Türkgün Siyaset MHP İzmir’de! Tamer Osmanağaoğlu: Biz kaya gibi bir Cumhur İttifakıyız

MHP İzmir’de! Tamer Osmanağaoğlu: Biz kaya gibi bir Cumhur İttifakıyız

MHP'li Tamer Osmanağaoğlu: Unutulmamalıdır ki; Biz ne dünkü bir hareketiz ne de sadece bir partiden ibaretiz: Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz! “Biz ne kerpiçiz, ne toprağız” biz kaya gibi bir Cumhur İttifakıyız!" dedi

KAYNAK: Haber Merkezi

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Sekreter Yardımcısı ve İzmir Milletvekili Sayın Tamer Osmanağaoğlu, İzmir’de gerçekleşen “Bir ve Birlikte Hilal'e Doğru Türkiye Toplantıları” kapsamında konuşma yaptı. “Bilinmelidir ki; Yeni Yüzyılın adı Türk ve Türkiye Yüzyılıdır!  Yeni Hayatın anlamı Türk milletinin zirveye çıkmış hayat standardıdır.  Yeni Türkiye’den kastımız ise tıpkı tarihte olduğu gibi milli değerlerimizin yeniden cihanşümul bir mevkie yükseldiği bir Türkiye’dir. Washington’dan verilecek talimata kulak verenlerle işimiz olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Gözünü Brüksel’den gelecek haberciye çevirenlerle yolumuz kesişmedi, bundan sonra da kesişmeyecektir. Londra’dan, Berlin’den, Paris’ten ve hatta Vatikan’dan işaret bekleyenlerle geçmişimiz olmadı geleceğimiz de olmayacaktır. Unutulmamalıdır ki;  Biz ne dünkü bir hareketiz ne de sadece bir partiden ibaretiz: Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz! “Biz ne kerpiçiz, ne toprağız” biz kaya gibi bir Cumhur İttifakıyız!” ifadelerini kullandı.

MHP’li Tamer Osmanağaoğlu’nun açıklamasının tamamı:

Saygıdeğer Divan Üyelerim, Kıymetli İl Başkanlarım, Değerli İlçe Başkanlarım, Milliyetçi Ülkücü Hareketin her biri kıymetli ve asalet timsali dava arkadaşlarım; hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz.   İfade etmem gerekir ki; bugün burada sizlerle birlikte olmak, sizlerle birlikte aynı duaya “amin” demek, istikbalin ve istiklalin şehri İzmir’de siz değerli ülküdaşlarımla aynı irade etrafında bulunmanın övüncünü yaşıyorum. Kutalmışoğlu Süleyman Şah’ın Türklükle müşerref kıldığı, Aydınoğlu Mehmet Bey’in istikbaline Türk’ün silinmeyecek mührünü kazıdığı, Balta köylü Arşın Teyze’nin evlatları, giydiği zeybek elbisesiyle Yörük Ali Efe’ye silah arkadaşlığı yapan Çiftlikli Kübra’nın torunları, Aydınlı yiğit ülküdaşlarım, hoş geldiniz şeref verdiniz!  Alpagı oğlu Saruhan Bey’in “Bismillah” diyerek silinmeyecek Türk asırlarını başlattığı, Fatih Sultan Mehmed’in piştiği, Kanuni Sultan Süleyman’ın yetiştiği ocak, Hareket-i Milliye’nin membaı, Bakırlı Saçlı Mustafa Efe’nin, Kulalı Mehmet Efe’nin, Bakırlı Ahmet Çavuş’un, Kabakçı Efe’nin evlatları Manisalı dava arkadaşlarım, hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz. Adalar Denizinde Türk’ün kudretli asırlarını başlatan Amiral Çaka Bey’in torunları, Timur Han’ın emanetinin yılmaz bekçileri, İstiklal Mücadelesinin ilk ve son kurşununun yurdu, istiklali istikballe buluşturan ruhun adresi, güzelliği için şiirler, özgürlüğü için destanlar yazdığımız, hemşerisi olmaktan kıvanç duyduğumuz Gazi Paşa’mız Mustafa Kemal Atatürk’ün bağımsızlık mücadelesinin kızıl elması İzmirli dava arkadaşlarım, hepiniz hoş geldiniz şeref verdiniz. Sözlerimin başında Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin her bir ülküdaşıma iletilmek üzere emanet ettiği selamını arz etmek isterim.

