Türkgün Sağlık Sağlık ve lezzet deposu dut

Sağlık ve lezzet deposu dut

Yaz aylarının başlamasıyla manav reyonlarında yerini alan dut, pek çok kişi tarafından sevilerek tüketilen bir meyvedir. Narin yapısı ile hassas bir şekilde toplanması gereken ve çok değerli olarak satılan dutun faydaları da mevsimi gelmişken araştırılmaya başlandı. İçerdiği yüksek şeker oranı nedeniyle sağlığa zararı var mıdır merak edilirken, diğer yandan da dutun faydaları ve nelere iyi geldiğini öğrenenler şaşırıyor…

Ana vatanı Çin olan dut, içerdiği vitaminler nedeniyle hem hastalıklara karşı korunma sağlarken hem de bozulan sağılığın kazanılmasına rol oynuyor. Kendisi küçük ama marifetleri büyük olan dutun faydaları arasında erken yaşlanmayı önlemek, bağışıklık sistemini güçlendirmek ve göz sağlığını korumak gibi önemli konular bulunuyor…

DUTUN FAYDALARI

BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRİYOR

Dut, vücudu kanserojenlere ve zararlı mikroorganizmalara karşı koruyan en güçlü ve en önemli anti oksidanlardan biri olan C vitamini açıcından oldukça zengindir. Bu nedenle güçlü bir bağışıklık sistemi için kahvaltı sofralarında 1 çay bardağı kadar duta yer vermek uzmanlar tarafından önerilmektedir.

KÖTÜ KOLESTEROLÜ DÜŞÜRÜYOR

Uzmanlar, posalı besinlerin bağırsak hareketlerini düzenleyerek, sindirilen besinlerin çok uzun süre bağırsakta kalmasını ve zararlı bileşenlerin geri emilmesini engellediğini nu nedenle de posalu besinlerin tüketilmesi gerektiğini söylüyor. Dut da içerdiği bol posa (lif) sayesinde kötü kolestrolü düşürmeye ve damar sağlığını korumaya yardımcı oluyor.

GÖZ SAĞLIĞINI KORUYOR

Beslenme ve Diyet Uzmanları dutun içinde bulunan zeaksantinin, özellikle gözün retina kısmında oluşabilecek oksidatif strese karşı koruyucu olmakla birlikte, katarakt gibi hastalıklara karşı da koruyucu olduğunun altını çiziyor.

KANSIZLIĞI ÖNLÜYOR

Dut içeriğinde bulunan çok miktarda demir sayesinde, kırmızı kan hücrelerinin oluşumu çoğalıyor. Kırmızı kan hücreleri ise doku ve organların oksijenlenmesini artırarak, metabolizmanın hızlanmasını yardımcı oluyor. Bununla birlikte,  bu işlevi sayesinde kansızlık ve demir eksikliğinin de önlenmesine destek oluyor.

KANSERE KARŞI KORUYOR

İçerdiği C vitamini, A vitamini ve antioksidanlar ile dut tam olarak kanser savar meyveler arasında bulunuyor. Antioksidanlar; hücrelere zarar veren ve kanserli hücre oluşumuna yol açabilecek zararlı bileşenlerin temizlenmesinde ana savunma hattını oluşturuyor. Dutlarda bulunan çeşitli antioksidanlar, hücrelere zarar veren serbest radikalleri engelleyerek vücudu kansere karşı koruyor.

KAN BASINCINI DÜZENLİYOR

Dut içindeki resveratrol ile kan damarlarındaki belli mekanizmaların işleyişine doğrudan etkide bulunuyor. Resveratrol, kan damarlarında daralmayı önleyen nitrik oksit salınımını sağlayarak, kan basıncının düşürülmesini yarıyor ve kalp krizi, inme gibi hastalıkların oluşumunu engelliyor.

ENFEKSİYONLARLA SAVAŞIYOR

Yapılan araştırmalar, sonunda dutun yapraklarının da faydalı olduğunu ortaya çıkardı. Dut yaprağı çayı vücudun ağrılara ve kronik hastalıklara karşı direncini artırıyor, enfeksiyonlara karşı koruyor ve bunlardan kaynaklanan ağrıları azaltıyor. Ancak tansiyon hastaları veya devamlı ilaç kullanan kişilerin dut yaprağı çayı içmeden önce mutlaka doktorlarına danışması gerekiyor.

ERKEN YAŞLANMAYI ÖNLÜYOR

Beslenme ve Diyet Uzmanları ciltte leke ve kırışıklığı azaltan ve saçları sağlıklı tutan dutun, içerdiği zengin bileşenler ve A vitamini sayesinde cilt sağlığını koruduğunu, erken yaşlanmayı önlediğini söylüyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün 3. Sayfa 2 yıl sonra ilk yudum! Lavabo açıcı içen çocuk, sağlığına kavuştu

2 yıl sonra ilk yudum! Lavabo açıcı içen çocuk, sağlığına kavuştu

Şanlıurfa'da iki yıl önce içtiği lavabo açıcı nedeniyle yemek borusunda ciddi hasar oluşan Şehed Muhammed, Harran Üniversitesi Hastanesinde gördüğü tedavinin ardından sağlığına kavuştu. 2 yıllık tedavi süresince ağızdan su bile alamayan küçük çocuk, mide dokusundan yapılan yeni yemek borusuyla beslenmeye başladı.

Yabancı uyruklu 3 yaşındaki Şehed Muhammed, 2 yıl önce evde oyun oynadığı sırada yanlışlıkla lavabo açıcı içti. Durumu fark eden aile, Harran Üniversitesi Hastanesine başvurdu. 

Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Boleken tarafından yapılan muayenenin ardından küçük çocuk tedaviye alındı. Zorlu geçen tedavi süreci ve başarılı ameliyatın ardından 5 yaşındaki çocuk, 2 yıl sonra hayata tutundu.

“İki yıl ağzından su bile içemedi”

Harran Üniversitesi Hastanesi Çocuk Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Boleken, küçük çocuğun kendilerine başvurduğunda yemek borusunda ciddi bir yanık oluştuğunu tespit ettiklerini hatırlattı.

Uzun süre yoğun bakımda tedavi gören çocuğun aylarca yutma zorluğu nedeniyle ağızdan beslenemediğini anlatan Boleken, "Her ay yemek borusu genişletmeleri uyguladık. Ancak bu girişimler yanıt vermedi. Zamanla hastamız sadece karın duvarından mideye yerleştirilen bir tüple beslenebilir hale geldi. Bu çocuk, iki yıl boyunca ağzından su bile içemedi" dedi.

“Bölgenin sağlık üssü olma yolunda ilerliyoruz”

Prof. Dr. Boleken, hastaya mide dokusunu kullanarak yeni bir yemek borusu oluşturdukları aktararak şöyle devam etti:

"Bu, oldukça kompleks ve uzun süreli bir ameliyattı. Ameliyat, çocuk cerrahisi, göğüs cerrahisi ve genel cerrahiden oluşan multidisipliner bir ekiple gerçekleştirildi. Göğüs Cerrahisinden Prof. Dr. Atalay Şahin, Genel Cerrahiden Prof. Dr. Faik Tatlı ve Çocuk Yoğun Bakım Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Fevzi Kahveci sürece kritik katkılar sundular. Anesteziden hemşirelere, yoğun bakım personelinden diyetisyenlere kadar büyük bir emek verildi. Bu başarı, tam anlamıyla ekip işidir."

Harran Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. İdris Kırhan da sağlık ekibine teşekkür ederek "Bölgenin sağlık üssü olma yolunda ilerliyoruz. Bu tür vakalarda multidisipliner yaklaşım sayesinde çocuklarımızın hayatlarına dokunuyoruz. Ancak bu olay bize bir kez daha gösterdi ki çocuk sağlığında en etkili yöntem önlemedir. Toplumsal farkındalık oluşturmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *