Türkgün Siyaset MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç: Eğitim, sosyal ve ekonomik kalkınmanın anahtarı

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç: Eğitim, sosyal ve ekonomik kalkınmanın anahtarı

MHP Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, Gazi Meclis’te yaptığı konuşmada askerlere başsağlığı diledi. Eğitimde fırsat eşitliğine, sanayi ve üretim gücüne önem verdi. Türkiye'nin uluslararası alandaki gücünü ve kararlılığını vurgulayarak, Cumhur İttifakı'nın birlik ve güç mesajını iletti.

KAYNAK: Haber Merkezi

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Filiz Kılıç, 2025 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ile 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin ilk görüşmelerinde Gazi Meclis’te bir konuşma yaptı. Kılıç, Isparta'da askeri helikopter kazasında şehit olan askerler için başsağlığı dileyerek, “Aziz milletimizin başı sağ olsun” dedi ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile tüm şehitleri rahmetle andı.

Konuşmasında Karabağ’a ve Azerbaycan’a olan sevgisini dile getiren Kılıç, Azerbaycan Milli Meclisinde yaptığı konuşmayı ve bölgedeki temaslarını anlattı. Karabağ’ın 4 yıl içinde yeniden inşa edildiğini ve Türk milletinin gücünü vurguladı. 5-11 Aralık tarihleri arasında “İnsan Hakları ve Demokrasi Günü”ne de atıfta bulunarak, Birleşmiş Milletler’in İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ne 1948’de imza attığını hatırlattı. MHP’nin, mazlum milletlerin haklarını savunma ve hoşgörüden gelen bir parti olarak bu gelenekten geldiğini belirtti. 

"biz Hacı Bektaş Veli’nin hoş görüsünden geliyoruz"

Kılıç şunları söyledi:

"Birleşmiş Milletler Filistin halkına uygulanan zulme ”dur” diyemeyerek kuruluş amaçlarından uzaklaşsa da bizim mazlum milletlere sahip çıkma gayemiz her daim devam edecektir. Çünkü biz Hacı Bektaş Veli’nin hoş görüsünden geliyoruz. Sulucakarahöyük’te Hacı Bektaş Veli, hemen yanında Kırşehir’de Ahi Evran, Konya’da Mevlana, Ankara’da Hacı Bayram Veli’nin halkı irşat ettiği gelenekten geliyoruz.

Aslanla ceylanın dost olduğu, muhabbet ateşinin daima yandığı, hırsların, kinlerin aşkla yok olduğu düsturdan geliyoruz. Hoşgörünün, dostluğun ve kardeşliğin filizlenip dünyaya dal budak saldığı birikimden geliyoruz. Millî birlik ve beraberlik düsturunun ”Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” çağrısıyla ete kemiğe büründüğü ve bütün dünyaya haykırıldığı toprakların çocuklarıyız.

13'üncü yüzyılda insanlığa, dostluk, kardeşlik, barış, birlik, beraberlik ve hoşgörü mesajları veren Hz. Hünkarın ifadesiyle tevhidimiz 'bir olalım, iri olalım, diri olalım' sözü üzerine kurulmuştur. 'Ezelden ebede açık durur kapımız' sözüne uygun bir şekilde Türk’ün kapısı her daim gönülleri aydınlatmaya devam etmiştir."

MHP, millete hizmet odaklı ve ahlaki değerlere dayalı!

Kılıç, MHP’nin siyaset anlayışının, millete hizmet odaklı ve ahlaki değerlere dayalı olduğunu vurguladı. Partisinin, Türkiye merkezli yeni bir medeniyet ve dünya vizyonu hedeflediğini söyleyen Kılıç, bu misyonun ülkeyi lider konuma taşıyacağını ifade etti.

2025 yılı bütçesiyle ilgili olarak Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi çerçevesinde hazırlanan 7. bütçe olduğunu belirtti. Eğitime en büyük pay ayrıldığını, öğretmenlerin çalışma şartlarının iyileştirilmesi gerektiğini ve eğitimde fırsat eşitliğinin sağlandığını dile getirdi. Eğitim, sosyal ve ekonomik kalkınmanın anahtarı olarak öne çıktı.

Kılıç, bütçenin ülkenin ihtiyaçlarına göre hazırlandığını ve 6 Şubat depreminin yaralarını sarmak, istihdamı artırmak, sosyal refahı güçlendirmek gibi önceliklere odaklandığını belirtti. Ayrıca, ekonomik istikrarın sağlanması için atılacak adımları destekleyeceklerini ve enflasyonla mücadele edeceğini vurguladı.

Türkiye’nin üretim ve sanayi gücünün altını çizen Kılıç, özellikle mesleki eğitimin yaygınlaştırılmasının önemine dikkat çekti. Sanayinin büyümesinde Organize Sanayi Bölgelerinin büyük rol oynadığını ve burada istihdam edilen vatandaşların sayısının 2,5 milyonun üzerinde olduğunu ifade etti. Ekonomik refah ve adil gelir dağılımı için enflasyonun etkilerinin azaltılması gerektiğinin altını çizdi.

"Türkiye’nin bölgedeki barış için gereken çabayı gösterecek"

Dış politikada ise İsrail’in bölgedeki eylemlerine ve uluslararası toplumun bu duruma karşı tutumuna eleştirilerde bulunan Kılıç, Türkiye’nin bölgedeki barış için gereken çabayı göstereceğini vurguladı. Türkiye’nin, Suriye’nin yeniden inşasına ve güvenliğine olan kararlılığını, Suriyelilerin evlerine dönebilmesi için gereken sorumlulukları üstleneceğini ifade etti.

Kılıç, Türkiye'nin gücünün ve direncinin her türlü zorluğun üstesinden gelebilecek seviyede olduğunu ve uluslararası arenada hakkı ve adaleti savunma misyonunu sürdürmeye devam edeceğini belirtti.

Filiz Kılıç, Türkiye'nin küresel bir güç haline geldiğini vurguladı. Türkiye'nin bölgesel ve uluslararası alandaki gücünü, tarihî ve kültürel birikimini ön plana çıkararak, Türk milletinin birliğine ve kardeşliğine yapılan saldırıları reddetti. Kılıç, Türk milletinin birlik içinde kalmasının ve geçmişten gelen güçlü mirasın korunmasının önemini dile getirirken, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) olarak Cumhur İttifakı'nın bu hedeflere ulaşma noktasındaki kararlılığını vurguladı.

"TDT, Türk birliğini ve kültürel dirilişi pekiştirecek"

Kılıç, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin Türkiye'yi daha güçlü kılacağına inandıklarını belirtti ve Türk Devletleri Teşkilatı'na atıfta bulunarak, bu teşkilatın Türk dünyasının iş birliği, kültürel ve ekonomik entegrasyonu için önemli bir platform haline geldiğini söyledi. Ortak alfabe gibi adımların, Türk birliğini ve kültürel dirilişi pekiştireceğini ifade etti ve şöyle ekledi:

"Türk dünyasının güçlendirilmesi, ekonomik entegrasyon, sürdürülebilir kalkınma, dijital gelecek ve herkes için güvenlik temasıyla düzenlenen bu zirve Türk devletleri arasında iş birliğini pekiştiren 8 yeni anlaşmanın imzalanmasıyla taçlanmıştır. Türk Devletleri Teşkilatı on beş yıl gibi kısa sayılabilecek bir geçmişe sahip olmasına rağmen, İsmail Gaspıralı’nın dilde, fikirde, işte birlik fikrini kurumsal bir yapıya dönüştürerek somut bir güç birliğine evrilmiştir. Bu Türk dünyasının tarihsel birikiminin modern bir yapıya taşınması ve ortak bir geleceğe doğru emin adımlarla ilerlemesinin de göstergesidir. Türk dünyasının kültür unsurları 8 köşeli Türk devletleri bayrağıyla da somutlaştırılmıştır Türk dünyası 2040 vizyonu planlanan hedefler doğrultusunda adım adım gerçekleştirilecektir.
Bu yolda atılan her yeni adım Türk devletleri arasındaki bağları daha da güçlendirecek ve ortak kalkınma hedeflerine ulaşmada bizleri daha da yakınlaştıracaktır."

Türkiye'nin, terörle mücadele, Mavi Vatan stratejisi, Karabağ'daki zafer gibi olaylarla uluslararası düzeyde güçlü ve bağımsız bir ülke olarak öne çıktığını ve bu konudaki kararlılığın devam edeceğini ifade etti. Ayrıca, Cumhur İttifakı'nın ülkenin refahı, huzuru ve bekası için her türlü fedakârlığı yapmaya hazır olduğunu vurguladı. Son olarak, 2025 yılı bütçesinin ülkeye hayırlı olmasını dileyerek, bütçe çalışmalarına katkıda bulunan herkese teşekkür etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem 10. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi

10. Yargı Paketi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi

Son dakika haberi: Kamuoyunda "10. Yargı Paketi" olarak bilinen Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi.

KAYNAK: TRT Haber

Teklifle, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı uyarınca İcra ve İflas Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor.