Türk milliyetçilerine düşen hedef ve sorumluluklar da ağırlaşmıştır

Değerli Dava Arkadaşlarım;  Ne mutlu ki; kurulduğu günden bu yana yalnızca siyasi tarihimize değil, milletimizin kötü giden talihine de tesir eden politikaların membaı Milliyetçi Hareket Partisi’nin mensuplarıyız.  Ne mutlu ki;  merkezinde her zaman Türk milleti olan,  ülkülerine ulaşmak için emek veren, alın teri döken ve bitmeyen bir azimle mücadele eden, mükâfatı Türk milletinin ve devletinin bekasını sağlamak olan Milliyetçi- Ülkücü Hareketin adanmışlarıyız.  Ve ne mutlu ki; ömrünü Türk milletine adayan, hayatının her döneminde Türk milliyetçiliği fikriyle harmanladığı ve Türk milletine mal olan mefkûrelerine ulaşmak için fedakârlıklar yapan, bazen geç anlaşılan ama her defasında haklı çıkan, ufukların ötesinde bir siyasetin nasıl icra edileceğini gösteren, Türk siyasi hayatına “Önce Ülkem ve Milletim Sonra Partim ve Ben” prensibini yaşayarak kazandıran, Türk Dünyasının Bilge Lideri, Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’nin dava arkadaşlarıyız.  Elbette Türk asrının tohumları yeşermeye başlarken, insanlığın huzursuzluğunun sadece ve sadece Türk milletinin insani ve milli değerleriyle giderilebileceği ortadayken, hemen yanı başımızda cereyan eden hadiseler Türk milletinin birliğini ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dirliğini en ağır şekliyle tehdit ederken, Türk milliyetçilerine düşen hedef ve sorumluluklar da ağırlaşmıştır.  Şükürler olsun ki Türk milleti azametli tarihinin lütfu olan ferasetiyle her türlü yokuşu tırmanacak kudrete sahiptir. Hamdolsun ki; Türk devleti külli iradenin kendisine bahşettiği kudret ile her türlü zorluğu aşacak güce sahiptir.  Elbette Milliyetçi Hareket Partisi’nin bu gerçeklerini, masalarda meze olmak dışında kendisine yer bulamayanlar görmemekte ısrar edecektir.  Elbette Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli’nin ifade ettiği hakikatleri saptırmaya çalışanlar, anlamamakta ısrar etmeye çalışanlar da olacaktır. 

Ne var ki onlar; gerçekleri anlamasa da, gelişmeleri doğru okuyamasa da, değil geleceği burunlarının önünü dahi görmeyecek kadar kör olsalar da, biz Hakk’ın ve hakikatin savunuculuğunu yapmaya, tuzakları bozmaya, fitne ve fesada dur demeye, gaflete karşı uyanık olmaya devam edeceğiz.   Hepsinden önemlisi; Türk milletinin birliğine sıkılan kurşundan medet umanları rahatsız eden, Türk devletinin dirliğinin bozulması için sendelememizi bekleyenleri hayal kırıklığına uğratan, bu da yetmezmiş gibi PKK’yı Kürt kardeşlerimize mal etmeye çalışan bedhahlara aman vermeyen siyaset anlayışımızı kararlılıkla devam ettireceğiz. 

