22 Kasım 2024
weather
14°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Siyaset Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararı neydi?

Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararı neydi?

Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararı neydi? sorusu, son günlerde yeniden konuşulur oldu. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, YSK'nın İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinin iptaline ilişkin verdiği karar üzerine resmi Twitter hesabından yaptığı açıklama ile gözlerin yeniden Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 Kararı'na çevrilmesine neden oldu. Peki, Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararı neydi?İşte o kararın ayrıntıları...

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararı neydi?

Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararı neydi? üzerinden yaklaşık 12 yıl geçemesine rağmen Abdullah Gül'ün yaptığıı açıklama ile yeniden gündeme gelen Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 Kararı pek çok vatandaş tarafından araştırılıyor. 31 Mart yerel seçimlerinden sonra, usulsüzlük yapıldığı gerekçesiyle AK Parti ve MHP tarafından YSK'ya başvuru yapılmış, YSK'da bu başvuruları haklı görerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptaline ve seçimlerin 23 Haziran 2019 tarihinde yeniden yapılmasına karar vermişti. Bu karar çeşitli kesimlerden farklı tepkiler alırken, konu ile ilgili açıklama yapan isimlerden biri de 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül oldu. Resmi Twitter hesabından yaptığı açıklamada Gül; Anayasa Mahkemesi’nin 2007 yılındaki haksız “367 Kararı” karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan Yüksek Seçim Kurulu’nun dün aldığı kararı duyunca aynı duyguları yaşadım.Yazık, bir arpa boyu yol alamamışız. yorumunu yaptı.Peki, Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararı neydi?İşte konunun ayrıntıları...

Anayasa Mahkemesi'nin 2007'deki 367 kararı neydi?

Sabih Kanadoğlu ve Yaşar Büyükanıt ne demişti?

2000 yılında 10. Cumhurbaşkanı seçilen Ahmet Necdet Sezer'in görev süresi 16 Mayıs 2007'de doluyordu.

TBMM'ye cumhurbaşkanlığı adaylığı için son başvuru tarihi 25 Nisan, ilk tur oylama günü ise 27 Nisan olarak belirlendi.

Anayasa'nın 102. maddesine göre cumhurbaşkanı seçilebilmek için, ilk iki turda nitelikli çoğunluk (367 oy), sonraki iki turda ise salt çoğunluk (276 oy) aranıyordu.

Eski Yargıtay Başsavcısı Sabih Kanadoğlu, 26 Aralık 2006'da Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazısında, 367'nin sadece karar yeter sayısı değil, aynı zamanda toplantı yeter sayısı olduğu görüşünü ortaya atmıştı. Kanadoğlu, oylamalara en az 367 milletvekilinin katılması gerektiğini, aksi halde sonucun geçersiz olacağını iddia etmişti.

Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ise TBMM'de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçiminde "cumhuriyetin temel değerlerine sözde değil, özde sahip olan bir kişinin cumhurbaşkanı seçilecek olmasını" umduğunu söyledi.

CHP, AYM'ye başvurdu

Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan da aylarca süren spekülasyonların ardından aday olmamaya karar verdi. Erdoğan, Büyükanıt'ın sözlerinden birkaç gün sonra Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Meclis Grup Toplantısı'nda Gül'ün adaylığını şu sözlerle açıkladı.

"Yaptığımız değerlendirmeler neticesinde bir isim ortaya çıkmıştır. Bu isim de bugüne kadar beraber bu yılda olduğumuz, bu hareketi beraber kurduğumuz Abdullah Gül kardeşimdir."

İlk tur oylama 27 Nisan 2007'de yapıldı. O dönem mecliste iki parti vardı, CHP ve AKP. CHP oylamaya katılmadı. Toplam 357 oy kullanılırken, Abdullah Gül 352 oy aldı. Oylamanın hemen ardından CHP "367 iddiasıyla" seçimi Anayasa Mahkemesi'ne götürdü.

Aynı günün akşamı Genelkurmay Başkanlığı internet sitesine, daha sonra "e-muhtıra" olarak anılacak bir basın açıklaması konuldu.

Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) açıklamada "laikliğe aykırı" olduğunu belirttiği bir dizi olayı sıraladı ve cumhurbaşkanlığı seçiminde laikliğin tartışılmasını "endişeyle izlediğini" belirtti.

Seçimlerde laikliğin tartışma konusu yapıldığı ve Genelkurmayın bu konuda taraf olduğu vurgulandı.

AYM'nin '367 Kararı'
AYM 1 Mayıs'ta verdiği kararla, cumhurbaşkanlığı seçimi sırasında Meclis Genel Kurulu'nda en az 367 milletvekilinin bulunması gerektiğine hükmetti ve Meclis'teki birinci tur oylamayı iptal etti.

Karar metni şöyleydi:

"1- 11. Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin ortaya çıkan Cumhurbaşkanı seçiminde toplantı yeter sayısıyla ilgili TBMM'nin 27.4.2007 günlü 96. birleşimindeki oylamaya ilişkin kararın bir içtüzük değişikliği niteliğinde görüldüğü, bunun da anayasaya aykırı olduğu Haşim Kılıç ve Sacit Adalı'nın karşı oyu ve oy çokluğuyla,

2- İçtüzük değişikliği niteliğinde görülen TBMM'nin söz konusu kararının yürürlüğünün durdurulmasına karar verilmiştir."

6 Mayıs'ta yapılan iki yoklamada da, CHP milletvekilleri Genel Kurul salonuna girmedi, toplantı yeter sayısı (367) bulunamadı, 11. Cumhurbaşkanı seçilemedi.

MHP 'Meclis'e gireriz' dedi, kriz çözüldü
AKP Cumhurbaşkanının seçilememesi üzerine erken seçim kararı aldı ve 27 Haziran 2007 seçim tarihi olarak belirlendi. İktidar partisi genel seçimi oyların yüzde 47'sini alarak kazandı.

Bu kez barajı aşan Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) de meclise girdi.

Seçimden sonra AKP'ye sürpriz destek de MHP'den geldi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "AKP kimi isterse aday gösterebilir. Biz Meclis'e gireriz, 367 sorunu yaşanmaz" açıklamasıyla kriz çözüldü.

İlk turda 341, ikinci turda 337 oy alan Abdullah Gül; 448 milletvekilinin katıldığı seçimin üçüncü turunda 339 oyla 11'inci Cumhurbaşkanı seçildi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Kader haftasında hakemler açıklandı!

Kader haftasında hakemler açıklandı!