Türkgün Siyaset Fahrettin Altun: Hem Türkiye hem Kemal Tahir batıcılıktan çok çekmiştir

Fahrettin Altun: Hem Türkiye hem Kemal Tahir batıcılıktan çok çekmiştir

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Bursa Uludağ Üniversitesi'nde düzenlenen Kemal Tahir Sempozyumu’nda yaptığı konuşmada, Kemal Tahir’in fikir dünyamızda bıraktığı derin izlere ve Batı kültürüne karşı duruşuna vurgu yaptı. Altun, “Türkiye’nin ruhunu arayan adam” olarak nitelendirdiği Kemal Tahir’in eserlerinin bugünkü kültürel mücadele açısından da büyük önem taşıdığını ifade etti.

KAYNAK: DHA

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Hem Türkiye hem Kemal Tahir hayatı boyunca batıcılıktan, batının kültür ajanlığını yapan kurumlardan, aktörlerden çok çekmiştir. Dayatmacı, topluma tepeden bakan, kompleksli, kifayetsiz muhterislerin tavırlarından bu ülke ve bu ülkenin gerçek fikir insanları çok yorulur. Bugün de geçmişteki o konforlu saltanatlarını koruyamıyor olsalar da ne yazık ki batıcı kültür ajanlarının züppece tavırlarına şahitlik etmeye de devam ediyoruz dedi.

Bursa Uludağ Üniversitesi'nin Türk romancı, senarist ve yazar Kemal Tahir anısına düzenlediği, 'Ölümünün 52'nci yılında Kemal Tahir Sempozyumu', Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi. Sempozyuma, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Bursa Valisi Erol Ayyıldız, İl Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu, Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. İsmail Coşkun, AK Parti Bursa Milletvekilleri Emine Yavuz Gözgeç, Mustafa Yavuz, İl Jandarma Komutanı Tuğgenaral İdris Tataroğlu ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

'GÜÇLÜ İZLER BIRAKTI'

Programın açılış konuşmasını yapan Fahrettin Altun, İlham verici hocalar, dünyayı tecrübe etme biçimlerimizi birçok açıdan değiştirirler. Bu cümleyi ben geçenlerde bilge bir sosyologla yapılan bir söyleşide okudum. Gerçekten bunu ben kendi hayatımda da birçok açıdan hamdolsun tecrübe etme imkanı buldum. Bu sempozyumu, Uludağ Üniversitesi ve İstanbul Üniversitesi birlikte yapıyor. Ve ben her iki üniversitede de sosyoloji tahsil etme imkanı buldum. Ve buradaki hocalarım vesilesiyle Kemal Tahir'i tanıdım. Kemal Tahir'in fikirleri, yazıları, romanları Türkiye'nin tarihi içindeki yerini, toplumsal yapımızı, kültürümüzü ve insanımızı anlama çabamızla gerçekten bize yardım etti, yol gösterdi, rehberlik etti. 

Bazen çözümlemeleriyle, bazen de cevabını çok berrak bir şekilde ortaya koyamasa dahi sorduğu, özgün ve önemli sorularla, fikir dünyamızda, yazın dünyamızda gerçekten güçlü izler bıraktı. Edward Said'in, 'Kendi sesinin tınısını yansıtan yazar' tanımlamasına uygun bir şekilde yazdı. Bir kamusal entelektüel olarak yazdı. Hep bir toplumsal ödevi varmışcasına yazdı. Bir borcu ifa ediyormuşçasına yazdı. Ve bu duyguyu da ziyadesiyle, 'Ben Anadolu halkının yazarıyım' diye ortaya koydu dedi.

'TÜRKİYE'NİN RUHUNU ARAYAN ADAM'

Kemal Tahir'in 2021 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri'ne ve Vefa Ödülü’ne layık görüldüğünü hatırlatan Altun, Cumhurbaşkanımızın, ödül töreninde Kemal Tahir için sarf ettiği sözler çok anlamlıydı. Belki de devletin Kemal Tahir'le helalleşmesinin de bir yansımasıydı. Şöyle demişti Cumhurbaşkanımız; 'Kendisi hakikati arama konusundaki merakı, cesareti, gayreti ve azmiyle, pek çok aydınımıza ilham kaynağı olmuştur. Yaşadığı dönemde Osmanlı'yla, Cumhuriyet Türkiye'siyle, Anadolu'yla, toplumla ve siyasetle ilgili esmer bozan yaklaşımlarını, bedel ödemekten çekinmeyerek ortaya koymuştur. Türkiye'nin ruhunu arayan adam denilecek derecede derinlikli çalışmalarıyla bugün de yararlandığımız pek çok tahlile imza atmıştır. 'Öyle demişti Cumhurbaşkanımız. Evet, Türkiye'nin ruhunu arayan adam diye konuştu.

'VARLIK GÖSTERMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ'

Sosyolog Baykan Sezer'in, 1979 yılında yayınlanan 'Türk Sosyolojisinin Ana Sorunları' kitabını işaret eden Altun, 'Günümüzde doğunun batıya karşı direnci başlamıştır. Bugün batılaşıp batılılaşmada bütün sorun Türkiye'nin tarihi akışa ters düşürülüp, düşürülmediği, yanlış ata mı oynadığıdır. Türkiye doğu soygununda hiçbir payı olmadığı halde, batı emperyalizminin bütün günahlarını ödemek zorunda kalabilir. Tarihi gelişme içinde ezilip, kaybolur, gidebilir. Ya da tarihi gelişme içinde kendisine düşen rolü başarır. 

Geleceğin kurucularından, büyük devletlerinden birisi olabilir. Bizim gelecekte Türk devletinin müstesna yerine olan inancımız tamdır.' Kitabın son cümlesi budur. 'Bizim gelecekte Türk devletinin müstesna yerine olan inancımız tamdır. 'Biz de bugün gerçekten elimizden geldiğince bütün gayretle bu müstesna yere kavuşmak için küresel alanda belirleyici, küresel alanda tesirli ve istikrarlaştırıcı bir güç olmak, bir aktör olmak için gayret sarf ediyoruz. Varlık göstermek için çalışıyoruz dedi.

'TÜRKİYE'DE MUHALEFET DE BUNA ZEMİN HAZIRLIYOR'

Fahrettin Altun, Hem Türkiye hem Kemal Tahir hayatı boyunca batıcılıktan, batının kültür ajanlığını yapan kurumlardan, aktörlerden çok çekmiştir. Dayatmacı, topluma tepeden bakan, kompleksli, kifayetsiz muhterislerin tavırlarından bu ülke ve bu ülkenin gerçek fikir insanları çok yorulur. Bugün de geçmişteki o konforlu saltanatlarını koruyamıyor olsalar da ne yazık ki batıcı kültür ajanlarının züppece tavırlarına şahitlik etmeye de devam ediyoruz. Kendisinden olmayanı yaftalayan, tarafsızlığa tahammülü dahi olmayan, amorf bir linç kültürünü ısrarla, inatla yaşatmaya çalışan bir güruhtan bahsediyoruz. Ve ne yazık ki bunu da burada ifade etmek durumundayım. 

Türkiye'de muhalefet de buna zemin hazırlıyor. Fakat artık şunu açık ve net ortaya koymak isterim ki Türkiye gerçekliğinden uzak, ucuz tiplerle, ön yargılarla yoğrulan söylemlerin, etki yaratma ve mahalle baskısıyla yol yürüme dönemi artık geride kalmıştır. Biz dünü, bugünü ve yarını kavrayışımız için bize sunduğu imkanlar dolayısıyla, kültür değerlerimizi maharetli anlatımları dolayısıyla ve hegemonya girişimlerine karşı ortaya koyduğu direnç nedeniyle Kemal Tahir'in eserlerini önemsiyoruz ve Kemal Tahir'in eserleri bugün de bu nedenlerle bizim için değer üretmeye devam ediyor, etmelidir. Kurtuluş Kayalı Hocamızın dediği gibi batının dünya hakimiyetine, ekonomik, toplumsal ve özellikle kültürel direnç olduğu sürece Kemal Tahir'in yaklaşımları hep önemini koruyacaktır. 