Bu vesileyle Liderimiz Sayın devlet Bahçeli’nin geçtiğimiz günlerde zikrettiği şu ifadelerini sizlerin huzurunda bir kez daha hatırlatmak istiyorum:

“ Kürt kökenli kardeşlerimin, bölücü terör örgütüyle hiçbir ortaklığı, benzerliği, yakınlığı, irtibatı ve ilişkisi yoktur. Kaldı ki, Kürt kökenli kardeşlerim oyunu görmüştür. Karanlık emel sahiplerini sezmiş ve fark etmiştir. Devlet terör örgütüyle pazarlığa tutuşmaz, müzakere etmez, sonuna kadar, kıran kırana mücadele eder. Bölücü terör örgütü PKK’nın önünde üç seçenek vardır. Bu üç seçenek yıllardan beri savunduğumuz görüşlerdir. 19 Kasım 2006 tarihinde yaptığımız 8.Olağan Büyük Kurultayımızda demiştim ki; Terör çıkmazına saplanarak Türkiye’ye ihanet eden her kademedeki PKK militanları için yegâne çıkış yolu,

1 - Terör eylemlerine koşulsuz olarak derhal son vermek,

2- Silahlarıyla dağdan inip Türkiye Cumhuriyeti devletine teslim olmak,

3- Türk adaletinin vereceği hükme razı olarak cezalarını çekmek olacaktır.”

Kıymetli dava Arkadaşlarım;  Bu sözlerden rahatsızlık duyanlara dikkatinizi çekmek isterim.  Bu sözlerden Türkiye’yi içtimai bir buhrana sürükleyip çıkar uman siyaset yamyamları rahatsız olmuştur.  Bu sözlerden Milliyetçi Hareket Partisi’ni hedefine koyan, Türk milliyetçilerinin karanlık emellerinin önündeki en büyük engel olduğunu düşünen sinsiler rahatsız olmuştur.  Bu sözlerden Türk milletinin şahlanışından, Türk devletinin yeniden azametli yıllarına dönmesinden korkan satılmış siyasetçiler, kiralık kalemler, beyni sulanmış müptezeller rahatsız olmuştur. 

Bu sözlerden TUSAŞ saldırısının failleri, o faillerin ipini tutanlar, o faillerin yakınları da dahil olmak üzere örgüt bağlantılı isimleri yönetici pozisyonuna getiren Çiğli Belediyesi gibi CHP’li belediyelerin tepe yöneticileri rahatsız olmuştur.  Bu sözlerden İzmirlinin, Manisalının, Aydınlının temiz parasını, helal lokmasını; yandaşlara, yoldaşlara ve hatta terör borazanlarına peşkeş çekenler rahatsız olmuştur. Buradan açık yüreklilikle bir kez daha ifade ediyorum. Türk milletinin ahlaki, dini ve mefkûrevî gerçeklerini inkâr etmeye çalışanlar dün olduğu gibi yarın da kaybedecektir. Hatta bugünden mağlup olduklarını çoktan görmüşlerdir. 

biz kaya gibi bir Cumhur İttifakıyız! 

Yine açık yüreklilikle ifade ediyorum ki;  Aklında sadece Türkiye olan, varlığını Türk milletinin varlığına adayan Türk Dünyasının Bilge Lideri Sayın Genel Başkanımıza hadsizce dil uzatan alçaklara tahammülümüz de yoktur. İşporta pazarının elde kalmış sözde siyasetçilerinin fitne yayan sözlerine de tahammülümüz yoktur. 

Bilinmelidir ki; Yeni Yüzyılın adı Türk ve Türkiye Yüzyılıdır!  Yeni Hayatın anlamı Türk milletinin zirveye çıkmış hayat standardıdır.  Yeni Türkiye’den kastımız ise tıpkı tarihte olduğu gibi milli değerlerimizin yeniden cihanşümul bir mevkie yükseldiği bir Türkiye’dir. Washington’dan verilecek talimata kulak verenlerle işimiz olmadı, bundan sonra da olmayacaktır. Gözünü Brüksel’den gelecek haberciye çevirenlerle yolumuz kesişmedi, bundan sonra da kesişmeyecektir. Londra’dan, Berlin’den, Paris’ten ve hatta Vatikan’dan işaret bekleyenlerle geçmişimiz olmadı geleceğimiz de olmayacaktır. Unutulmamalıdır ki;  Biz ne dünkü bir hareketiz ne de sadece bir partiden ibaretiz: Biz Milliyetçi Hareket Partisi’yiz! “Biz ne kerpiçiz, ne toprağız” biz kaya gibi bir Cumhur İttifakıyız! 

Kıymetli Dava Arkadaşlarım, Aziz Hemşerilerim;  Böylesine değerli dava arkadaşlarımdan oluşan kıymetli konuşmacıların olduğu bir toplantıda sözlerimi daha fazla uzatmak niyetinde değilim.  Ancak net bir şekilde bilinmesini isterim ki;  Milliyetçi Hareket Partisi Türk siyasi hayatının ayrılmaz bir parçasıdır.  Liderimiz Sayın Devlet Bahçeli Türk siyasetinin kutup yıldızıdır!  Türk milleti ise beşeriyetin yegane umududur.  Gün; Bir ve Birlikte Hilalin altında buluşma günüdür. Gün; gök kubbede mahzun bir şekilde bekleyen hilal ile yıldızını; Türk milletini buluşturma günüdür.  Unutulmamalıdır ki bu topraklar; bin yıllık kardeşliğin türküsünün Türkçe söylendiği, Türk yurdu tekrardan hür olsun, prangaları parçalansın diye; Ege’nin zeybek duruşlu dağlarını barut ve kan kokusuna boyayan yiğitlerin yurdudur.  Tarih boyunca, bu toprakların ihanete teslim olduğu görülmemiştir. Bu toprakların bin yıllık hikâyesi boyunca; cesaret, esareti daima mağlup etmiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün deyimiyle “ülkemizin Akdeniz’e karşı ışığı” olan İzmir’den sesleniyorum. Türk ve Türkiye Yüzyılı ay yıldızın ve üç hilâlin parıltısıyla tüm insanlığı kucaklayacaktır.   Gelecek Türk’tür,  Gelecek Türk’ündür!  Bu duygu ve düşüncelerle hepinizi saygı ve muhabbetle selamlıyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağ olun var olun hepiniz Allah’a emanet olun! 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün 3. Sayfa Kayıp Onurcan'ı arama çalışmaları sürüyor: 200 kilometrekare alan tarandı!

Kayıp Onurcan'ı arama çalışmaları sürüyor: 200 kilometrekare alan tarandı!

Gaziantep'te ailesiyle fıstık toplamaya giden 10 yaşındaki Onurcan Özdemir bir anda gözden kayboldu. Küçük çocuk için arama tarama çalışmaları devam ederken, şu ana kadar 200 kilometrekarelik bir alan tarandı.

Gaziantep'in Araban ilçesine bağlı Hasanoğlu Mahallesi'nde 24 Mayıs'ta ailesiyle fıstık bahçesine giden Onurcan Özdemir, saat 16.00 sıralarında gözden kayboldu. Durum 112 Acil Çağrı Merkezi'ne bildirildi. İhbarla bölgeye AFAD, jandarma ve polis ekipleri sevk edildi. Ekipler, Onurcan Özdemir'i arama çalışması başlattı. 

Gönüllü arama kurtarma ekipleri ve güvenlik korucuları da ekiplere destek verirken; aramalarda insansız hava aracı ve dronlar da kullanılıyor.

Fırat Nehri'nde dalgıçlar da arama yaparken, çevre illerden de destek istendi. Komandolar ve gönüllü kuruluşlar da bölgeye gelerek yürütülen arama çalışmalarına destek verdi.

