Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kızılay'ın deprem zamanı çadır satmasıyla ilgili bir soruya yanıt verdi. Erdoğan, "Kızılay'ın çadır satması beni üzdü. Süratle bu yanlışı düzeltmesi lazım." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, 14 Mayıs'a sayılı günler kala Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesi'nde gençlerle bir araya geldi. Kendisine yöneltilen soruları yanıtlayan Erdoğan, deprem zamanında çadır satışı yapan Kızılay ile ilgili ilk kez konuştu.
"YANLIŞI DÜZELTMESİ GEREKİR"
Kızılay'ın çadır satmasının kendisini ciddi manada üzdüğünü söyleyen Erdoğan, "Kızılay çadır satma işine fiilen giremez. Süratle yanlışı düzeltmesi gerekir. Biz Kızılay'ı çadır üretiminde aktif hale gelmesi için teşvik ettik. Çadır dendiği zaman en ufak sıkıntısının olmaması gerekir. 6 Şubat olayında Türkiye olmayıp başka ülke olsa başlarına neler gelecekti. Şu an enkaz çalışmalarına varıncaya kadar bitirdik. Köy konutlarını teslim etmeye başladık. Kalıcı konutları yapıyoruz. Teslim törenleri başladığında vatandaşlarımızı rahatlatacağız." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Sorunun cinsi heyecan verici. Selo, Diyarbakır'da 51 Kürt kardeşimizin ölümüne neden olan bir teröristtir. Demokrasiye aykırı tarafı yok. Şu anda terör odaklı fiili işlediğinden dolayı cezaevinde. Fikir veya siyasi suç değil. Sokaklarda elini kolunu sallayarak mı dolaşsın? Bedelini ödemesi lazım. Şu anda yapılan budur, çektiği ceza bunun nedenidir. Bay bay Kemal çıkaracakmış. Erdoğan işinin başında oldukça bedelini ödemeye devam edecektir.
"ÇOK SAYIDA GAZETECİNİN CEZAEVİNDE OLDUĞU İDDİALARI YALAN"
Cezaevlerinde şu ana kadar iddia edildiği gibi bol miktarda gazeteci yok. Bunlar yalan. Ciddi manada versinler bu isimleri. Cidden böyle bir durum söz konusuysa biz bu işin üzerine gidelim. Ben belediye başkanıyken 4 ay 10 gün hapiste yattım. Milli Eğitim Bakanlığı'ndaki bir kitabı okuduğum için. Böyle bir durum gazeteciler için söz konusu değil. Bunların birçoğu hırsızlık, silah kaçakçılığı vb suçlardan içerdi. Bu olayların gazetecilikle uzaktan yakından bir alakası yok.
"MİLLET İTTİFAKI GİZLİ KAPILAR ARDINDA İŞ ÇEVİRİYOR"
Sevgili arkadaşlarım, öncelikle Millet İttifakı'nın ekonomiye ne yaptığı belli değil. Gizli kapılar ardında iş çeviriyorlar. IMF ile gizli gizli görüşüyorlar. Londra'dan borç almayı düşünüyorlar. Bizim tefecilerle işimiz yok. Kendi kaynaklarımızla yola devam ediyoruz. Savunma sanayimizden tutun enerjiye. Karadeniz'de kendi doğal gazımızı çıkarttık. Kendi yerli doğal gazımızı kullanmaya başladık. İnşallah seçim sonrası bu daha farklı gerçekleşecek. Gabar'da petrolümüzü de bulduk.
PATATES-SOĞAN TARTIŞMASI
Kendini bilmez kişilerin fiyatlar üzerindeki dalgalanmalara neden olduğu belli. Patates-soğan 10-15 liraya düştü. Bunu neyle izah edecekler. Seçimden sonra bunların yargı yolu açık olmak kaydıyla yargıda terleteceğiz. Bu yollarla milletimi sömürmelerine müsaade etmeyeceğiz.
MİLLET İTTİFAKI'NIN VAATLERİ
Bunların her şeyi yalan üzerine bina edilmiş. Eğitimde ne vaat ediyor, sağlıkta ne vaat ediyor, tarımda ne vaat ediyor? Hiçbir şey. Bunların 10 tane belediyesi var. Hiçbir şey vardılar. Ben kokan Haliç'i temizledim, Haliç Kongre Merkezi'ni yaptım. Bu işler lafla olmaz, icraat ile olur. Bunlara sorun, acaba CHP'li belediyeler Haliç Kongre Merkezi benzeri bir yapı yapmış mı? Muhalefetin vaatleri yalanlar üzerine kurulu. Rami'yi İstanbul'un en büyük kütüphanesi haline getirdik. Orası eskiden bir kışlaydı. Ankara Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın binasını biz tamamladık. Millet İttifakı söylüyor söylüyor da, savunma sanayiine karşı çıkıyor. Biz ülkenin başına geldiğimizde savunmanın yalnızca yüzde 20'si yerliydi. Şimdi yüzde 80'i yerli. TGC Anadolu bunun bir örneği. Seçim sonrası TGC Anadolu'nun bir büyüğünü yapacağız.
"LGBT'YE ASLA OLUMLU BAKAMAYIZ"
Bunları ayrıştırıcı kavramıyla izah edersek, yanlış yaparız. Değer yargılarımız içinde aile kurumu çok kıymetlidir. Aileniz güçlü değilse, o ülkede milletin yıkımı çabuk olur. Bizim yaklaşımımız orada. LGBT, aile kurumuna sokulmuş bir zehirdir. Halkın yüzde 90'ı Müslüman olan bir ülke olarak kabullenmemiz mümkün değildir. Aileyi kutsayan anayasa değişikliğini verdik. Şimdi bu konuyla alakalı bizim değer yargılarımız içinde LGBT'ye biz asla olumlu bakamayız. dinimizin gereği bu olduğu için olaya buradan bakıyoruz, buna eyvallah edemeyiz.
SURİYELİLERİN DÖNÜŞÜ
Bu konuda işin süresi söz konusu değil. Biz halkının yüzde 90'ı Müslüman bir ülke olarak, savaş sebebiyle terör örgütleriyle ölüm kalım mücadelesi veren Suriye halkı var. Biz şu an itibariyle 100 bin üzerinde Suriye'nin kuzeyinde konutlar inşa ettik. Bu vesileyle peyderpey konutlara göç etmeye başladılar. 'Ben gelince ülkelerine gönderirim' anlayışına taraftar değilim. Bu zulüm olur. Konutlara gönüllü olarak dönme süreci başladı. CHP'lilerin ifade ettiği gibi okullarda müsamahalar böyle şeyler yok. Vatandaşlık hakkı kazanıp imtihan kazananlar her yer için geçerlidir. Doktoru, mühendisi var. Bunları kapıya koyamayız. İçinde yaramazlık yapanlar varsa emniyet güçlerimiz tarafından bedeli ödetiliyor.
"HÜDA PAR'A YAPILAN TERÖR ÖRGÜTÜ YAKIŞTIRMALARINI KABUL ETMİYORUZ"
HÜDA PAR'ın geçmişteki terör örgütüyle hiçbir bağı yok. Öyle olsa biz onlarla aynı yolda yürümeyiz. Bu HDP'nin kendini aklamak için başvurduğu bir yöntem. Bu seçimler onlar kendi logolarıyla giriyorlar. Amaçları seslerini Meclis'te duyurmak. HÜDA-PAR'a yapılan terör örgütü yakıştırmasını kabul etmiyoruz
KİRA FİYATLARINDAKİ ARTIŞ
Öğrenciler için en önemli noktamız yurtlarımız. Öğrenciler için yurt sıkıntımız yok. Türkiye genelinde 850 bin kişi kapasiteli yurtlarımız var. Ama bunları yargı yoluyla analarından doğduklarına pişman edeceğiz.
GENÇLER NASIL İKNA EDİLECEK?
Gençlere yönelik ne yaptıysak, biz yaptık. Üniversitedeki harçları kim kaldırdı. Biz kaldırdık. Biz geldiğimizde bursalar 45 liraydı. Şimdi pnları yükselttik. Gençler için her türlü teşviği, yurt içi yurt dışı yapacak olan bizleriz. Şimdi uzaya biz genç gönderdik. Bununla dalga geçmeye başladılar. Kısa zamanda bu gençlerin uzaydan sesini alacağız. Tamam da siz de bir şeyin yapın ya? Millet İttifakı bu gençlere ne verdi?"
SEÇİM SÜRECİNDEKİ SERT ATMOSFER
Türkiye'nin birçok ilinde milyonlar kişiye hitap ettik. O coşku çok büyüktü. Biz sert ifadeleri Kandil için kullanırız. Vatanına, milletine çalışanlar için kullanmayız. Kılıçdaroğlu arkasına terör örgütünün elebaşını alıyor. Seçimin sonucunu pazar günü sandık söyleyecek. Genç kardeşlerime böyle bir davete icabet ettikleri için çok teşekkür ediyorum. Biz tek milletiz, bayrağımız tek, vatanımız tek, devletimiz tek. Hep birlikte Türkiye olacağız."