Baykan Sezer Hocamızın dediği gibi Türk toplumu sorgulamayı sürdürür, kendi kaderine söz sahibi olma konusunda kararlı olursa, Kemal Tahir'in başlattığı düşünce canlılığını, zenginleşmesini sürdürecek, koruyabilecektir. Günümüz Türkiye'sinde Kemal Tahir'in çalışmalarını, onu bıraktığı yerden ileriye götürme imkanı da fazlasıyla mevcuttur. Ben bu sempozyumu da tam da bu bağlamda değerlendiriyorum diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Burcu öğretmenin otomobili bulundu

Burcu öğretmenin otomobili bulundu

Adana'da öğretmen Burcu K., boşanma aşamasında olduğu eşi B.K.'nin izinsiz şekilde götürdüğü otomobilini 9 gün sonra buldu. Ancak aracını teslim aldığında, çocukları için kullandığı bebek oto koltuklarının çalındığını fark edince isyan etti.

KAYNAK: DHA

Adana’da öğretmen Burcu K.'nin (36), kendisine şiddet uygulandığını ileri sürüp, boşanma davası açtığı B.K.'nin (36) izinsiz olarak götürdüğünü söylediği otomobili 9 gün sonra bulundu. Otomobilini polisten teslim alan Burcu K., araçtaki bebek koltuklarının yerinde olmadığını belirterek tepki gösterdi.

Kentte 13 yıldır fen bilgisi öğretmeni olarak görev yapan ve ilk evliliğinden 2 çocuğu olan Burcu K., Şubat 2023'te güvenlik kamera sistemleri kurulumu yapan B.K. ile evlendi. Bu evliliğinden Berra (1,5) adını verdiği bir kızı olan Burcu K., 1 yılın ardından şiddetli geçimsizlik nedeniyle B.K.'ye boşanma davası açtı. Boşanma süreci devam ederken, iddiaya göre B.K., 7 Haziran günü kızını görmek için bir araya geldiği Burcu K.'nin çantasından anahtarını alarak 80 LG 567 plakalı otomobilini izinsiz bir şekilde götürdü. Durumu fark eden Burcu K., boşanma sürecindeki eşinden şikayetçi oldu.

‘BEBEK OTO KOLTUKLARINI ÇALMIŞ’

Aradan geçen 9 günün ardından B.K., Huzurkent Polis Merkezi Amirliği tarafından yapılan çevirmeye takıldı. Otomobile el konulurken, B.K. de ifadesi alınmak üzere karakola götürüldü. B.K. ifadesinin ardından serbest bırakıldı, otomobil ise Burcu K.’ye teslim edildi.

1,5 yaşındaki çocuğuyla otomobilini teslim almaya giden Burcu K. araçtaki bebek oto koltuklarının olmadığını fark etti. Burcu K., “B.K. Huzurkent Polis Merkezi Amirliği tarafından otomobilimle birlikte yakalanmış. Ancak kendisinin ifadesi alındıktan sonra bırakılmış. Ben buraya bebeğimle geldim. Aracımın içerisindeki bebek oto koltuklarım yok. Onları da çalmış. İki kızımın da birer oto koltuğu vardı. Bunların fotoğraflarını paylaşmıştım. Oto koltuğu olmadan bir bebek nasıl seyahat eder? Çok şahane bir baba olduğunu, çocuğunun eğitimini düşündüğünü söyleyen bir baba oto koltuklarını da çalmış” diyerek tepki gösterdi. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *