Özgür Özel önümüzdeki seçimler için tüm siyasi yatırımını; 2019, 2023 ve 2024 seçimlerinde CHP’yi ittifak ortağı olarak destekleyen DEM Parti’ye yapıyordu. Ancak DEM’in “önderimiz” diyerek bağlılık gösterdiği, terör örgütü PKK’nın kurucusu Öcalan’ın “Ayrı ulus-devlet, federasyon, idari özerklik ve kültürel çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır.” açıklamasıyla örgütün feshedildiğini duyurması üzerine muhalefet cephesinde “DEM’i kaybetme korkusu”nun derinleştiği gözüküyor. Bu korkunun, muhalefetin siyasal reflekslerini ve ruh hâlini ciddi şekilde sarstığı görülüyor. Bu mahallenin yazar ve yorumcuları bunu çok belirgin yansıtıyor.
Bu paniğe kapılan isimlerin başında ise Ekrem İmamoğlu’nun arkasından “Ekrem Başkanım” diye koşturan ve adeta onun siyasi emir eri hâline gelen Özgür Özel geliyor. Toplum nezdindeki imajının ve nasıl göründüğünün farkında olmayan bu siyasi figür, son gelişmelere dair şu hadsiz, şuursuz çıkışıyla dikkat çekti:
“Ben kimsenin düğmeye basmasıyla 180 derece yön değiştirecek bir siyasetçi değilim. Bunu yapmak yerine siyaseti bırakırım, her şeyden vazgeçerim ama doğru bildiğimden şaşmam. Biz, kumandayla yönlendirilen, bir düğmeye basıldığında 180 derece dönen siyasetçilerden değiliz. Bugün Devlet Bahçeli öyle bir siyasetçidir.”
Oysa Özgür Özel, dün terörle mücadeleye destek vermediği halde; bugün terör örgütünün kendini feshetme ve silah bırakma sürecine destek veriyormuş gibi bir görüntü sunsa da bu süreçte DEM’i kaybetme korkusuyla içten içe büyük bir panik yaşadığı ve kaygılandığı çok açık. Sanki “DEM’siz bir hayat bana zindan olur.” düşüncesiyle hareket ediyor. Bu ölçüsüz çıkışları da içinde bulunduğu ruh hâlinin dışavurumudur.
Tüm siyasi reflekslerini Ekrem İmamoğlu’na devretmiş, adeta onun düğmesine basıp basmadığına göre kendini konumlandıran Özgür Özel’in bu şuursuz açıklamaları, yaşadığı siyasal korkuların ve tutarsızlıkların açık bir göstergesidir.
Ekrem İmamoğlu’nun siyasi hesapları uğruna, kendisini siyasette var eden Kemal Kılıçdaroğlu’na “hançer saplayan” birinin; “düğme”, “kumanda” ve “180 derece dönüş” gibi ifadeleri kullanması ise tam anlamıyla trajikomiktir.
Unutulmasın: Kılıçdaroğlu adaylığını açıkladığında kameralar önünde hüngür hüngür ağlayan, seçim sonrası “Kılıçdaroğlu istifa etsin.” diyenlere “Bunların altını kazıyın ya AK Partili çıkar ya da Cumhur İttifakı trolü.” diyen Özgür Özel; bugün Ekrem İmamoğlu’nun kumandasına teslim olmuş durumda. İmamoğlu düğmeye basınca, bir zamanlar “liderim” dediği, hüngür hüngür ağladığı Kılıçdaroğlu’nun karşısına aday olarak çıkmaktan geri durmamıştır. Şimdi ise sanki hiçbir şey olmamış gibi, “Sütte leke var, Ekrem İmamoğlu’nda yok.” diyerek hunili bir performans sergiliyor.
Özgür Özel; senin CHP’deki siyasi geçmişin, terör örgütü PKK’yı dolaylı biçimlerde meşrulaştırma çabalarıyla doludur. Bugüne dek:
• PKK’ya yakınlığıyla bilinen medya kuruluşlarına ödüller verdin,
• Direkt terör örgütünün propagandasını yapan televizyonlara çıkarak bölücü söylemleri normalleştirmeye çalıştın,
• PKK sempatizanı yazarları, sanatçıları, yorumcuları, dernekleri, sözde sivil toplum kuruluşlarını, siyasileri ve belediye başkanlarını sahiplendin.
Tüm bu davranışları sergilerken bir gün bile çıkıp “Teröre cephe alın.” ya da “Bu ülke için silahlar sussun.” diyemedin. Teröre karşı tek bir net duruşun yok! Senin önceliğin, “Yeter ki DEM yanımda dursun, siyasetin kaymağını CHP yesin.” düşüncesinden ibaretti.
MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli’yi teröre karşı en sert duruş sergilediği günlerinde de anlamadın. Bu süreçte Türkiye-Irak ve Suriye eksenindeki gelişmelere dayalı iç cepheyi güçlendirme, DEM’e teröre karşı cephe aldırma, terör örgütü PKK’ya silah bıraktırma ve feshettirme çağrıları yaptığında da anlamadın. Çünkü senin Türkiye’nin varlığını ve geleceğini koruma gibi bir derdin yok. Senin tek derdin, Ekrem İmamoğlu’nun avukatlığını yapmak ve onun gözüne girmektir.
Artık öyle bir noktaya geldin ki Ekrem İmamoğlu düğmene bastığında, sizin mahalleden Selda Bağcan’ın sesi yankılanıyor:
“Ne yapsın işte böyle
Oyna demiş birileri
Bir ileri iki geri
Birilerinin elinde ipleri...”
Bu dizeler, senin siyasi çizgini özetliyor aslında.
Allah’ım, Yarabbim... “Kumanda, düğme, 180 derece dönüş” diyen siyaset figüranına bak!