Türkgün Siyaset MHP Lideri Devlet Bahçeli'den yeni sistem önerisi!

MHP Lideri Devlet Bahçeli'den yeni sistem önerisi!

MHP lideri Bahçeli, "Seçim sonuçlarına itiraz haktır, titizlikle incelenmeli" dedi. MHP Lideri ayrıca "İlçelerde başarı kazanıp büyükşehirde kaybetmek normal ve kabul edilebilir değil. Netice demokrasi açığı, sistem arızasıdır. Sistem sorunu çözülmeli" ifadesini kullandı. Bahçeli ayrıca, İstanbul'daki seçimler için yeni bir öneride de bulundu.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere pek çok yerde seçim sonuçlarına yapılan itirazları değerlendirdi.

Yazılı açıklama yapan Bahçeli şunları kaydetti: "31 Mart seçimleri demokratik olgunluk içinde yapıldı. Türk milleti tüm dünyaya unutulmayacak bir demokrasi dersi verdi, yerli ve yabancı gözlemcileri hayran bıraktı. Hakikaten de 31 Mart’ın kazananı hem Cumhur İttifakı hem de Türkiye oldu.

Seçim sonuçlarına itiraz elbette hukuki bir haktır. Eğer usulsüzlük varsa, eğer kullanılan oylar tutanaklara geçirilmemişse bunun mutlaka tamir ve telafisi şarttır. Geçersiz oyların kuyumcu titizliğiyle incelenmesi zarurettir. Bilhassa İstanbul, Ankara, Iğdır gibi illerimizde milli iradenin tam ve eksiksiz şekilde sandığa yansıması, sandık hilelerine, oy dolandırıcılığına, demokrasi kalpazanlarına fırsat verilmemesi asıldır, esastır. Süreci çok yakından izliyoruz. İlçe ve il seçim kurullarıyla en son aşamada YSK’nın en sağlıklı ve sağduyulu sonuca ulaşacaklarına inanıyorum.

Önemli bir konunun da altını bu vesileyle çizmek istiyorum

Mesela Ankara’da Cumhur İttifakı 22 ilçede belediye başkanlığını kazandı. Zillet İttifakı ise sadece üç ilçede sonuç aldı. 22 ilçe belediyesinin kazanılmasına rağmen büyükşehir belediye başkanlığına maalesef CHP’li bir isim seçildi. Benzeri bir durum İstanbul’da da yaşandı. Bu nasıl bir iştir? Karşımızda bir sistem adaletsizliği, bir sistem dengesizliği söz konusu değil midir? İlçelerde başarı kazanıp büyükşehirde kaybetmek gerçekten normal ve kabul edilir şey olmayacaktır. Bu sistem sorununun ele alınıp çözüme kavuşturulması önümüzdeki gündem konularından birisi olmalıdır. İlçelerde sandığa yansıyan iradeyle büyükşehir belediyesi seçiminde sandıktan çıkan neticenin çelişmesi demokrasi açığı, bir sistem arızasıdır. Bu kadar yorulmaya gerek yoktur. Pek çok oy pusulasıyla kafaların karışmasına da gerek yoktur.

BELEDİYE SEÇİMLERİ İÇİN YENİ SİSTEM ÖNERİSİ

Büyükşehir belediye başkanlığı seçimi olsun olmasına, ama ilçelerdeki irade büyükşehire istikamet çizmiyorsa, etki etmiyorsa buna ne diyeceğiz, nasıl yorumlayacağız? Öyle bir sistem inşa edilsin ki, sadece büyükşehir belediye başkanını seçelim, o da üstlendiği görev ve yetkiye dayanarak ilçe belediye başkanlarını belirlesin. Hiç olmazsa büyükşehir ölçeğinde hem bir tutarlılık, hem bir ahenk, hem de bir denge sağlanmış olur. Tıpkı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde olduğu gibi. Bu kapsamda da merkezi yönetim ile yerel yönetimler arasında tam bir uyum sağlanarak Türkiye daha da güçlenmiş hale gelecektir."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Siyaset 660 sayılı KHK'da değişiklik içeren teklif TBMM'de

660 sayılı KHK'da değişiklik içeren teklif TBMM'de

TBMM Genel Kurulu, bazı kanun ve KHK değişiklikleri üzerine görüşmelerini tamamladı.

KAYNAK: AA

TBMM Genel Kurulunda, Bazı Kanunlarda ve 660 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamede (KHK) Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Teklifin birinci bölümü üzerinde Yeni Yol Partisi adına söz alan Ankara Milletvekili Mesut Doğan, AK Parti iktidarları dönemini eleştirdi.

AK Parti iktidarları döneminde 28 trilyon faiz ödendiğini ileri süren Doğan, "Ne demek bu? Türkiye'de 26 milyon ailenin, hanenin olduğunu kabul ettiğimizde her aile başına sadece millet olarak 1 milyon 100 bin lira faiz ödedik ve bu kadar dehşet bir faizin ödendiği ülkede insanlarımız karnını doyuramayacak bir hale geldikleri gibi yarına dair ciddi manada endişeler taşıyorlar." değerlendirmesini yaptı.

