Sarıgöl ilçe Kongrelerinde konuşan Manisa Milletvekili MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “ Cumhur İttifakı; siyasi çıkar hesapları ve seçimler için değil, ülkemizin bekası ve istiklali için kurulmuştur.” dedi.
Alaşehir ilçe Kongresinde konuşan MHP’li Akçay, “101 yıl evvel 16 Ağustos 1919’da toplanan Alaşehir Kongresinin amacı ne ise bugünkü kongremizin maksadı ve ruhu aynıdır. Alaşehir’de istiklalde birlik, istikbalde birlik ruhuyla başlatılan beka mücadelesinin ruhunun bugünkü Alaşehir Kongremizde de devam etmektedir. İşte bu ruh ile 101 yıl önce vatanımızı yedi düvele karşı nasıl koruduysak bu gün de aynı şekilde koruyacağız. Mavi Vatanımıza göz dikenler ve bunların piyonu Yunanistan bilmelidir ki, hiçbir güç bizi Ege ve Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan mahrum edemeyecektir. Türkiye, Mavi Vatanımıza dikilen gözleri oymaya muktedirdir.” dedi.
Kuru üzüm taban fiyatının temmuz ayında açıklanması gerektiğini söyleyen MHP’li Akçay, “ Tarım ve Orman Bakanı Sayın Pakdemirli 27 Ağustos’ta, 2020 yılı kuru üzüm alım fiyatını 12,5 lira olarak açıklamış ve TMO ile TARİŞ’in bu fiyattan üzüm alımı yapacağını ifade etmiştir. Sayın Bakanın bu açıklamaları üzüm üreticilerimizi memnun etmiştir. Ancak, üzüm taban fiyatının Ağustos ayının son haftasında değil de Temmuz ayının son haftasında açıklanmasında fayda görüyoruz. Çünkü kuru üzüm fiyatına göre yaş üzüm fiyatı belirlenmektedir. Üzüm üreticisi fiyatlar açıklanmadan elindeki üzümü açığa dökmektedir. Bu da üzüm fiyatlarını düşürmektedir. Bu nedenle kuru üzüm fiyatı Temmuz ayında açıklanmalıdır.” dedi.
Cumhur İttifakı, Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara karşı milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
Sarıgöl ilçe kongresinde konuşan Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “ Tam 40 yıl önce,12 Eylül 1980 askeri darbesiyle zulme, işkenceye uğrayan, ölümlerle sınanan bütün şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla anarak sözlerime başlıyorum.
Maalesef siyasi tarihimiz ve demokrasi tarihimiz çok sayıda darbelerle, muhtıralarla, vesayet girişimleriyle kesintiye uğramış, yapısal sorunlar nedeniyle çıkan hükûmet krizleriyle siyasal istikrar sağlanamamıştır. Türkiye, 27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve en son 15 Temmuz 2016 hain Fetö darbe girişimi gibi darbe ve darbe girişimlerine maruz kalmıştır. 28 Şubat ve 2007 Cumhurbaşkanı seçim krizi gibi vesayetlere maruz kalmıştır. Hukuk dışı bu müdahaleler ülkemizin on yıllarını çalmış; hukuk, huzur, barış ve güvenlik bakımından ağır hasarlar bırakmıştır. 15 Temmuz hain darbe girişimiyle eski sistemle daha fazla mesafe alamayacağımız artık iyice belli olmuştur. Yasama, yürütme ve yargı arasındaki yetki ve sorumluluk çizgilerinin belirgin şekilde netleştirilmesi büyük bir mecburiyet hâline gelmiştir.
Cumhur İttifakı, 15 Temmuz 2016'da fetö hain darbe ve işgal hareketi sonrasında, Türkiye'nin maruz kaldığı saldırılara karşı yerli ve milli bir duruşun doğal bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. 16 Nisan 2017 Halkoylaması ile Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçiş kabul edilmiştir. 24 Haziran 2018 seçimleri sonrasında Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine fiilen geçilmiştir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi ile yönetimde istikrar ve temsilde adalet sağlanmış, kuvvetler ayrılığı daha belirgin hâle gelmiştir. “Güçlü yürütme, güçlü Meclis” hedefine ulaşılmış, yürütmede çift başlılık ortadan kalkmıştır.” dedi
Cumhur İttifakı; siyasi hesaplar, çıkarlar ve seçimler için değil, ülkemizin bekası ve istiklali için kurulmuştur.
Cumhur ittifakının ülkemizin istiklali ve istikbali için kurulduğunu söyleyen MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “Cumhur İttifakı; siyasi hesaplar, çıkarlar ve seçimler için değil, ülkemizin bekası ve istiklali için kurulmuştur. Cumhur İttifakı, milletimizin ruh kökünden doğmuş, istikbal ve istiklal hedefleriyle devleşmiştir. Cumhur İttifakı, Türkiye'nin bekasının güvencesi, milli çıkarlarımızın yılmaz savunucudur. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı masada değil, gönüllerdedir. Cumhur ittifakı Türkiye düşmanlarının karşısında son siperdir. Dolayısıyla Türkiye ile hesapları olanlar önlerindeki son siper, son kale olarak gördükleri Cumhur ittifakına saldırmaktadır. Türkiye düşmanları Kıbrıs, Doğu Akdeniz, Ege, Libya ve Suriye’de milli çıkarlarımıza göz dikerken içimizdeki yerli işbirlikçileri Türkiye’nin siyasi ve ekonomik iflası için bunlarla birlikte hareket etmekte, önlerindeki en büyük engel olarak gördükleri Cumhur İttifakına saldırmaktadır. Türkiye düşmanları ve yerli işbirlikçileri ne yaparlarsa yapsınlar Türkiye'yi teslim alamayacak, Türk milletine diz çöktüremeyecek, Al bayrağı indiremeyecek, vatanı bölemeyecektir. Çünkü Cumhur İttifakı dimdik ve ayaktadır.” dedi.
MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ve beraberindeki heyet Sarıgöl ilçe kongresinden sonra Sarıgöl Tırazlar Mahallesinde Ülkücü Şehit Halil Eralp'in Kabrini ziyaret ederek Kuran'ı Kerim okuyup dua etti.
101 yıl evvel toplanan Alaşehir Kongresi’nin amacı ile bugünkü Alaşehir Kongremizin maksadı ve ruhu aynıdır.
Alaşehir ilçe kongresinde konuşan MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “ ‘İstiklalde Birlik, İstikbalde Birlik, Kazanan Türkiye Olacak’ şiarıyla Partimizin 13 üncü Olağan Büyük Kurultayına giden kutlu yolda Alaşehir ilçe kongremizi gerçekleştiriyoruz. Bundan tam 101 yıl evvel 16 Ağustos 1919’da İstiklalde Birlik, İstikbalde Birlik için bir kongre toplandı. Bu kongre Kurtuluş Savaşının en önemli mihenk taşlarından biri olan Alaşehir Kongresidir. Alaşehir Kongresiyle Batı Anadolu’da Yunanlılara karşı mücadele örgütlenmiştir. Kongrenin Alaşehir’de toplanmasında Alaşehirli hemşerilerimizin milli mücadeleye, istiklal ve istikbalimize karşı gösterdikleri ilgi ve büyük destek etkili olmuştur. 101 yıl evvel toplanan Alaşehir Kongresinin amacı ne ise bugünkü kongremizin maksadı ve ruhu aynıdır. Ordusu dağıtılmış, silahları elinden alınmış, ekonomisi çökertilmiş, uzun savaş yılları içerisinde harap ve bitap düşmüş vatanımızı düşmanlar işgal etmişti. Ege havalisini Yunanlıların, Antep, Maraş, Urfa civarını Fransızların, İstanbul İngilizler işgali altındaydı. Alaşehir Kongresi, Manisa işgal altında ve düşman Alaşehir’e gelirken toplanmıştır. 23 Temmuz 1919’daki Erzurum Kongresinden sonra toplanan ilk kongre Alaşehir Kongresidir ve Balıkesir’de, Nazilli de bir dizi kongreler gerçekleşmiştir. Akabinde 4 Eylül Sivas Kongresi ve 23 Nisan 1920’de TBMM’nin açılışıyla milli irade Ankara’da somutlaşmıştır. Bu millet iradesinin devlet iradesine dönüşmüş halidir. Fransa’ya bu Alaşehir kongresinden bazı hatırlatmalara yapmak istiyorum. 1915 yılında bazı müstevliler başta İngiltere, Fransa ve onların peşine takılan bazı ülkeler Çanakkale Boğazı’na gelmişlerdir. Türk Milleti bir destan yazarak ‘Çanakkale geçilmez’ demiştir. Fransa’nın 2 savaş gemisi ve 4 denizaltısı şimdi Çanakkale Boğazında yatmaktadır. Fransa meselesi gelince bazı aydınlar Fransa’nın kuzey Afrika’daki sömürgeciliklerini ve soykırımını anlatıyor. Bunlar doğrudur. Ancak ne hikmetse milli şuurdan yoksun bu kişiler Fransa’nın 100 yıl önce ülkemizi işgal eden müstevli bir ülke olduğunu söylemiyorlar. Antep, Maraş ve Urfa’da işgalci Fransa vardı. Şimdi bunlara hatırlatalım ki Maraş nasıl Kahraman oldu? Urfa nasıl şanlı oldu? Antep nasıl Gazi oldu? Bunları Macron’a hatırlatmak gerekir. Ayrıca şunu da hatırlamasında fayda var: Biz yurdumuzdan en son 9 Eylül 1922 de Yunan’ı defettik. Fransızları, Yunanlılardan 1 yıl evvel 20 Ekim 1921’de def ettik. Macron’a kendi yakın tarihini okumasını tavsiye ediyorum. Yoksa Macron'un akıbetinin de Çanakkale, Maraş, Urfa ve Antep'teki dedeleri gibi olması kaçınılmazdır.” dedi.
Türkiye, Mavi Vatanımıza dikilen gözleri oymaya muktedirdir.
Türkiye’nin beka mücadelesi verdiğini söyleyen MHP’li Akçay, “ Dün bize Sevr’i dayatmaya çalışanların bugün yine aynı emeller peşinde koştuklarını görüyoruz. Mavi Vatanımıza göz diken Fransa Cumhurbaşkanı Macron bir dizi hadsiz, küstah açıklamalarıyla Türkiye’yi tehdit ederek Ege ve Doğu Akdeniz’deki haklarından mahrum etmeye çalışmaktadır. Fransa’nın Doğu Akdeniz ve Ege’de hiçbir hakkı yoktur. Çünkü buralarla sınırı yoktur. Ayrıca Yunanistan’ın Doğu Akdeniz ile kara sınırı olmadığı için onun da Doğu Akdeniz’de söz hakkı yoktur. Bütün bunlara rağmen hukuk tanımaz Fransa, 40 savaş uçağı taşıyan bir uçak gemisini Akdeniz’e gönderip Yunanistan’ı kışkırtarak ayağımıza dolandırmaya çalışmaktadır. Kendi tarihine ‘fransız olan’ Macron’un bu tutumu, davetli olmadığı yere gidip ev sahibi gibi davranan yüzsüzlere benzemektedir. Karadeniz, Marmara, Adalar Denizi ve Akdeniz’de toplam 460 bin kilometrelik deniz yetki alanımız vardır. Biz buna Mavi Vatan diyoruz. Mavi Vatanımıza göz dikenler ve bunların piyonu Yunanistan bilmelidir ki, hiçbir güç bizi Ege ve Doğu Akdeniz’deki haklarımızdan mahrum edemeyecektir. Türkiye, Mavi Vatanımıza dikilen gözleri oymaya muktedirdir. Milliyetçi Hareket Partisi; başta Kıbrıs, Mavi Vatan, Suriye, Irak, Libya olmak üzere her konuda milli çıkarlarımızı savunan Türkiye Cumhuriyeti ile hükümetle ve milletimizle bir ve beraberdir. 101 yıl evvel Alaşehir’de istiklalde birlik, istikbalde birlik ruhuyla başlatılan beka mücadelesinin ruhunun bugünkü Alaşehir Kongremizde de devam ettiğini görüyoruz. İşte bu ruh ile 100 yıl önce vatanımızı yedi düvele karşı nasıl koruduysak bu gün de aynı şekilde koruyacağız. Üstelik Türkiye 100 yıl önceki gibi orduları dağıtılmış, silahları elinden alınmış, işgal edilmiş, ekonomisi harap ve bitap olmuş bir ülke değildir. Elhamdülillah, Türkiye 100 yıl öncesine göre 100 kat daha güçlüdür. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu 101 yılda emeği geçen, vatanımızın bu günlere gelmesini sağlayan bütün yöneticilerimizi ve şehitlerimizi rahmet ve şükranla yad ediyoruz.” dedi.