Buna göre, istinaf ve temyiz yoluna başvuru ve incelemede, davanın açıldığı veya şikayet başvurusunun yapıldığı parasal sınırlar esas alınacak. İstinaf ve temyize başvuruda esas alınan parasal sınırda yeniden değerleme nedeniyle meydana gelen artışın, bölge adliye mahkemesinin kaldırma veya Yargıtay'ın bozma kararları üzerine yeniden verilen kararlar hakkında uygulanmaması ve ilk karar tarihinde geçerli olan parasal sınırların esas alınmasına yönelik hüküm yürürlükten kaldırılacak.

Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda Noterlik Kanunu'nda yapılan değişikliğe göre, noterlere, sıfat ve görevlerinin gereklerine uymayan hal ve hareketlerinin tespit edilmesi üzerine durumun niteliğine ve eylemin ağırlık derecesine göre disiplin cezalarından biri verilecek.

Noterlere yönelik uyarma, kınama, para cezası, geçici olarak işten çıkarma ve meslekten çıkarma cezalarını gerektiren fiiller ayrı ayrı gösterilerek, hangi hallerde uygulanacakları hüküm altına alınıyor. Meslekten çıkarma hariç olmak üzere disiplin cezalarında, nitelik ve ağırlık itibarıyla hükümde belirtilen eylemlere benzer eylemlerde bulunma hali de ilgili disiplin cezasını gerektirecek eylem olarak tanımlanıyor.

Kanun'daki "Eski cezaların etkisi" hükmünün başlığı, "Bir üst veya alt derece disiplin cezasının uygulanması ve zamanaşımı" olarak değiştiriliyor. Buna göre, hakkında herhangi bir disiplin cezası verilen noterin bu cezanın kesinleşme tarihinden itibaren 5 yıl içinde disiplin cezası verilmesini gerektiren yeni bir fiil işlemesi halinde, bu fiil için Kanun'da öngörülen disiplin cezasının bir derece ağır olanı uygulanacak.

İlk defa disiplin cezası verilmesini gerektiren bir fiil işleyen ve geçmiş hizmetleri sırasında çalışmaları olumlu olan notere, meslekten çıkarma cezasını gerektiren durumlar hariç olmak üzere, verilecek disiplin cezasından bir derece hafif olanı uygulanabilecek.

Meslekten çıkarma cezasını gerektiren eylemler hariç olmak üzere, disiplin soruşturmasını gerektiren eylemlerin öğrenilmesinden itibaren 3 yıl geçmiş olması halinde disiplin soruşturması açılamayacak, disiplin cezasını gerektiren eylemin işlendiği tarihten itibaren 5 yıl geçmiş olması halinde ise disiplin cezası verilemeyecek.

Disiplin cezasını gerektiren eylemle ilgili olarak aynı zamanda ceza soruşturması veya kovuşturması açılmışsa ceza kanunlarında belirlenen zamanaşımı süreleri uygulanacak. Disiplin Kurulu tarafından kovuşturma sonucunun beklenmesine karar verilmesi halinde mahkeme kararının kesinleşmesinden itibaren bir yıl geçmekle ceza verme yetkisi zamanaşımına uğrayacak.

Söz konusu düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla Kanun'un "Yasaklara aykırı harekette bulunmak" hükmü yürürlükten kaldırılıyor ve noterlikler ortak cari hesabına ilişkin ortak işlemlere ait gelir tutarının ortak hesaba yatırılacak kısmını süresi içinde yatırmayan noterlere yönelik cezada değişikliğe gidiliyor.

Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda değişiklik yapılıyor. Buna göre, Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinde açılan ve Kanun'da belirtilen şartları taşıyıp duruşma yapılmasının zorunlu olduğu davalar ile istinaf veya temyiz yoluna başvurulabilecek kararların belirlenmesinde, davanın açıldığı tarihteki parasal sınır esas alınacak.

SUÇA TEŞEBBÜS VE KASTEN YARALAMAYA YÖNELİK HAPİS CEZALARI

Türk Ceza Kanunu'nda yapılan değişiklikle suça teşebbüs halinde faile ağırlaştırılmış müebbet ve müebbet hapis cezaları yerine verilecek süreli hapis cezasının alt ve üst sınırı artırılıyor.

Buna göre, suça teşebbüs halinde faile, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre ağırlaştırılmış müebbet yerine 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verilirken, bu süre 14 yıldan 21 yıla kadar; müebbet yerine 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören hükümdeki süre ise 10 yıldan 18 yıla kadar şeklinde düzenleniyor.

Kasten yaralama suçuna ilişkin hapis cezası sürelerinde de artışa gidiliyor. Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye yönelik hapis cezasının alt sınırı bir yıldan, 1 yıl 6 aya çıkarılıyor.

Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine hükmolunacak 4 aydan 1 yıla kadar olan hapis cezası ise 6 aydan 1 yıl 6 aya kadar şeklinde değiştiriliyor. Suçun kadına karşı işlenmesi halinde verilecek cezanın alt sınırı 6 aydan 9 aya yükseltiliyor.

Neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralamaya neden olan kasten yaralamaya yönelik hapis cezaları da artırılıyor. Buna göre, kasten yaralama fiili, mağdurun duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına, konuşmasında sürekli zorluğa, yüzünde sabit ize, yaşamını tehlikeye sokan bir duruma ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun vaktinden önce doğmasına neden olmuşsa verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 yıldan 4 yıla; kasten yaralamanın vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre uygulanacak hapis cezasının alt sınırı ise 5 yıldan 6 yıla çıkarılıyor.

Kasten yaralama fiili, mağdurun iyileşme olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine, duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine, konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına, yüzünün sürekli değişikliğine ve gebe bir kadına karşı işlenip de çocuğunun düşmesine neden olması halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 5 yıldan 6 yıla; fiilin vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olması sonucu kırık veya çıkığın hayat fonksiyonlarındaki etkisine göre verilecek hapis cezasının alt sınırı ise 8 yıldan 9 yıla yükseltiliyor.

Kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmişse verilecek hapis cezasının alt ve üst sınırı 8 yıldan 12 yıla kadar yerine, 10 yıldan 14 yıla kadar şeklinde değiştiriliyor. Vücutta kemik kırılmasına veya çıkığına neden olan kasten yaralama sonucunda ölüm meydana gelmesi halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 12 yıldan 14 yıla çıkarılıyor.

TEHDİT SUÇUYLA ETKİN MÜCADELE

Kanun teklifiyle tehdit suçuyla daha etkin mücadele edilmesi ve caydırıcılığın sağlanması amaçlanıyor.

Buna göre, malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından veya sair bir kötülük edeceğinden bahisle tehditte, mağdurun şikayeti üzerine verilecek hapis cezasının alt sınırı 2 ay olacak.

Tehdidin silahla, kişinin kendisini tanınmayacak bir hale koyması suretiyle, imzasız mektupla veya özel işaretlerle; birden fazla kişi tarafından birlikte, var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi halinde hükmolunacak hapis cezasının üst sınırı 5 yıldan 7 yıla çıkarılıyor.

Ses ve gaz fişeği atabilen silahlar da "genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçunun kapsamına alınıyor. Buna göre, ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullananlar 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak.

Kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik yaratabilecek tarzda yangın çıkarılması; bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olunması; ses ve gaz fişeği atabilenler dahil silahla ateş edilmesi veya patlayıcı madde kullanılması suçlarının, kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarısından bir katına kadar artırılacak.

TRAFİK GÜVENLİĞİNİ TEHLİKEYE SOKANLARA YÖNELİK HAPİS CEZALARI

Trafik güvenliğini tehlikeye sokanlara yönelik cezalar da artırılıyor. Buna göre, kara, deniz, hava veya demiryolu ulaşım araçlarını kişilerin hayat, sağlık veya malvarlığı açısından tehlikeli olabilecek şekilde sevk ve idare edenlere verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya; alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle ya da başka bir nedenle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek halde olmasına rağmen araç kullananlara uygulanacak hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 6 aya yükseltiliyor.

Trafikteki saldırganlık fiilleriyle daha etkin mücadele edilmesi ile kişilerin trafikteki can ve mal güvenliğinin sağlanması da amaçlanıyor. Buna göre, Kanun'da yer alan "Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması" hükmünün başlığı "Ulaşım araçlarının hareketinin engellenmesi, kaçırılması veya alıkonulması" şeklinde değiştiriliyor.

Hukuka aykırı bir davranışla kara ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen, bu aracı hareket halindeyken durduran veya gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişi, 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılacak. Suçun konusunun deniz veya demir yolu ulaşım aracı olması halinde, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasına hükmolunacak.

Hukuka aykırı bir davranışla hava ulaşım aracının hareket etmesini engelleyen veya bu aracı gitmekte olduğu yerden başka yere götüren kişiye, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası verilecek. Tanımlanan bu suçların işlenmesi amacıyla veya sırasında başka bir suçun işlenmesi halinde ayrıca bu suçtan dolayı ceza uygulanacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *