Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM Grup Toplantısı’nda Ortadoğu’daki gelişmelere ve İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına ilişkin sert açıklamalarda bulundu. Bahçeli, Ortadoğu’daki vahşetin giderek arttığını ve İsrail’in haydut devlet olarak kontrolden çıktığını vurguladı. Bahçeli, Ortadoğu’daki vahşetin artarak devam ettiğini, küresel güçlerin İsrail’in saldırganlığına sessiz kalmasının kabul edilemez olduğunu vurguladı. BM'yi göreve çağıran MHP Lideri, İslam ülkelerine de tepki gösterdi.
"Savaş Çıkacağı Kadar Çıkmıştır"
Türkiye ve birkaç ülke dışında Gazze'den yükselen imdat ve yardım çağrılarını duyan ve saldırılara karşı ses çıkaran olmadığını vurgulayan MHP Lideri Devlet Bahçeli, İsrail’in saldırılarına sessiz kalan küresel güçleri eleştirerek, "Savaş çıkacağı kadar çıkmıştır. Hala farklı argümanlarla sıcak gelişmeleri saptırmanın faydası yoktur" dedi. Ayrıca, İsrail’in yalnızca Gazze ve Batı Şeria’ya değil, Lübnan, Yemen ve Suriye’ye de bomba yağdırdığını söyledi.
Netenyahu ve İsrail'e TEPKİLER
İsrail Başbakanı Netenyahu’yu hedef alan Bahçeli, "Netenyahu, masum bedenlerin üzerine basa basa ikbal kaygısını telafi etmeye çalışıyor" dedi. ABD’nin de İsrail’e verdiği desteğin altını çizen Bahçeli, "ABD takviyeli İsrail terör devleti Ortadoğu’ya musallat olmuş durumda" şeklinde konuştu.
"savaş stratejik olarak yaygınlaştırılıyor"
ABD’nin de İsrail’e verdiği desteğin altını çizen Bahçeli, "ABD takviyeli İsrail terör devleti, Ortadoğu’nun tamamına musallat olmuş, kilit ve kritik hedeflere sızarak suikast ve saldırılarını otomatiğe bağlamıştır" ifadesini kullandı. Bahçeli, geçtiğimiz hafta Hizbullah Lideri Nasrallah’ın Beyrut’ta katledilmesiyle başlayan süreçte Hizbullah yöneticilerine karşı yapılan operasyonların, savaşın stratejik olarak yaygınlaştırıldığını gösterdiğini belirtti.
"Türkiye'ye Verilen Mesaj"
Bahçeli, bu saldırıların sadece Ortadoğu’yla sınırlı kalmayacağını, ABD'nin Kasım ayındaki başkanlık seçimlerine kadar süren bu sürek avının Türkiye sınırlarına kadar dayanacağını öne sürdü. “İsrail’in sabotaj ve saldırıları aynı zamanda Türkiye’ye verilmiş bir mesajdır” diyen Bahçeli, İran Cumhurbaşkanı Reisi, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye ve Hizbullah Lideri Nasrallah’ın ölümlerinin de bu bağlamda vahim olaylar olduğunu söyledi.
ABD’nin İsrail’e verdiği açık desteğin altını çizen Bahçeli, Netenyahu’yu ABD Kongresi’nde 72 kez ayakta alkışlayanları, "insanlık defoları" olarak nitelendirdi.
"Birleşmiş Milletler Sınıfta Kalmıştır"
Bahçeli, Birleşmiş Milletler’in İsrail saldırıları karşısında etkisiz kaldığını belirterek, "Birleşmiş Milletler’in acilen devreye girip hak ve yetkisini kullanarak müdahale etmesi gerekirdi. Ancak ne takati ne de niyeti olduğu anlaşılmaktadır" ifadelerini kullandı. İsrail'in masum sivillere yönelik soykırım zincirini genişlettiğini, ancak hiçbir ülkeden tepki gelmediğini söyleyen Bahçeli, bu durumun küresel bir suç ortaklığı olduğunu savundu.