İYİ Parti Çanakkale Milletvekili Rıdvan Uz ise teklifi, "Anayasaya aykırılık torbası" olarak niteledi. Uz, "Teklifin içinde yüksek yargı kararlarının hiçe sayıldığı demokratik süreçlerin baypas edildiği, denetimin ortadan kaldırıldığı çeşitli düzenlemeler var." diye konuştu.

Teklifte, Diyanet İşleri Başkanlığının yurt dışı temsilcilikleriyle ilgili düzenlemenin yer aldığını aktaran Uz, "102 ülkede temsilciliği olan lakin liyakat ve denetimden ve verimlilikten söz edemediğimiz bir yapıyla yine karşı karşıyayız. Diyanetin önemli gelirlerinden biri olan özellikle Diyanet Vakfının da Sayıştay denetiminin dışına çıkarılması aklımıza başka başka soru işaretleri getirmektedir." ifadesini kullandı.

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili teklifte yer alan düzenlemelere değinerek, teklifle Din İşleri Yüksek Kuruluna resmi kurumların talebi üzerine dini yayınları incelemek ve mütalaa vermek, namaz vakitleri ile dini gün ve geceleri tespit ve ilan etmek, Kur'an-ı Kerim meallerini incelemek ya da incelettirmek görevlerinin verildiğini anımsattı.

Diyanet İşleri Başkanlığında görev yapanlara ilişkin düzenlemelere de değinen Kalaycı, şunları kaydetti:

"Başkanlık müşaviri, Başkanlık müftüsü ve Başkanlık vaizi ünvanındaki personelin merkez veya taşra teşkilatında çalıştırılabilmesi ayrıca yurt dışı teşkilatın müşavirlik ve ataşeliklerden oluşacağı ve yurt dışında mahallinden sözleşmeli personel olarak çalışanlara ödenecek ücret düzenlenmektedir. Bunlarla birlikte, Diyanet İşleri Başkanlığında önemli görevleri ifa eden vaizlere eş değer kadroların ek ödeme oranlarının verilmesi, yine din hizmetleri sınıfında çalışan murakıpların statü ve özlük haklarının eş değer kadrolar dikkate alınarak belirlenmesi görüşündeyiz. Ayrıca, kadrolularla aynı işi yapmalarına rağmen birçok haktan yararlanamayan vekil imamlar ve fahri öğreticilerin kadroya alınması, camilerdeki ve kurslardaki ihtiyaç gözetilerek alımlarda kontenjanının artırılması gerekli görülmektedir"

DEM Parti Şanlıurfa Milletvekili Dilan Kunt Ayan, Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin birçok bakanlığın bütçesinden fazla olduğunu söyledi. Ayan,"İşte, tam da Galeano'nun dediği gibi mutlu azınlığın doyması için yığınların açlıktan ölmesi gerek demek. Ülkenin en büyük bütçelerinden birine sahip Diyanetin yoksullara verdiği vaazlar bu tabloyu zaten gözler önüne seriyor." eleştirisinde bulundu.

CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı, söz konusu teklifle, hac ve umre faaliyetleriyle ilgili olarak Diyanet Vakfınca açılacak hac ve umre hesabına ödemelerin yapılacağını ancak bu ödemelerin ve hesapların denetlenmesiyle ilgili yetkinin Cumhurbaşkanınca yetkilendirilmiş denetim elemanlarına bırakıldığına dair bir hükmün olduğunu söyledi. Arı, "Türkiye'deki hac ve umre faaliyetiyle ilgili Diyanet Vakfınca yapılacak hizmetler, Sayıştay'ın denetiminden uzaklaştırılmış durumda." diye konuştu.

CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, Anayasa Mahkemesi'nin rektör atamalarına ilişkin iptal kararını hatırlattı. Teklifte bu duruma ilişkin düzenlemelerin yer aldığını anımsatan Emir, "Beklemiş 70'e yakın rektör atamış son gün bize getiriyor 'Alelacele geçirin bunu' diyor bunun adı şantaj." sözlerini sarf etti.

AK Parti İstanbul Milletvekili Oğuz Üçüncü ise teklifin ilk 9 maddesinin Diyanet İşleri Başkanlığı ile ilgili düzenlemeleri içerdiğini söyledi.

Teklifin 7. maddesine işaret eden Üçüncü, söz konusu madde ile yurt dışında görev yapacak din görevlilerinin özlük haklarının iyileştirileceğini vurguladı. Üçüncü,"Söz konusu maddede öngörmüş olduğumuz iyileştirmeyle hem istihdamı kolaylaştıracağız, aynı zamanda insanlarımızın ana vatanıyla bağını inşallah daha da pekiştireceğiz." dedi.

Konuşmaların ardından teklifin birinci bölümünün tümü üzerindeki görüşmeler tamamlandı.

Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, daha sonra birleşime ara verdi.

Aranın ardından komisyonun yerini almaması üzerine Kurtulmuş, birleşimi saat 14.00'te toplanmak üzere kapattı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *