Eski İçişleri Bakanı ve AK Parti Milletvekili Süleyman Soylu, hakkında gündeme getirilen iddiaların ispatı için 1 Ağustos 2024 tarihinde dokunulmazlığının kaldırılması için TBMM'ye başvurmuştu.
Kendisine tahsis edilen zırhlı aracı da İçişleri Bakanlığı'na teslim eden Soylu, kendisine yöneltilen suçlamalara da bir anlamda rest çekmişti.
SOYLU’DAN TBMM'YE DİLEKÇE
Dilekçesinde; “Halihazırda üyesi olmaktan onur duyduğum Gazi Meclis’imizin çatısı altında da milletimizi temsil ve hizmet ifasıyla, milletvekilliği görevimi yaparken, hükümetlerimizi, İçişleri Bakanı olarak görev yaptığımız dönemi, şahsımı ve birlikte görev yaptığımız arkadaşlarımızı hedef alan ve devletimizin itibarını ayaklar altına almak isteyen dahili ve harici menşeli çok sayıda mesnetsiz, tamamen iftiraya dayalı, manipülatif ve çoğu benzer mahfillerden üretilen organize ve sistematik karalamalarla karşı karşıya kalmış bulunmaktayız.” ifadeleri kullanan Soylu, İçişleri Bakanlığı görevinden ayrıldığı 3 Haziran 2023’ten itibaren geçen bir yıl içerisinde aleyhinde, yalan, hakaret, karalama ve iftira içerikli 11 bin 500 televizyon haberi, 1454 gazete haberi ve 628 köşe yazısı ile makale, 218 bin internet ve sosyal medya haberi yapıldığını vurgulamıştı.
“KAMUOYUNU BİLEREK YANLIŞ YÖNLENDİRDİLER”
“Hakkımda görev dönemimize ait TBMM’de herhangi bir konuda fezleke işlemi bulunmamasına rağmen, CHP Genel Başkanları ve sözcüleri, muhtelif tarihlerde sarf ettikleri mesnetsiz karalamalar ve iftiralarla dokunulmazlık zırhına sığınarak korunduğumu defalarca ifade edip, bu şekilde kamuoyunu bilerek yanlış yönlendirmişlerdir.
Yine CHP Genel Başkanları ve sözcüleri, ülkemizin bölünmez bütünlüğünü yıllardır tehdit eden PKK terör örgütü ve onun siyasi birliktelik ve uzlaşı yürüttüğü Meclis’teki temsilcilerine, FETÖ ve DHKP-C’ye karşı yapmadıklarını, yapamadıklarını, söylemediklerini ve söyleyemediklerini, üstelik de onlarla birlikte, görev yaptığımız döneme ve şahsıma karşı, milletimizin gözü önünde eş zamanlı bir kampanya yürütmektedirler.”
DOKUNULMAZLIĞININ KALDIRILMASINI İSTEMİŞTİ
Süleyman Soylu, TBMM'ye verdiği dilekçede yukarıdaki ifadelerle birlikte, dokunulmazlığının kaldırılmasını talep etmişti.
“Görevde bulunduğum dönemlerle ilgili hakkımda yürütülen karalama, iftira ve itibarsızlaştırma kampanyaları karşısında, hakkaniyetin ve gerçeklerin tecellisi için Türkiye Cumhuriyeti Anayasası ve TBMM İçtüzüğünün ilgili maddeleri çerçevesinde, yasama dokunulmazlığımın kaldırılmasının gereğini arz ederim."
MUHALEFET İDDİALARI İÇİN HAREKETE GEÇMEDİ
Süleyman Soylu'nun dokunulmazlık talebi yaptığı günden sonra, iddiaları kamuoyuna taşıyan başta Özgür Özel olmak üzere, hiçbir muhalefet aktörünün harekete geçmediği öğrenilirken, Soylu'nun dokunulmazlığını kaldırma talebi yaptığı günden sonra siyaseten gündeme getirilen hakkındaki iddialar da kesildi.
TBMM BAŞKANI KURTULMUŞ: DOKUNULMAZLIĞI KALDIRAMAYIZ
Süleyman Soylu'ya TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'un imzasıyla gönderilen cevap yazısında ise TBMM Başkanlığı'na Süleyman Soylu hakkında herhangi bir tezkere ulaşmadığı vurgulanırken, başvuru hakkında yapılacak başka bir işlem yapılamayacağı belirtildi.
HAKKINDA YAPILABİLECEK HERHANGİ BİR İŞLEM YOKTUR
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, “Yasama dokunulmazlığının kaldırılmasına ilişkin işlemler yukarıda yer verilen Anayasa ve İçtüzük hükümleri çerçevesinde gerçekleştirilmektedir. Ayrıca Başkanlığımıza hakkınızda herhangi bir tezkere ulaşmamıştır. Bu açıklamalar doğrultusunda başvurunuz hakkında Başkanlığımızca yapılabilecek herhangi bir işlem yoktur.” cevabı verdi.
SOYLU: DOSYA SALLAYANLAR NEREDELER?
İftira atanlara seslenen İçişleri eski bakanı, Ak Parti İstanbul Milletvekili Süleyman Soylu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada şunları ifade etti:
"....Meclis başkanlığından aldığım yazılı cevapta `Bu ancak tezkere ile mümkün fakat Başkanlığımıza hakkınızda herhangi bir tezkere ulaşmamıştır" deniyor ve `Dolayısıyla işlem yapamıyoruz` diye de ekliyorlar.
Ne oldu şimdi?
O bir yıldır binlerce iddiayı havada uçuşturanlar, dosya sallayanlar neredeler?
Tekrar ediyorum; Ben buradayım, ne kadar iddianız, dosyanız varsa buyurun alın, gelin.
Benim dilekçem, bilgi belge savcılıkta oluşacak fezleke sonrası açık uçlu bir dilekçe ve bir irade beyanıdır.
Kimin elinde ne varsa, iftira dedikodu değil, varsa ellerinde bilgi belge, buyursunlar hukuka taşısınlar.
Medya, sosyal medya üzerinden iftiralarla değil bağımsız Türk mahkemelerinde olsun bu.
Meclis soruşturması yapalım derseler ki diyeceklerdir. Bunada varım.
Savcılığa suç duyurusuyla gelsinler, bilgi ve belgelerle gelsinler.
Gelecek olası fezleke ile meclis soruşturmasına da ilk imzayı ben vereceğim.
Ama tekrar ediyorum; dedikodu ve iftira ile değil..."