"Cumhurbaşkanımızın Sesi Dünyaya Duyuruldu"
Bahçeli, 21-25 Eylül 2024 tarihleri arasında gerçekleşen Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünya genelinde milyonların sesi olduğunu vurguladı. Erdoğan'ın net, tesirli ve doyurucu mesajlarla Türk milletinin haklı duruşunu dünyaya tebliğ ettiğini belirtti. Bahçeli, İsrail Başbakanı Netenyahu’nun bu konuşmanın ardından yaptığı tehdit dolu açıklamalara dikkat çekerek, "Nasrallah’ın infaz emrini veren bir cani, döktüğü kanlara Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nu alet edecek kadar pervasız, fütursuz ve küstahtır" dedi.
Birleşmiş Milletler’e Reform Çağrısı
30 Nisan 2024 tarihinde yaptığı grup toplantısındaki açıklamalarını hatırlatan MHP Lideri Bahçeli, Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi’nin mevcut yapısının artık dünya barışı ve istikrarı sağlamakta yetersiz kaldığını belirtti. "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi, II. Dünya Savaşı sonrasındaki dünya şartlarına göre kurulmuştur ve günümüz ihtiyaçlarını karşılamamaktadır," ifadeleriyle reform çağrısında bulundu. Bahçeli, daimî üyelerin veto yetkisinin kaldırılması ya da sınırlandırılması gerektiğini belirterek, daha geniş bir ülke yelpazesinin uluslararası karar alma süreçlerine dahil edilmesi gerektiğini savundu.
ABD'nin Kaba Üslubu
Bahçeli, ABD'nin Birleşmiş Milletler Daimi Temsilcisi'nin "Veto yetkimizi çıkarlarımızı gözetmek için kullanıyoruz" şeklindeki açıklamasına sert tepki gösterdi. "Bu kaba ve yaralayıcı ifadeler, bir otokrat meydan okumasıdır" diyen Bahçeli, bu tarz yaklaşımların dünyadaki mazlumların haklarının göz ardı edilmesine neden olduğunu söyledi.
İslam Ülkelerine Eleştiri: "Nereye Sinmişlerdir?"
Bahçeli, İsrail’in Mescid-i Aksa’ya ve Harem-i Şerif’e yönelik saldırıları karşısında İslam ülkelerinin sessiz kalmasını da eleştirerek, "İslam ülkeleri nereye sinmiş, nereye gitmiş, nereye gizlenmişlerdir? Bu ayıp değil midir? Günah değil midir?" dedi. Bahçeli, Müslümanların birlik ve beraberlik iradesinin artık yakılması gerektiğini, aksi takdirde bu sessizliğin daha büyük felaketlere yol açacağını belirtti.
"İki Devletli Çözüm Şarttır"
Bahçeli, İsrail ile Filistin arasında kalıcı bir barışın sağlanabilmesi için iki devletli çözümün kilit önemde olduğunu söyledi. "1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devleti kurulmalıdır" diyen Bahçeli, Türkiye ile Suriye'nin de işbirliği yaparak İsrail’in tehditlerine karşı tedbir alması gerektiğini savundu.
"Birleşmiş Milletler Boykot Edilmelidir"
Son olarak Bahçeli, Birleşmiş Milletler’in yapısında reform yapılmadığı takdirde, Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarının boykot edilmesinin gündeme alınması gerektiğini söyledi. "Dünya, beş ülkenin ağzına bakmaktan kurtulmalıdır" ifadeleriyle uluslararası bir sistem değişikliği çağrısında bulunan Bahçeli, alternatif bir dünya birliğinin inşa edilmesi gerektiğini vurguladı.
"Türkiye Tehditlere Karşı Tetikte Olmalıdır"
Bahçeli, Türkiye'nin dış tehditlere karşı tetikte olması gerektiğini belirterek, yabancı istihbarat uzantılarının deşifre edilmesi gerektiğini ve milli güvenliğin en temel önceliklerden biri olduğunu söyledi. "Türkiye’nin zımnen tehdidine cüret edenleri tepelemez isek, yaşamak bize zehir olsun," diyerek konuşmasını sert bir şekilde sonlandırdı.