18 Kasım 2024
weather
9°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Sağlık İbn-i Sina 1000 yıl önce yazmış! Baş ağrısından acı günü yaşayan kişiye kadar hepsinin çaresi var! İbn-i Sina'dan reçete

İbn-i Sina 1000 yıl önce yazmış! Baş ağrısından acı günü yaşayan kişiye kadar hepsinin çaresi var! İbn-i Sina'dan reçete

İbni Sina’nın Küçük Tıp Kanunu adlı eseri Bahçeşehir Üniversitesi tarafından Türkçe’ye çevrildi. Prof. Dr. Kadircan Keskin bora tarafından yayına hazırlanan kitapta İbni Sina’nın 1000 yıl önce hazırladığı reçeteler yer alıyor. Keskin bora, İbn-i Sina bin yıl önceden yazdığı kitabında, ilgili bilgileri paylaştı. Söz konusu hastalıklara özel tavsiyeler...

6 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
İbn-i Sina 1000 yıl önce yazmış! Baş ağrısından acı günü yaşayan kişiye kadar hepsinin çaresi var! İbn-i Sina'dan reçete

atılı kaynakların “Hâkim-i Tıb”, diğer bir deyişle “Hekimlerin Piri ve Hükümdarı” olarak nitelendirdikleri İbni Sina’nın bin yıl önce kaleme aldığı Küçük Tıp Kanunu (El Kanun El-Sağir fi’t Tıbb) Bahçeşehir Üniversitesi Yayınları tarafından Türkçe’ye kazandırıldı. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi, aynı zamanda Tıp Tarihi ve Etiği uzmanı Prof. Dr. Kadircan Keskinbora tarafından yayına hazırlanan kitap, 10 makale ve 110 sayfadan oluşuyor. Yazdığı kitaplar asırlarca Batı dünyasında da temel tıp kitapları olarak okutulan İbni Sina’nın Arapça yazdığı Küçük Tıp Kanunu’nda hastalıklar ve tedavileriyle ilgili birbirinden çarpıcı yorumlar yer alıyor; hangi otların hangi hastalıkların tedavisinde kullanıldığı anlatılıyor. Prof. Dr. Keskinbora, Küçük Tıp Kanunu’nun kendisinin aralarında bulunduğu 4 kişilik bir ekip tarafından tercüme edildiğini söyledi: “İbni Sina’nın yazdığı kitapların sayısı 200’ü geçiyor. Küçük Tıp Kanunu ise ‘İlimler Âlimi’ İbni Sina’nın 1013 yılında yazdığı ‘El Kanun fi’t Tıbb’ adlı 5 ciltlik tıp ansiklopedisinin bir özeti. Bu özeti hem öğrencileri için bir el kitabı olsun, hem de daha yaygın okunabilsin diye yazmış.’’

İBNİ SİNA KİMDİR?

İbni Sina 16 yaşında tıp ilmini öğrenmek için kitaplar okumaya başlar. Kısa zamanda tıbbi bilgileri öğrenmek bir yana, yeni tedavi yöntemleri de geliştirir. 19 yaşına geldiğinde ise artık o bir tıp doktorudur. Küçük ve büyük kan dolaşımını birbirinden ayıran âlim olarak bilinen İbni Sina, yasak olmasına rağmen kadavralar üzerinde de çalıştı. İbni Sina’nın Kanun adlı eserlerinin ölümünden 100 yıl sonra Latince’ye çevrildiğini ifade eden Prof. Keskinbora “Bu çeviriler Batı dünyasında adeta patlama etkisi yarattı. Eserleri başta Fransa’nın en meşhur tıp fakülteleri olan Montpellier ve Louvain Üniversiteleri olmak üzere Avrupa’daki tıp fakültelerinde temel kitap olarak okutuldu. Bir bakıma İbni Sina 700 yıl Avrupa’nın da tıp hocası oldu” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç ise “İbni Sina bin yıl önce Hidrosefali adı verilen hastalığın beyin ve omurilik sıvısının bir dolaşım bozukluğu olduğunu düşünmüş ve beyin sıvısının boşaltılmasının gerekli olduğunu kanunda bildirmiştir. İbni Sina’nın bin yıl önce gördüğü bu gerçek bu alandaki güncel tedavinin esasını oluşturan temel ilkedir’’ diye konuştu. 980-1037 yılları arasında yaşayan İbni Sina kulunç hastalığı nedeniyle öldü.

İbn-i Sina'nın önerdiği çözümler, günümüzde uzmanlar tarafından da tavsiye edilebiliyor. İşte o tavsiyeler...

Baş ağrısından kurtulmak için kan verin, yumurta yiyin!

BAŞ AĞRISINA HACAMAT

“Ateşli baş ağrısı kandan olur. Alameti ise yüz kızarması, damarların barizleşmesi, nabız atılının büyümesidir. İlacı kan vermek ve hacamat (vücuttaki pis kanın atılması) yaptırmaktır. Alınması gereken gıda yumurta sarısı, hindiba ve sirkedir.’’

ACI ÇEKENİ HAMAMA GÖTÜRÜN

“Aşktan hüzün, uykusuzluk, sayıklama meydana gelirse akli dengesini kaybetmesinden korkulur. Bu durumda çorba türü sıvı yiyeceklerle beden nemlendirilmelidir. Her gün hamama götürülür. Menekşe yağı koklatılır. Bu bedenin ilacıdır. Ruhun aşkına gelince bu bir psikolojik hastalık türüdür. Bu kişiye nasihat edilmelidir. Ta ki duyguları olabildiğince hafiflesin. Ya da daha başka işlerle düşüncesinin meşgul edilmesi gerekir.’’

ASTIMA BAL-BADEM

‘Hekimlerin Piri’ astım hakkında da şu şifalı bitkileri öneriyor: “Bir kimse yürürken hareketlerinde nefes darlığı ile birlikte sert sallantı ve göğsünde ağırlık varsa pişirilmiş kuru zufa otu yedirilir, ada soğanı sıyrığı (yalamtık), geven, sarı incir, kabuksuz badem ve bal ile birlikte yedirilerek içirilir. Ceviz yağı ile birlikte nohut suyu, dereotu, yedirilir ve sıcak su içirilir.’’

BÖBREK TAŞI FORMÜLÜ

“Böbreklerde şiddetli ağrı meydana gelir ve hastanın idrar kabında kum kalırsa böbreklerde oluşmuş taşlardan dolayıdır. Hastaya şu ilaçlardan biri verilir: Kabuksuz karpuz çekirdeği veya çekilmiş üzüm çekirdeği veya kereviz ve anason çekirdeği verilir. Diken çekirdeği, gül çekirdeği, gül, hatmi tohumu, molehiya tohumu birer dirhem ağırlığında öğütülür, taze, mayhoş meşrubatla ezilerek içilir. Ağır yemekler ve süt ürünlerinden men edilir, acı badem yağı ile siyah nohut yedirilir.’’

UÇUK VE MANTARA SİRKE

“Uçuk ve mantar tedavisine bölgeye uygulanacak olan ilaç, sarı terminalia tohum özü, meyan kökü yaprağı karışımının ezilmesi bölgeye sirke yağ ve petekle sürülmesidir. Gıda hafifletilir.’’

‘YEMEKTEN ÖNCE BİR MİKTAR SPOR YAPIN’

* Hareket doğal ısıyı harekete geçirir, geliştirir. Hareketsizlik doğal sıcaklığı dondurur ve söndürür.
* Yemekten önce bir miktar spor yapın. Öncesinde ve sonrasında dinlenin. Yemekten sonra hareket etmeyin.
* Tek cins yemek ile yetinilmemeli, farklı yemekler yenmeli. Çünkü bu tedbir bakımından önemlidir.
* Yemeklerin farklı renklerde olması da önemlidir. Ancak her zaman olması gerekmez.
* Yemek yağlı ise bunun yanında tuzlu veya acı yerse; yine tuzlu ve acı yerken yağlı bir şey yemesi iyidir. Yemek ekşi ise yanında tatlı yemesi zorunludur. Tatlının yanında ekşi de böyledir.

‘Hamurlu tatlılar damarları tıkar’

İbni Sina, tatlılar hakkında bin yıl önce şu çarpıcı değerlendirmeyi yapmış: “Tatlılar iki türlüdür. Ballı ve hamurlu. Ballı olanlar ağızda eriyip mideye giderse sindirime yardımcı olur. Hamurlu olanlara gelince, bunlar katıdır, sindirimi ağırdır. Damar ve eklem tıkanıklarına sebep olur. Tatlılar kan yapıcıdır, cinsel iktidara yardımcıdır.

‘Yemekten sonra ılık su içmeyin’

“Yemekte hoş olmayan çeşide gelince; kızartma ile haşlama, kırmızı et ile balık, kurutma ile taze, et ile süt, yumurta ile et, baklagiller ile balık bir arada yemek doğru olmayan karışımlardır. Su içmek yemek üzerine susuzluğu giderir. Bunun yemekten çok olmaması gerekir ki söndürücü olsun. Yemek ile midenin kütlesi arasına girsin. Soğukluk derecesi ise insana çok açık biçimde kendisini göstermeyecek kadar olmalı. Ilık suda bir hayır yoktur.’’

‘İbni Sina’ya göre eğitim yaşı 7 mi?’

“Çocuk yedi yaşına girmeden önce yorucu ve rahatsız edici işlerin altına itilmemeli, bu şekilde bir eğitim ve terbiye etme yoluna gidilmemelidir. Çünkü bu çocuğun dinamizmini kırar, güzel yetişmesine engel olur.’’

‘Aşırı uyku kişiyi aptallaştırıyor’

“Uyku organları dinlendirir ve yemekleri sindirir. Kişiyi ve nefsi korur. Bedendeki doğal hareketler uyku ile olgunlaşır. Aşırı uyku bedeni soğutur, kişiyi aptallaştırır, yüzü kurutur. Uykusuzluk ise cesedi kurutur, nemini temizler, güçleri çözer, iradeyi engeller, mizacı bozar. Aşırı uykusuzluk hali akli dengesizliğe sebep olur.’’

‘7-14 yaşta meyve suyu içirmeyin’

“Anne bebeğini sütten kestiği zaman yemeğe dönmelidir. Yemeklerin en hafif ve yumuşağı ile başlanmalı, ağırlarına doğru yavaş yavaş ilerlemelidir. Yedi yaşından sonra, 14 yaşına erişinceye kadar çocuğa meyve suyu içirilmemelidir. Çünkü bu beyin ve sinir sistemini zayıflatır.’

İbn-i Sina asırlar öncesinden tümör belirtileriyle ilgili 3 bilgiyi paylaştı. Belirtilerin bir kısmının özel duyularla anlaşılabileceğini açıklayan İbn-i Sina, pek çok hastalıkta cilt rengi, ısısı ve sertliği gibi durumların teşhisi daha da kolaylaştırdığını aktardı. İbn-i Sina'nın tümör ve ödemlerle ilgili bahsettiği belirtiler;

· Eksternal ödem ile tümörler rahat bir şekilde görülerek hissedilebilir.

· Derin apseler ve enflamasyonlar, ateş yükselmesi.

· Tutulan organların ağrıya duyarlılığı varsa, batıcı bir ağrı hissedilir. Soğuk apselerde ise ağrı olmaz..

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Trump'ın davasını inceleyen savcı okları FBI'ya yöneltti

Trump'ın davasını inceleyen savcı okları FBI'ya yöneltti