Türkgün Sağlık Masa başında çalışanlar dikkat: Duruş bozukluğu ciddi problemler oluşturabilir!

Masa başında çalışanlar dikkat: Duruş bozukluğu ciddi problemler oluşturabilir!

Kütahya'da Fizyoterapist Nur Özkalay, duruş bozukluğunun sıkça karşılaşılan bir sorun olduğunu belirtti. Özellikle çocuklarda başlayan bu sorunun ilerleyen yaşlarda postür bozukluğuna dönüşebileceğini vurguladı. Erken teşhis ve tedavinin yaşam kalitesini artırabileceğini ifade etti, ayrıca masa başında çalışanlara önerilerde bulundu.

KAYNAK: İHA

Kütahya'da Fizyoterapist Nur Özkalay, duruş bozukluğunun toplumda sıkça karşılaşılan bir sorun olduğunu belirtti. Özellikle okul çağındaki çocukların bu problemlerle sıkça karşılaştığını ifade eden Özkalay, sürekli masa başında çalışmanın ve ağır çantaların taşınmasının çocuklarda duruş bozukluğu yaşanmasına neden olduğunu vurguladı. Bu durumun, çocukluk döneminde başladığını ve ilerleyen yaşlarda postür bozukluğu olarak devam ettiğini söyledi.

Özkalay, "Eğer bu sorunlar düzeltilmezse, ileriki yaşlarda sırt düzleşmesi gibi ciddi problemler ortaya çıkabilir" dedi.

Duruş bozukluğu kifoz, lordoz ve skolyoz gibi rahatsızlıklara yol açabilir

Duruş bozukluğunun kifoz, lordoz ve skolyoz gibi rahatsızlıklara yol açabileceğine dikkat çeken Özkalay, bu durumların tedavi edilebilir olduğunu belirtti. Özellikle erken teşhis ve müdahalenin, daha iyi sonuçlar elde edilmesine yardımcı olduğunu dile getirdi.

Skolyozda, açı büyümeden müdahale edilirse, çocuklarda ve gençlerde etkili bir tedavi sürecinin başlatılabileceğini kaydeden Özkalay, "Erken teşhis ve tedavi, yaşam kalitesini artırır. Zira ağrılar zamanla artarak devam edebilir. İlerleyen yaşlarda kemik yapısının oturması, bazı sorunların değiştirilmesini zorlaştırır. Bu nedenle erken teşhis hayat kurtarıcıdır" şeklinde konuştu.

Bilgisayar Başında Doğru Duruşun Önemi | IIENSTITU

Masa başında çalışan bireyler içinse, çalışma sürelerinin 7 saatin üzerine çıkmaması gerektiğini belirten Özkalay, "Örneğin, 1 saat masa başında çalıştıklarında 10 dakika yürüyüş yapmaları önerilir" dedi.

Özkalay, ayrıca, kullandıkları sandalyenin ortopedik olmasının, bilgisayar ekranının altına bir yükseltici konulmasının ve boyun açısının korunmasının da önem taşıdığını vurguladı.
Özkalay, çeşitli egzersizlerin de duruş bozukluklarının önlenmesinde faydalı olacağını ekledi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Anne Çocuk Topuk kanı nedir, neden alınır?

Topuk kanı nedir, neden alınır?

Yeni doğan bebeklerden alınan topuk kanı, çeşitli kalıtsal ve metabolik hastalıkların erken teşhisi için büyük önem taşıyor. Doğumdan sonraki ilk 48 ila 72 saat içinde uygulanan bu test, bebeklerin sağlıklı bir geleceğe adım atmasında kritik rol oynuyor. Topuk kanı nedir, neden alınır?

MUHABİR: Burhan Tural

Yeni doğan bebeklerden doğumdan sonraki ilk günlerde alınan topuk kanı, çeşitli kalıtsal ve metabolik hastalıkların erken teşhisi için yapılan basit ama hayati bir tarama testidir. Genellikle bebeğin topuğundan birkaç damla kan alınarak özel bir karta damlatılır ve laboratuvara gönderilir.

Bu test sayesinde fenilketonüri, konjenital hipotiroidi, biyotinidaz eksikliği, kistik fibrozis ve bazı diğer nadir hastalıklar erken dönemde tespit edilebilir. Bu hastalıklar erken fark edilmediğinde, bebeğin gelişiminde geri dönüşü olmayan ciddi sorunlara yol açabilir. Ancak erken tanı sayesinde uygun tedaviyle normal bir yaşam sürmek mümkündür.

Topuk kanı testi acı verici bir işlem değildir; genellikle birkaç saniyelik bir rahatsızlık yaratır. Bu nedenle ebeveynlerin bu uygulamadan çekinmeden bebeklerinin sağlığı için testi yaptırmaları önerilir.

Sağlık Bakanlığı, hala topuk kanı taramasını öneriyor ve özellikle reddedilmediği sürece bu test Türkiye’de, rutin olarak her yeni doğan bebeğe uygulanıyor.

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), yenidoğan tarama testlerini halk sağlığı açısından yüksek öncelikli müdahaleler arasında değerlendiriyor. DSÖ’ye göre, bu taramalar sayesinde çocuklarda zeka geriliği, gelişimsel bozukluklar ya da yaşamı tehdit eden metabolik hastalıklar erken dönemde fark edilerek kalıcı hasarlar önlenebiliyor.

Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) de benzer şekilde topuk kanı testinin, yenidoğan ölümlerini ve engelli yaşam oranlarını düşürmede kanıta dayalı en etkili yöntemlerden biri olduğunu belirtiyor. Kurum, testin uygulama zorunluluğu olmasa da her ebeveynin bu taramayı reddetmeden önce bilimsel bilgiye dayalı karar vermesi gerektiğini vurguluyor.
Birleşik Krallık Ulusal Sağlık Sistemi (NHS) ise, yenidoğan taramalarının ülke çapında düzenli olarak yürütüldüğünü ve her yıl binlerce bebeğin hayatını değiştirdiğini açıklıyor. Sadece 1 damla kanla yapılan bu testin, uzun vadede hem bireysel hem toplumsal sağlık giderlerini ciddi şekilde azalttığı belirtiliyor.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *