Türkgün Sağlık Bahar Alerjisi Neden Olur? Belirtileri Nelerdir ve Korunma Yolları Nelerdir?

Bahar Alerjisi Neden Olur? Belirtileri Nelerdir ve Korunma Yolları Nelerdir?

Güneş yüzünü göstermeye başladı, doğa uyanıyor… Ancak bahar sadece güzellikleriyle gelmiyor. Artan polen miktarıyla birlikte alerjik reaksiyonlar da kapıda! İşte bahar alerjisinin nedenleri, belirtileri ve korunma yolları…

MUHABİR: Burcu Öner

Bahar aylarının gelişiyle birlikte doğa canlanırken, polen yoğunluğu da artıyor. Bu durum, alerjiye yatkın bireylerde çeşitli sağlık sorunlarını tetikleyebiliyor. Özellikle polen alerjisi, halk arasında bahar alerjisi olarak bilinen mevsimsel alerjik rinit, en yaygın rahatsızlıklardan biri olarak öne çıkıyor.

Bahar Alerjisi Nedir?

Bahar alerjisi, bağışıklık sisteminin zararsız maddelere karşı aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkan bir durumdur. Bu maddelere "alerjen" adı verilir. Polenler, küf sporları, hayvan tüyleri ve ev tozları en sık karşılaşılan alerjenlerdendir. Özellikle ilkbahar ve yaz aylarında ağaçlardan, çiçeklerden ve çimenlerden salınan polenler, burun, göz ve boğaz gibi bölgelere yerleşerek alerjik reaksiyonlara sebep olur.

Bahar Alerjisinin En Yaygın Belirtileri

Sürekli Hapşırma ve Burun Akıntısı

Gözlerde Kaşıntı, Sulanma ve Kızarıklık

Boğazda Kuruluk, Kaşıntı ve Öksürük

Ciltte Kaşıntı ve Kızarıklık

Yorgunluk, Halsizlik ve Konsantrasyon Bozukluğu

Bu belirtiler genellikle nezle ile karıştırılsa da, tekrar eden ve uzun süreli şikayetler alerjik rinitin habercisi olabilir.

Alerjik Rinit ve Bahar Alerjisi Arasındaki Bağlantı

Mevsimsel alerjik rinit, genellikle bahar aylarında görülür ve polenlerle temas sonucu gelişir. Haftada 4 günden az veya 4 haftadan kısa süren belirtiler “aralıklı alerjik rinit”, daha uzun süreli olanlar ise “kalıcı alerjik rinit” olarak tanımlanır. Alerjik rinit, özellikle çocukluk çağında başlasa da her yaşta ortaya çıkabilir.

Bahar Alerjisi Bebeklerde Görülür Mü?

Bebekler de alerjiden etkilenebilir. Ancak 2 yaş altındaki bebeklerde alerji nadiren görülür. Ebeveynlerin alerjik geçmişi varsa, bebekte de alerji gelişme riski yüksektir. Özellikle açık havada geçirilen zaman sonrasında burun akıntısı, göz kaşıma gibi belirtiler gözleniyorsa bir çocuk alerji uzmanına başvurulmalıdır.

Hangi Polenler Alerjiye Neden Olur?

Alerjiye en sık yol açan polenler arasında zeytin, fındık, kızılağaç, pelin otu, kavak, çayır otu ve buğday yer alır. Ağaç polenleri ilkbahar başında, ot ve yabani ot polenleri ise yaz aylarında yoğunlaşır.

Genetik Yatkınlık ve Alerji

Bahar alerjisi genetik bir eğilim gösterebilir. Ailede alerji öyküsü olan bireylerde alerji görülme riski oldukça yüksektir. Çevresel faktörler, hava kirliliği ve modern yaşam tarzı da alerji riskini artıran unsurlar arasındadır.

Bahar Alerjisi Astıma Dönüşebilir mi?

Evet, tedavi edilmeyen veya kontrol altına alınmayan alerjik rinit zamanla astıma dönüşebilir. Araştırmalara göre bahar alerjisi yaşayan bireylerin yaklaşık %30’unda astım gelişme riski bulunur. Bu nedenle erken tanı ve tedavi oldukça önemlidir.

Bahar Alerjisinden Korunma Yolları

Polen yoğunluğunun yüksek olduğu dönemlerde açık havada bulunmaktan kaçının.

Eve girerken kıyafetlerinizi değiştirin, duş alın.

Klima filtrelerini düzenli olarak temizleyin.

Burun temizliği için tuzlu su kullanın.

Maske kullanımı, özellikle rüzgarlı günlerde polenlere karşı koruyucu olabilir.

Çamaşırlarınızı dışarıda kurutmayın, polen bulaşabilir.

Bol su için, dengeli beslenin ve bağışıklık sisteminizi destekleyin.

