Güney Amerika gezisinden dönen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Sayın Bahçeli ile görüşmemiz gerekir. Cumhur İttifakı’nı diri tutmalıyız” açıklaması bir köşede dursun hele… “Karşılıklı jestler” onları deli ediyordur herhalde… Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Kahveci’nin tabiri ile “Malum-Sen”e kapak olsun… İktidar ile “pazarlık masasındaki bir sendikanın, diğer sendikaları masada istememesinin amacı” ne olabilir? “Sarı sendika” deyince de kızıyorlar! “İktidar yancılığının” ortaya çıkmasından… Ya da beklentilerin çok yüksek olduğu bir dönemde, “geçmiş dönemlerdeki gibi memuru yine üç kuruşa satış”ın su yüzüne çıkmasından çekindikleri için…

Adam, 16 yıldır iktidar baskısıyla zorla üye edilen memurların temsilcisi… Öğrenciliğinde Erbakan Hoca’nın MGV başkanlarından… Şubat-2015’den beri Memur-Sen Genel Başkanı… Adam, yaslamış sırtını AKP’ye, “Biz bir emek hareketiyiz, siyasi hareket değiliz” diyor! Halbuki “Grev hakkı istiyoruz, siyaset hakkı istiyoruz. Anti demokratik, çağ dışı kılık kıyafet yönetmeliğinin değiştirilmesini bekliyoruz” diyen de o… “Üniversitede bir akademisyen ve Meclis’te bir vekil sakal bırakabiliyorsa, kamudaki adam da sakal bırakabilsin, kravat takma mecburiyetinde kalmasın” diyen de… “Danıştay’ın Andımız’ın okullarda okutulması kararını asla tanımayacağız!” diye yırtınan da o! “Memur-Sen olarak bizim eski Türkiye ile sorunumuz var. Çünkü eski Türkiye bizi tanımadı” diye höyküren de… Adam, Mustafa Sabri, İskilipli Atıf ve Said-i Kürdi’nin sevicisi… Yani cumhuriyete, Atatürk’e söven hainlere bayılıyor… Yeni Bakan Selçuk’a kadar Milli Eğitim’den elini hiç çekmedi…

Liyakat, ehliyet önemli değil onlar için… Devlet kadrolarında kendilerine diklenen tecrübeli memura tahammülleri yok: “Memur-Sen, hiçbir zaman bir bürokratın dizayn edebileceği bir konfederasyon değil!” Milli eğitimdeki liyakatsiz kadrolaşma, Diyanet’e bolca tahsis edilen kadroların devlet kurumlarına dağıtılması, atamalarda “mülakat” hilesiyle milliyetçi-ülkücü kadroların tasfiyesi, cemaat-tarikat mensuplarının sinsice yerleştirilmesi hep bu sendikanın hüneri… Andımız’a düşmanlıkları aşikar, mahkeme kararını tanımıyor… Siyasi baskılarla üye yaptıkları memurlardan çatır çatır alınan aidatlarla beslenen bu sarı sendikanın umurunda falan değil memurlar… Memur alımlarında, öğretmen atamalarında, yönetici atamalarında takındıkları tavrı biliyoruz… Kamu görevlilerinin “ek gösterge probleminin çözülmemesinden tüm kamu görevlileri sorumluymuş”, yeni çalışma yapılması gerekiyormuş! “Sözleşmeli öğretmenlik, öğretmen açığının somut tezahürü”ymüş! Akıllarına hiç Kerkük gelmeyen, hiç Uygur Türkleri gelmeyen sendikacı… Sendika olarak, “Yemen’e verdikleri 200 bin liralık insani yardım”dan bahsediyor! Böyle diyor Malum-Sen Genel Başkanı Beyefendi… Özrü kabahatinden büyük…

Taşeronların, EYT’lilerin, emeklilerin derdi önemli değildi. Türkiye Kamu-Sen ve MHP’nin seçim öncesi atakları ile taşeron kadroya alınabildiği halde… “Taşeron işçilere yönelik kadro düzenlemesi sevindirici bir karardır” ve “Çalışma hayatı açısından büyük bir sorun haline dönüşen taşeron konusu Cumhurbaşkanımızın müjdesi ile olumlu bir noktaya evrilmiştir” yalakalığı onlara ait… Şimdi de… 16 yıllık AKP iktidarında palazlanan sarı sendikacının sendikası, seçim önü ona buna boncuk dağıtma derdine düşmüş yine… Aile bütünlüğü bozulmuş kamu görevlilerinin… Koca bir yerde, eş bir yerde… Sözleşmeli belası yiyip bitiriyor memuru… Umurunda mı? Kendilerinden olsunlar yeter! Kalkmış, diğer sendikalar pazarlık masasına oturmasın diyor… Yine satacaklar memuru demek ki! Bakalım “Cumhur İttifakı jestleri”nden sonra ne yapacaklar?

Mail: [email protected]