Manisalı için üzüm; ailenin geçimi, gençlerin çeyizi, çocukların harçlığı demektir.
Manisa’da yüz bin ailenin üzümden geçimini sağladığını söyleyen Manisa Milletvekili ve MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay, “ Milliyetçi Hareket Partisi, toplumun, vatandaşlarımızın ve bütün sosyal kesimlerin beklentilerini dikkate alarak milletin sesi olmaya gayret ederek çalışmalarını yürütmektedir. Alaşehir ilçe başkanımızın biraz önce faaliyet raporunda da belirttiği üzere biz teşkilatlarımızla birlikte Alaşehir’imizin, Manisa’mızın ve ülkemizin bütün sorunlarını TBMM’de temsil etme ve bunların çözümü konusunda büyük bir gayret içerisindeyiz. Üzüm Sarıgöl’ün, Alaşehir’in ve Manisa’mızın en önemli tarımsal ürünüdür. Türkiye’deki kurutmalık üzümün yüzde 85'ini, sofralık üzümün de yüzde 20’si Manisa’da üretilmektedir. Üzüm konusunda teşkilatlarımızla, üreticilerimizle ve meslek odalarımızla sürekli istişare yapıyoruz. Üzüm ile ilgili olarak başta lisanslı depoculuğun geliştirilmesi olmak üzere yapılması gereken pek çok iş vardır, onların da takipçisi olmaya devam ediyoruz. Tarım ve Orman Bakanı Sayın Bekir Pakdemirli, 27 Ağustos’ta 2020 yılı kuru üzüm alım fiyatını 12,5 lira olarak açıklamıştır. TMO ve TARİŞ’in bu fiyattan üzüm alımı yapacağını ifade etmiştir. Edindiğimiz bilgilere göre de 7 Eylül’de üzüm alımları başlamıştır. Üzüm taban fiyatı ve TMO ile TARİŞ’in bu fiyat üzerinden üzüm alacak olması üzüm üreticilerimizi memnun etmiştir. Ancak, üzüm taban fiyatının Ağustos ayının son haftasında değil de Temmuz ayının son haftasında açıklanmasında fayda görüyoruz. Çünkü üzüm üreticileri kuru üzüm fiyatına göre yaş üzüm fiyatını belirlemektedir. Fiyatların geç açıklanması, olgunlaşmamış üzümlerin ihraç edilmesi ve ihracat teşvikinin düşük olması nedeniyle yaş üzüm fiyatları düşmektedir. Bu nedenle üzüm üreticisi fiyatlar açıklanmadan elindeki üzümü açığa dökmektedir. Bu da üzüm fiyatlarını düşürmektedir. Bu nedenle kuru üzüm fiyatı Temmuz ayında açıklanmalıdır. Manisa'da 100 bin aile geçimini üzümden sağlamaktadır. Manisalı için üzüm; ailenin geçimi, gençlerin çeyizi, çocukların harçlığı demektir. Üzüm Tarımsal ihracatımızda ilk üç sırada yer almaktadır. Bu nedenle üzümü gözümüz gibi koruyup geliştirmemiz gerekir.” dedi.
MHP’li Akçay Alaşehir kongresinden sonra geçen dönem Alaşehir Belediye başkanlığı yapan ve MHP Alaşehir ilçe başkanlığını bu gün yapılan kongrede devreden Ali Uçak’a ait olan Uçak Kardeşler Üzüm İşletme tesislerini gezerek hem Ali Uçak’tan işletme hakkında bilgi aldı hem de çalışanlarla sohbet etti.