‘ÜÇ BÜYÜK ŞEHİRDE ÇOK TEHLİKELİ BİR OYUN OYNANMIŞTIR’
İstanbul’da Ankara’da İzmir’de Adana’da Mersin’de Antalya’da Zillet İttifakı’na HDP PKK kan nakli yapmıştır. Üstelik FETÖ’cüler her yerde açık açık göstere göstere Zillet İttifakı’na çalışmışlardır. Maalesef üç büyük şehirde çok tehlikeli bir oyun oynanmıştır. Büyükşehir ilçe belediyelerinde sayısal ve siyasal üstünlük Cumhur İttifakı’ndayken, büyükşehir yönetimleri çelişkiye bakınız ki CHP’ye geçmiştir.
Ankara’da 25 ilçenin 22’sinde belediye yönetimini kazanmış, üç ilçe de CHP’de kalmıştır. Buna rağmen büyükşehir belediye başkanlığına, hakkındaki suçlamalardan henüz aklanmamış bir şahıs seçilmiştir. Bize göre ilçedeki iradenin büyükşehire yansımamış olmaması demokratik bir zafiyettir. Bunun tamir ve telafisi şarttır. Önümüzdeki gündem konularından birisi de budur. Mahal idarelerde yönetimsel düzenleme elzemdir. Konuyla ilgili teklifimizi 2 Nisan Salı günü değerli muhabirlerle bir sohbet esnasında dile getirmiştir. Bir sistem adaletsizliğinden bahsetmiştim.
‘KORKMAYA KAÇAK GÜREŞMEYE GEREK YOKTUR’
İlçelerde başarı kazanıp, büyükşehirlerde kaybetmenin normal bir şey olamayacağına vurgu yapmıştım. Sadece büyükşehir başkanını seçelim, o da yetkiye dayanarak ilçe belediye başkanlarını belirlesin… Bu teklifimizden dolayı keyfi kaçanlar neye hizmet etmektedir? Korkmaya kaçak güreşmeye gerek yoktur.
Türkiye’yi eyaletlere bölmeyi amaçlayan alçaklara hizmet edenler bellidir. Mehmetçik katilleriyle aynı hizaya giren kimliksizlerin teklifimizi sulandırması düştükleri derin çukurdan kurtulmalarına yetmeyecektir. Onlar kendi dertlerine yansınlar.
Eyyamcılar, entrikacılar, erdemsizler, bize eyalet uyarısı yapmasınlar. Gitsinler zillet ve rezaletten yakalarından kurtarmayı denesinler. Hiç kimsenin küçük aklına ihtiyaç duymuyoruz. Milletin iradesinin üstünde irade tanımıyoruz. Zilletin ortakları, köşe yazarları akılları varsa kendilerine saklasınlar. Eğer teklifimiz kabul görürse hiç olmazsa büyükşehir ölçeğinde hem bir tutarlılık hem bir denge sağlanmış olacaktır.
'MIZRAK ÇUVALA SIĞMAMAKTADIR'
Bu seçim sonuçları göstermiştir ki yerel yönetimlerde reform büyük ihtiyaçtır. Konunun TBMM’ye gelmesi halinde her desteği vereceğimiz, her katkıyı sunacağımız çok iyi bilinmelidir.
31 Mart seçimlerinin üzerinden iki hafta geçmesine rağmen İstanbul’da sular durulmamış, CHP’nin adayı en çok oyu alıp mazbataya hak kazanmış gibi görünse de İstanbul seçimlerine şaibe karıştığını akıl sağlığı yerinde olan hiç kimse inkar edemeyecektir. Organize sandık yolsuzluğu ortaya çıkmıştır. Büyükçekmece ve Maltepe’de mızrak çuvala sığmamaktadır.
Şunu hiç kimse aklından çıkartmasın ki, şaibesiz şüphesiz ve tertemiz bir oy ile seçimi kazanan kim olursa olsun saygı duyarız, muhatabını tehdit etmekten çekinmeyiz. Karanlıktan göz kırpmayız. 31 Mart gecesi 1 oy bile kazanmak için yeterlidir sözümü istismar edip, ilk günkü beyanımın ters düştüğünü söyleyenlerin ya akıllarında noksanlık ya karakterlerinde namertlik vardır. Nato kafa nato mermer…
‘İSTANBUL SEÇİMLERİNİN YENİLENMESİ EN MANTIKLI YOLDUR’
Ne yapsaydık? Milli irade dolandırıcılarına sessiz mi kalsaydık? Sayın Binali Yıldırım lehine kullanılan 16 bin oyun nasıl çalındığını, nasıl gizlendiğini merak etmeyelim mi? Peşine düşmeyelim mi? Mesele yapmayalım mı? Bunun düzeltilmesini istemeyelim mi? “Kazanmak için 1 oy yeterlidir” sözüm adam olanlar, adil olanlar için geçerlidir. CHP’nin zeka özürlü sözcüleri adaletten kaçmasınlar. Sandıklarda çevirdikleri fırıldakların günü geldiğinde ortaya çıkacağını unutmasınlar.
İstanbul’daki usulsüzlükler, Türkiye’yi krize sürükleyecek hatalara yönelecekse çare yine demokrasi içinde aranmalıdır.Sonuçlar toplum vicdanında huzur bulmayacak bir anlayış içinde gelişirse İstanbul'da seçimin tekrarı çözüm olarak düşünülebilecektir. İstanbul seçimlerinin yenilenmesi en mantıklı yoldur.
YSK’nın bir karar vermesi, organize sandık yolsuzluğu tespit edilirse olağanüstü itiraz süreciyle birlikte seçimlerin yenilenmesi en mantıklı yoldur. Hak edilmemiş bir başarı, çalınmış bir zafer hiç kimseye fayda getirmeyecektir. İstanbul’un gelecek beş yılını karartmak, hizmet yerine sürekli kavgayla zaman kaybetmek yanlıştır.
Doğu ve Güneydoğu’da Kürt kökenli kardeşlerimiz HDP ile mesafe koymuşlar, milli birlik ve kardeşlikten yana tercihlerini kullanmışlardır. Hepsini tebrik ediyorum. Kürt kökenli kardeşlerimiz oynanan oyunları görmüş, PKK’ya hadlerini bildirmiş, siyasetteki acentesi HDP’ye yeter artık mesajı vermiştir.
