuk adapte oldu. Özellikle Beşiktaş’ta ve Fenerbahçe’de taraftarlardan sevgi ve saygı gördü. Türkçeyi hemen öğrenmesi, İstiklal Marşı’nı ezberlemesi nedeniyle, insanların gözünde bizden biri oldu. İşini ciddiyetle yapan uluslararası niteliklere sahip bir teknik adamdı. Allah rahmet eylesin.
Tayfun Özsoy: Kendine has kişiliği ile öne çıkan Christoph Daum, Fenerbahçe ve Beşiktaş’ın başında Süper Lig şampiyonluğu yaşadı. Türkiye Kupası ve TFF Süper Kupa kaldırdı. Türk insanının sevgisini kazanan Alman teknik adam, bir dönem Bursaspor’u da çalıştırdı. Önemli bir futbol insanıydı. Türkiye’yi hiç unutmadı, Türkiye de onu. 70 yaşında yaşama veda eden Daum, Türk futbol tarihinin unutulmazları arasına girdi.
Hakan Yaşar: Christoph Daum, öncelikle İstiklal Marşımızı kalpten okumasıyla kalbimizi kazandı. Ülkemizde çok önemli izler bıraktı ve birçok konuda öncülük etti. Mesela kulübeye getirdiği enerji ve hareketlilik her zaman hırs anlamında oyuncuları üzerinde pozitif sonuç verdi. Hatta taraftarda da karşılığını hep buldu. Foto muhabirleri maçı bırakıp onun güzel bir karesini çekmek için odaklanırdı. Sadece şampiyon hoca değildi, tüm kalbiyle Türk gibiydi. Fenerbahçeliler onun oynattığı futbolu beğenmezdi ama değerini sonradan anladılar.
Ali Kunak: Daum bizden biri gibiydi. Beşiktaş'a ilk geldiği sene TSYD Kupasındaki Galatasaray-Beşiktaş maçında benim kaldırdığım bir ofsayt bayrağına itirazından dolayı Ahmet Çakar tarafından saha dışına gönderilmişti. Kendisiyle böyle bir tanışmamız oldu ama daha sonraki maçlarda bir araya gelip maç öncesi ya da maç sonrasında uzun sohbetler etme ve bu pozisyonu da konuşma şansım olmuştu. Beni en çok etkileyen yönü İstiklal Marşı'mızı yürekten söylemesiydi. Toprağı bol olsun.
"Kadın futbolu, tribünleri kötü tezahürattan kurtaracak"
2- Kadın Futbol Süper Lig fikstürü bu gün belli oluyor. Kadın Futbolu ülkemizde de dünyada da gittikçe değer kazanıyor, profesyonel takımlar artıyor. Sizce futboldan beklediğimiz seyir ve taraftarlık keyfini Kadın Futbol Süper Ligi’nde bulabilir miyiz?
Uğur Tenekecioğlu: Kadın futbolunun önünü açmak için FİFA ve UEFA inanılmaz çaba sarf ediyor. Kadınlar da bu çabayı karşılıksız bırakmıyorlar. Her ülkede özellikle büyük takımlara kadın futbolunun kalkınması için mali destek veriliyor. Ülkemizde de özellikle lokomotif takımların öncülük etmesi ve rekabeti kadın futboluna kaydırması, heyecanı arttırıyor. Kadın futbolu tribünleri kötü tezahürattan kurtaracaktır diye düşünüyorum.
Tayfun Özsoy: Futbol her ne kadar erkek oyunu olarak kabul görse de kadınların futboldaki ağırlığı giderek artıyor. Dünyada hızla ilerleyen, yaygınlaşan kadın futbolu, büyüklerin rekabete girmesinin de etkisiyle Türkiye’de de görünürlüğü artmaya başladı. Hemen birkaç yıl içinde olmasa da bu şekilde giderse, ilgisi giderek artan, taraftar toplayan bir duruma gelecektir.
Hakan Yaşar: FIFA ve UEFA, son 10 yılda kadın futbolunu çok önemsedi. Bazı ülkeler ve kulüpler cinsiyetçi yaklaşımın tarih olması için ücret eşitliğini savunan kadın oyunculara destek verdi. Türkiye de bu rüzgardan etkilendi. 1990’ların ortalarında kadın futboluna hızlı giriş yaptık, ligi kurduk. Ama 25 yıl unuttuk. Nihat Özdemir’in başkanlığı dönemindeki yeni yapılanmayla kadın futbolu hayalleri gerçekleştirmeye başladı. Sponsorlar işe girdi, 4 Büyükler kadın takımı kurdu. Seyir ve taraftarlık keyfi için umudumuz var ama hala kadın futbolunu amatör statüden ve o küçük sahalardan kurtaramadık.
Ali Kunak: Altyapı olmadan üst yapı olması mümkün değil, kadın futbolumuzda bunun en canlı örneği. Tüm kulüplerimizin kadın futboluna bütçelerinin belli bir yüzdesini ayırmaları zorunlu hale getirilmeli. Yeterli altyapı yatırımları yapılırsa 3-4 sene sonra kadın futbolumuzla ilgili iyi şeyler konuşabiliriz. Ama bu da bizim sabırsız futbol mentalitemize uymaz.
"20 sene önce moda olan erteleme işlerine geri dönülmesi doğru değil"
3- Avrupa maçları için takımların lig maçları ertelendi. Oynadıkları takımların bütçe ve kadro dengelerine bakıldığında Türk takımlarının lig maçlarının ertelenmesi doğru bir uygulama mıdır?
Uğur Tenekecioğlu: Aslında artık takımlar haftada iki, hatta üç maç yapmaya alıştı. Fakat bu ülke puanının önemi nedeniyle artık herkes kendi takımlarını kollamak ve uluslararası maçlarda daha çok gelir elde etmeleri için bu uygulamaya gidiyorlar. Tabi Milli Takımların da sıralamalardaki yerini etkiliyor bu puanlar. Gerektiğinde maçların önemine göre erteleme doğru bir olay.
Tayfun Özsoy: Maçların ertelenmesi futbolda tartışılan bir konudur. Bir görüşe göre futbolcular erteleme olunca tek maça odaklanıp dinlenir, aksi görüşe göre futbolcu maç oynayarak form tutar. Bana göre erteleme olmamalı. TFF çoğunlukla maçı olan takımı korumak, daha diri kalmasını sağlamak için erteleme kararı alıyor gibi görünüyor. Geçmişteki örneklere, alınan sonuçlara bakılınca, çok da yararlı olduğu söylenemez. O yüzden, ortaya federasyonun sorumluluğu üzerinden atmak, bahaneye neden olmamak için karar aldığını söylemek çok da yanlış olmaz.
Hakan Yaşar: Ben şahsi olarak her türlü ertelemeye karşıyım. Dünya 3 günde bir maç oynamayı 50 yıl önce çözdü. Biz A Milli Takım başta hala çözemedik. Erteleme küçük futbol ülkesi davranışıdır. Türkiye küçük futbol ülkesi değil. Sonuçlar iyi olmayabilir ama bizim kalite gücümüz Avrupa’da ilk 6. ama sahada ilk 10’u zorluyoruz. Elemelerde kimle oynasak, zorlanıyoruz. Hep “Onların ligi erken başladı, hazırlardı diyoruz. Sonra maç ritmi lazımken maç erteliyoruz, sıcak diye ligi daha erken başlatamıyoruz. Bu ne perhiz, ne lahana turşusu!
Ali Kunak: Lig takvimi zaten sıkışıkken ve son birkaç yılda bu tür uygulamalar yapılmazken 20 sene önce moda olan erteleme işlerine geri dönülmesi bence doğru değil. Umarım takımlarımız play-off ları geçer bu işten fayda sağlarlar. Ülke puanlarımıza da faydası olur. Ben de yanılmış olurum. Daha grup maçları başlamadan ertelemeler oluyorsa, Grup maçlarında ve inşallah görürüz üst turlarda da ertelemeler olacaktır. Kısacası Lig takvimimizin sarkacağını düşünüyorum.
"Eyüpspor’u ilk haftaların dikkat çekici takımı olarak görebiliriz"
4- İlk haftalar geride kalırken bu sezon Türk futbol seyircisini heyecanlandıracak sürpriz bir takım ve oyuncu tahmininiz var mı?
Uğur Tenekecioğlu: Dört büyüklerle birlikte kurumsal yapısıyla Göztepe, doğru transferlerle Rizespor ve tabi ki, Arda Turan ile Eyüpspor bu sezonun sürpriz takımları olacaktır. Beşiktaş’tan Rafa ve Fenerbahçe’den Maxi bu sezona damga vuracaktır diye düşünüyorum.
Tayfun Özsoy: Avrupa macerasına katılan 5 takımın varlığı ile eksikleriyle 3’üncü haftaya gelen ligde öne çıkan isim deyince, akla Beşiktaş’ın yeni yıldızı Rafa Silva’yı getirebiliriz. Takım olarak ilk kez ligde yer almasına karşın, lig deneyimi çok oyunculardan kurulu Eyüpspor’u ilk haftaların dikkat çekici takımı olarak görebiliriz.
Hakan Yaşar: Ligin henüz 3. haftasında keskin bir yorumda bulunmak zor. Ama alt ligden gelip 7 puan alması hasabiyle Eyüpsor ciddi bir sürprize imza attı. Tabii ki bunda yapılan yatırımların rolü büyük. Tecrübeli oyuncuların katkısı ciddi. Arda Turan ismi mutlaka değerli ama hocalığı büyük sürpriz ve burada kalmaz. Eyüpsporlu Ahmed Kutucu ve Emre Akbaba’dan geri dönüş performansı bekliyorum. Takım olarak Konyaspor ve Başakşehir’i çok daha iyi yerlerde göreceğiz. Umut Nayir de bu sezon pozitif anlamda patlama yapabilir.
Ali Kunak: Bu konuda tahminde bulunmak için henüz daha erken. Takımlar kadrolarını tam oturtamadı ve transfer halen devam ediyor. Ama şimdiye kadar oynanan maçlara baktığımızda Beşiktaş'ın oyunu, aldığı sonuçlar ve Rafa Silva dikkat çekiyor.
