İşte Erdoğan'ın sözlerinden satır başları:
Türkiye'nin 17 yılda savunma sanayinde elde ettiği kazanımları en iyi göreceğimiz işte bu fuardır. Önümüzdeki yıllarda bu fuarı çok daha ileriye taşıyacak adımları da hep birlikte atacağız.
Coğrafyamızda son bin yıldır Selçuklu, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti olarak varlığımızı güçlü bir şekilde sürdürebilmemizi, etkili bir savunma altyapısına sahip olmamıza borçluyuz. Bazıları Türkiye'nin geçmişini bir asırdan ibaret sanıyor.
Son dönemde yaptığımız atılımlar tarihi süreklilik içinde okunmalıdır. Kutül amare zaferimizin 103. Yıldönümünü kutluyor, tüm şehitleirmizi bir kez daha hayırla yad ediyorum.
Türkiye’nin içinde bulunduğu bölge dünyadaki siyasi krizlerin en yoğun olduğu yerdir
Dünya bugün tüm insanlığın ortak ihtiyacı olan istikrar iklimini tehdit eden gelişmeler nedeniyle diken üstündedir.
Tek taraflı güç kullanma giderek daha sık kullanılan bir yoldur
İhtilafların çözümü konusunda askeri seçenekler daha çok konuşulmaya başlandı
Türkiye gibi, neredeyse kesintisiz bir şekilde terörle mücadele eden ülkelere savunma sanayi alanlarında gizli veya açık ambargo uygulanıyor
Suriye’de bir terör örgütüne bize parayla verilmeyen silahların yığıldığını takip ediyoruz
Libya’daki gelişmeler de bunu çok açık ortaya koyuyor.
Kendileri binlerce km öteden tehdit algıları üretip üzerine gidenler meşru hassasiyetlerimizi görmezden geliyor
Türkiye diğer alanlarda olduğu gibi savunma sanayii alanında da dayatmayı kabul etmemiş ve etmeyecektir.
Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın ötesinde her yıl artan bir oranda savunma sanayi ürünü ihracatı gerçekleştiriyoruz.
Sınırlarımızda yaşadığımız tacizler neticesinde ilk başvurduğumuz yer müttefikler olmuştur. Taleplerimiz ya cevapsız kalmış ya da işi yokuşa sürülen talepler konulmuştur.
Rusya ile vardığımız S400 anlaşmasının gerisinde böyle bir süreç vardır.
Kendi hava savunma sistemlerimizi üretme konusunda çok hızlı yol alıyoruz.
F-35’ler konusunda da benzer bir haksızlığa, dayatmaya maruz kalıyoruz.
Türkiye’nin dışlandığı bir F-35 projesi tamamen çökmeye mahkumdur.
Kendi milli muharebe uçağımızı üretme adımlarını hızla atıyoruz.
Geleceğin teknolojisi olarak bakılan insansız muharebe uçakları ile ilgili çok yoğun çalışmalarımız var.
Uçaklarımızda kullandığımız bombaları vermemek için 40 takla atanlar ürettiğimiz bombaların gücü karşısında şaşkınlıklarını gizleyemiyorlar.
Bugün Türkiye silahlı ve silahsız insansız hava araçları konusunda dünyada söz sahibi bir konuma gelmiştir.
Birkaç yıla kadar tüm bu hususlarda bambaşka bir yere gelmiş olacağız.
Bu noktaya öyle kolay ulaşılmadı. Çok çalıştık, çok fedakarlık yaptık.
Yeri geldi sabotajlara, ihanetlere maruz kaldık.
Hedeflerimize doğru yürümekten vazgeçmedik.
Artık dışarıdan uzman getirmek yerine biz dışarıya uzman gönderir hale geldik
Teknoloji çok farklı boyutlara sahip olması nedeniyle işbirliğini, ortak çalışmayı zorunlu kılıyor.