Sigara dumanından uzak durun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine yönelik baskılarının sürdüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin ana vatan olarak önemine dikkat çekti. Üstel, Kıbrıs Türklerinin 1974 Barış Harekatı sayesinde özgürlüğe kavuştuğunu hatırlattı.

KAYNAK: DHA

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 33’üncü Sinerji Toplantısı’na katılmak için Bursa’ya geldi. Toplantıya Üstel’in yanı sıra KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bursa Vali Vekili Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BALKANTÜRKSİAD Başkanı İskender İskenderoğlu ve iş insanları katıldı. Törende konuşan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden itibaren varoluş mücadelesi verdiğini belirterek, “Her türlü zulme, her türlü baskıya, her türlü işkenceye rağmen kurduğumuz Türk Mukavemet Teşkilatı’yla birlikte ve en önemlisi ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nden o zaman da aldığımız destekle 1974 mutlu Barış Hareketi’yle, Kıbrıs Türk'ü özgürlüğüne kavuştu. O günün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin karar olanı o günün başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ve onun ortağı Necmettin Erbakan ve Türkiye Ordusunun Kahraman Mehmetçiği Kıbrıs Türk'ünün mücahidi ve mücahidesi sayesinde bugünlere geldik. Bugün bakın, o günden çok farkı yok. Aynı zulüm devam ediyor” dedi.

‘ANAVATAN OLMASA KIBRIS TÜRK’Ü FİLİSTİNLİLER GİBİ İNİM İNİM İNLEYECEK’

Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine baskılarının devam ettiğini söyleyen Başbakan Üstel, “Avrupa'nın şımarık çocuğu, Rum Yönetimi, hemen yanı başımızda Yunanistan ve Yunanistan adaları. Herkesin uğrak yeri. Değerli kardeşlerim, Rum'un ne olduğunu Yunan'ın ne olduğunu en iyi tanıyan bizim iş insanlarımızdır. Her gittikleri tanıtım fuarlarında Rum'un ve Yunan'ın baskısını görürler. Ama hiçbir zaman korkmadılar. Hiçbir zaman yılmadılar. Dünyanın her yerine gittiler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni pazarladılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ne yaptıklarını kahramanca bir şekilde oralarda sergilediler. Ve bugün 20 Temmuz 1974’ten bugüne gelene kadar Kıbrıs Türk’ü gerek ekonomisiyle gerek sosyal yaşantısıyla gerekse altyapı zenginlikleriyle bugünlere geldiyse fedakar ve cefakar iş insanlarıyladır. 

Yine en büyük destek Türkiye Cumhuriyeti. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımız. Bizim ana vatanımız olmasa belki de Kıbrıs Türk’ü bugün Filistin gibi inim inim inleyecek. Görüyorsunuz çocukları yakıyorlar, kadınları bombalar altında öldürüyorlar. Ama dünya, nerede dünya? Duyarsız. Biz o günleri geçirdik. Bugünlere geldik. Bundan sonrası bizim için hep ileridir. Onun için burada Balkanlar'dan gelen Rumeli'den gelen güzel insanlara da görev düşer. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kapıları sizlere açıktır. Her zaman Bursa'da yaptığınız işi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de yapabilirsiniz. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ben Başbakan olarak ve hükümetimiz olarak sizlere her türlü kolaylığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘86 MİLYON’DAN KKTC’Yİ ZİYARET EDEN YÜZDE 1’

Türkiye’de bazı medya kuruluşlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni gazino adası olarak göstermeye çalıştığını belirten Üstel, “Hiç öyle değil arkadaşlar. Gazinolar turizmin bir parçası. Bir gelin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mutfağıyla ve yüzyıllar önce değişik milletlerin yaşadığı, bıraktığı tarihi eserleri görün, tarihi eserleriyle buluşun. Tarihi eserleriyle yüz yüze olun. Göreceksiniz ki ne kadar zengin bir kültürü var, ne kadar zengin bir tarih vardır ve ne kadar zengin bir mutfağı vardır. Biz mutfağımızla övünüyoruz. Değerli kardeşlerim, Yunan adalarında ne varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yüz misli vardır. Bunu her platformda söylüyorum ve iddia da ediyorum. 

Gelin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin insanıyla buluşun. Gelin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yatırım yapın. Göreceksiniz ki dediklerimiz popülizm değil, hepsi gerçekçi. Var olma mücadelesi veren bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve onun içinde yaşayan insanlarımız. Baktığımız zaman 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan bugüne kadar 86 milyondan Kıbrıs'ı ziyaret eden yüzde 1. Biz istiyoruz ki daha çok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaret edilsin. İki kardeş ülkenin evlatlarıyız. Tarihten gelen güçlü bağlarımız var. Bu bağlar bugün oluşmadı. Bu bağları bozan zedelemek insanlar olabilir, çıkabilir. Hiç önemli değil. Esas bizim geçmişimiz bir, tarihimiz bir kültürümüz birdir” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *