CHP'ye yönelik değişim çağrıları haftalardır karşılık bulmayan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, bir internet sitesi kurarak 'İktidar İçin Değişim' manifestosu yayımlandı. Partisindeki değişime öncü olabileceğini belirterek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun koltuğuna göz diken İmamoğlu, manifestosunda "İhtiyaç ortadayken, hiçbir şey olmamış gibi davranmak, eski yanlışlarda ısrar etmek, yenilgiden acı çeken milyonlarca vatandaşın duygularını anlamamak demektir." ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu ise İmamoğlu'na kapıyı kapatıp, "CHP'yi yönetmek şirket yönetmeye benzemez" diyerek 'Koltuğu bırakmıyorum' mesajı verdi.
AK PARTİ'DEN DİKKAT ÇEKEN ÇIKIŞ
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Habertürk TV canlı yayınında CHP içerisinde yaşanan krizle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na tepki gösteren Çelik, "Yargıyla ilgili genel eleştirilerde bulunabilir bir muhalefet partisi lideri. Yargı uygulamaları, standartları vs. diye. AB meselesi isimler üzerinden bir şekilde konumlandırması bana biraz garip geldi. Söylemesi gereken şey, yargıyla ilgili eleştirisi varsa, genel olarak alınan kararlarla ilgili konuşur. Bu dosyalarla tek tek kanaat ortaya koyacak hali yok. Bunlar indirgemeci yaklaşımlar. Bir muhalefet lideri yargıyı eleştirir ama tek tek isimler, yürüyen davalar üzerinden görüş bildirmesi ana muhalefet partisinin yargıya müdahalesi oluyor." diye konuştu.
Çelik'in diğer açıklamaları şöyle:
"CHP'DE BİR NAVİGASYON PROBLEMİ VAR"
Değişime reform, demokratikleşme, vizyon anlamı yükleriz. CHP değişim daha önce yasaklıydı. Statükonun partisi. Şimdi denetimli serbestliğe geçti konu. Geçen kimin nasıl konuşacağına dair bir bildiri yayınlamışlar. Ben burada şunu arıyorum. Değişim diyenler içerisinde kim demokratik perspektifini, reform siyasetini koyuyor masaya? Birisi var, 6'lı Masa kurduğunu söylüyor. Cumhurbaşkanı adayı oldu. Ağır bir yenilgi aldı. Seçimin ilk turunda terör örgütlerinin destek açıklamaları karşısında 'Siz kim oluyorsunuz bize destek veriyorsunuz' yaklaşımına girmedi. İkinci turda Avrupa'daki aşırı partinin sloganları sayın Kılıçdaroğlu'nun sloganı haline gelmiş. Burada bir navigasyon problemi var. Hangi yöne dönecekler? Sayın İmamoğlu değişim talep ediyor. Sayın İmamoğlu 14 Mayıs akşamı çıktı '13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu adına konuşuyoruz' dedi. Daha sandıklar sayılıyor, millet iradesi tecelli etmemiş. Bu bir hata değil. Nasıl olur da bir siyasetçi sandık sonucu ortaya çıkmadan sonucu ilan eder.
"BU TALEP DEĞİŞİM DEĞİL BİR PAZARLIK"
Sayın İmamoğlu aşırı cinsiyetçi söylemi, kendi partisi içinde bir il başkanına kullandı. Bu bir değişim talebi değil. İstanbul belediye başkanlığına yeniden aday olmakla ilgili bir pazarlık olduğunu düşünüyorum. Geçmişte değişim dönemlerde siyaset yapmış kişiler birtakım belgeler, raporlar yayınlardı. Bir gayret olurdu. Üçüncü değişim talep eden Avrupa'da faşist siyasi hareketleri takip eden bir belediye başkanı Ankara'ya yürüyor. Bunun nesi değişim? Şu ana kadar bir kişi siyasi perspektif koyduğunu söyleyebilir mi? Bu bir siyasal değişim tartışması değil. Siyasal değişim reform, demokratik talep ve vizyon barındırır. Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki, "Ben büyük değişim gerçekleştirdim. İlk defa AK Partililer seçimi kazanıp kazanamayacaklarına dair tereddüde düştüler" diyor. Seçimi kaybetmiş ama neymiş AK Parti'de tereddüt oluşturmuş. Bu büyük değişimmiş. Gerekirse 16 Masa kurarım diyor. Buradan bir perspektif çıktı mı? Oradan çıkan milletvekilleri CHP'nin Meclis Başkanı adayına dahi oy vermedi. Defalarca seçim kaybetmiş birisi bu kadar 'o koltuktan git' diyorlar. Koltukta kalıp demokrat oluyor. Girdiği her seçimi kazanmış Cumhurbaşkanımıza diktatör diyor. CHP tüm eleştirileri zihniyet üzerinden mi yapıyor aldıkları sonuç üzerinden mi yapıyor? Sayın Cumhurbaşkanımız çok yüksek siyasal katılımlarla elde ediyor?