Hücre Kimyası isimli kitabın yazarı olan Prof. Dr. İlhami Çelik son günlerde Koronavirüs Bilim Kurulu adına yaptığı çalışmalar ve kamuoyuna verdiği bilgilerle daha çok konuşulmaya başlandı. Pek çok kişi Prof. Dr. İlhami Çelik kimdir? araştırması yapmaya başlandı. Haberimizde, Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi İlhami Çelik’e dair bilgileri okurlarımız için bir araya getirdik…
PROF. DR. İLHAMİ ÇELİK KİMDİR?
Akademisyen, Tıp Profesörü, Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi. Eskişehir Anadolu Üniversitesi Fen Fakültesi / Kimya Bölümü (1998) mezunu. 2001’de yüksek lisan, 2007’de doktora çalışmalarını tamamladı. 2015’de Doçent, daha sonra Profesör unvanını aldı.
Prof. Dr İlhami Çiçek, aynı bölümde Organik Kimya Anabilim Dalı öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.
“Hücre Kimyası” adlı bir kitabı yayımlanmıştır.
"KORONA KORKU SENDROMU OLUŞTU"
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, insanlarda "Korona korku sendromu" oluştuğunu belirterek, yeni tip koronavirüsle (Kovid-19) mücadelenin korku ve panikle kazanılamayacağını söyledi.
Bilim Kurulu Üyesi Çelik'ten çok önemli 27 gün uyarısı
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, koronavirüsün vücutta 14 gün ile 27 gün arasında kalabileceğini söyleyerek, "Bizim çalışmalarımızda 14 günü aşan uzun süre kalan hastalarımız oldu. 27 güne kadar temkinli olmakta fayda var diye düşünüyorum" dedi.
Prof. Dr. İlhami Çelik, DHA'ya yaptığı açıklamada, koronavirüs tedbirleri kapsamında vatandaşların evde kalmalarının önemli olduğunu söyledi. Prof. Dr. Çelik, koronavirüsü yenen hastaların tekrar hastalanma riskine ilişkin, "Koronavirüsü yenen insanların tekrar hastalanması çok zor bir ihtimal gözüküyor. Antikor oluşup oluşmadığını ölçmek için henüz teknik bir imkan bulunmuyor. Antikorun koruyucu durumu tam belirlenmiş değildir. Herkeste oluşuyor mu, onu da bilmiyoruz. Örneğin belirtisi geçenlerde antikor oluşmadığı kanısındayız. Yaptığımız çalışmalara göre bu ne kadar korur, immün plazma ile bunu daha net ortaya koyabileceğiz. İmmün plazma verilen hastalar var; ama henüz net sonuçlar ortaya çıkmış değil. İstanbul'dan bildirilen bir vaka vardı. Bizim de hastanede yaptığımız çalışmalar var. Hastanın birinin iyi olmaya gittiğini görüyoruz, ancak bunun için zaman gerekiyor. Bunu konuşmak için çok erken" dedi.
Çelik, AA muhabirine yaptığı açıklamada, banyo, elbise ve günlük temizlik gibi konularda hijyene dikkat edilmesi gerektiğini söyledi.Temizlikteki ölçünün takıntı haline gelmemesi uyarısında bulunan Çelik, bu durumun kişiyi olumsuz etkileyebileceğine dikkati çekti.
Çelik, virüse yakalanmamak için temkinli olunması gerekliliğini hatırlatarak, şunları kaydetti:"Çok temkinli olmakla beraber vaka sayısındaki azalma ümit verici. Haziran ayına doğru bu vakaların çok azalacağını, belki ülkemizde artık kalmayacağını söyleyebiliriz. Ancak buradaki en önemli nokta; vatandaşlar kurallara, izolasyona ve evde kalmaya özen göstermeli.
Eğer bir an olsun yanlışlık yaparsak bu salgın tekrar yukarı yönlü seyretmeye başlayabilir. 65 yaş ve üzeri, 20 yaş ve altının evde kalması önemliydi. Bunda başarılı olundu. Diğer 20-65 yaş arasındaki grup ise evini geçindirmesi gereken insanlar. Hepsinin evde tutulması çok zor bir karar. Evde kalan grubun da canları çok sıkılıyor, salgının psikolojik yönü çok önemli. İnsanların sinirleri laçka olmuş durumda. Biraz sabredelim ve ümitli olalım. Bu salgın mutlaka bitecek. Dünyada tamamen yok edilemese bile sosyal mesafe korunarak ülkemizde bu sayıyı azaltabiliriz. Şu anda yapmamız gereken şey kurallara uymak.
"Solunum cihazına bağlı hasta sayısının azaldığını belirten Çelik, bunun hasta sayısında önemli bir gösterge olduğunu ifade etti.
Virüsün kontrol altına alınması ile ilgili de konuşan Çelik, "Yeni vaka ortaya çıkmaz, mevcut hastaları da biz iyileştirip evlerine gönderirsek, biz bu salgını belirli noktada durdurduk diyebiliriz." dedi.-
"FİLYASYON ÇALIŞMALARI ÇOK İYİ GİTTİ"
Koronavirüs salgınına Türkiye'nin iyi hazırlandığını dile getiren Çelik, sözlerini şöyle tamamladı:
"Ne yapacağımızı planladık. Domuz ve kuş gribinde hazırladığımız pandemi planlarımız vardı. Bunları hastanemize uyarladık. Ancak en önemli şey şu oldu; Türk hekimleri cesur davranıyor ve vakaların üstüne ciddi bir şekilde gidip anlamaya çalışıyor. Sağlık altyapımız da gayet iyi. Yoğun bakımlarımız dolmuş değil. Filyasyon çalışmaları çok iyi gitti. Bulaştıran ve bunların temasları tarandı. Bu bir ekip işi ve çok da iyi yapıldığını düşünüyorum."