Gaziantep Valisi Kemal Çeber, beraberinde İl Emniyet Müdürü Celal Özcan ve İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Halil Şen ile arama çalışmalarının sürdüğü Hasanoğlu Mahallesi’ne geldi.

Burada kaybolan çocuğun babası Murat Özdemir ve yakınları ile görüşen Vali Çeber, daha sonra aramayı gerçekleştiren ekiplerle toplantı yaptı.

"SOMUT BİR EMARE YOK"

Arama çalışmalarına ilişkin açıklamada bulunan Çeber, şunları kaydetti:

"Cumartesi saat 17.00'den itibaren bütün ekiplerin çalışması devam ediyor. Buraya en yakın olan karakolumuz saat 17.10 itibarıyla bölgeye intikal ediyor. Bunların hepsini aileden ve kendi sistemlerimizden teyit ettik. Günlük ortalama 500 tane profesyonel ekip var. Bunlar AFAD'ımızın koordinasyonunda jandarmamız, emniyetimiz, birçok gönüllü sivil toplum örgütümüz, civar illerden su, mağara gibi konularda da profesyonelleşmiş arama faaliyetlerini profesyonel olarak yürütüyor.

Köylerden katılan şahıslarla beraber 1000 kişi civarında bir arama ekibimiz var aslında. Bunları teknik cihazlarla da destekliyoruz. Bir tane İHA'mız sürekli havada. Gece görüş özellikleri de var o İHA'larımızın. 3 gündür o sürekli süresi dolan yedeğiyle değişerek İHA'mız havada.

İHA'nın dışında 8 tane de dronumuz var. Bunların 4'ünün de gece görüş kabiliyeti var. 4 olan iz takip köpeği sayısını da 6'ya çıkardık. 60 civarında da aracımız var. Olması gereken tüm imkan ve kabiliyeti kullanıyoruz.

Ayrıca Fırat Nehri üzerinde de 2 tane botumuz faaliyetini sürdürüyor. Hem il merkezimizde hem de burada 2 tane kriz merkezimiz var. Anlık olarak takip ediyoruz. Sadece ben ve il ekiplerimiz değil, İçişleri Bakanımız, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımız da olayı bizzat anlık olarak takip ediyor.

Ve bugüne kadar evladımız kayıp diye değerlendirdiğimiz andan, bugüne kadar bulduğumuz somut bir emare yok."

"200 KİLOMETRELİK ALAN TARANDI"

Her ayrıntıyı değerlendirdiklerini kaydeden Vali Çeber, "Bu yaşta bir çocuk ve bu özelliklerde bir çocuk günlük ne kadar yürüyebilir? Şu güzergaha giderse ne olur, buraya giderse ne olur gibi hepsi çok profesyonel bir şekilde hesaplanarak, bunlar yapılıyor ve şu ana kadar 200 kilometrekarelik bir alan tarandı. Bunun bazı bölümleri birkaç kez tarandı. Ama devam edecek. Umutla, ümidimizi hiç tüketmeden inşallah evladımızı sağ salim bulup ailesine kavuşturacağız." diye konuştu.

"GÖRGÜ TANIKLARI VAR"

Açıklamasına Çeber, şöyle devam etti:

"Tabii 2 kişi, evladımızı 19.00 sularında gördüğünden ve bundan emin olan vatandaşlarımız var. O bizim için önemli veri.

Çünkü birçok gördüğünü ya da benzettiğini söyleyen şahısla temas kuruldu. En ufak bir ipucu bile en hassas şekliyle değerlendiriyor. Ama iki tanesi bunların öne çıkıyor.

Onların verdiği bilgiler bizim için kıymetli. Birisi, Halfeti ilçemize bağlı bir köyümüzden bir vatandaşımız. Diğeri de buranın aşağısındaki köyümüzden bir vatandaşımız.

Onlar da bizi önemli ölçüde tabii yönlendiriyor. Biz de tüm gücümüzle aramaya devam ediyoruz."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *