Anayasa Mahkemesi (AYM), Resmi Gazete'de yayımlanan gerekçeli kararla Can Atalay'ın milletvekilliğinin düşürülmesinin yok hükmünde olduğunu belirtti.
MHP'nin Tepkisi
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Bahadır Alperen, sosyal medya hesabı üzerinden AYM kararını eleştirdi. Anayasa Mahkemesi'nin Anayasa maddelerine uymadığını vurgulayan Alperen, AYM'nin hukuka aykırı bir karara imza attığını belirtti.
‘AYM, anayasayı açıkça ilhal etti’
Bahadır Alperen, yaptığı açıklamada, Anayasa Mahkemesi’nin, hükümlü Can Atalay hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin verdiği milletvekilliğinin düşürülmesi kararını yok sayarak yetki sınırlarını aştığını ifade etti.
“KAOS ÜRETİM MERKEZİ”
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 9 Şubat 2024 tarihli beyanlarına atıfta bulunan Alperen, Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararların iç barış ve huzuru bozduğunu ve mahkemenin ya kapatılması ya da yeniden yapılandırılması gerektiğini belirtti. MHP Lideri Bahçeli, Anayasa Mahkemesi'ni "kaos üretim merkezi" olarak nitelendirmişti.
MHP’li Alperen’in sosyal medya hesabı üzerinden AYM kararını eleştirdiği açıklamaları şu şekilde;
"Anayasa Mahkemesi, uymakla ve uygulamakla yükümlü olduğu Anayasa maddelerinin hilafına hareket edemeyeceğini hatırlamakla mükelleftir.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan ve 18 yıl hapis cezası ile cezalandırılan Can Atalay hakkında verilen hüküm, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin söz konusu kararı hukuka uygun bulunması, mezkur ilamın 25 Nisan 2022 tarihinde Yargıtay 3. Ceza Dairesince de onanması ve 30 Ocak 2024 tarihinde de Yargıtay kararının TBMM Genel Kurulu’nda okunması ile , hükümlünün milletvekilliğinin düşürülmesine rağmen, Anayasa Mahkemesi’nin , önünde on binlerce başvuru sırada beklemesine rağmen jet hızıyla hükümlü hakkında Türkiye Büyük Millet Meclisince verilen milletvekilliğinin düşürülmesi kararının yok hükmünde olduğuna dair kararı, Mahkemece hukuk ilkelerinin hiçe sayıldığını tekrar gözler önüne sermiştir.
Kaldı ki Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın “Milletvekilliğinin Düşmesi” başlıklı 84. Maddesi’nin 2. Fıkrası , açık ve amir bir hüküm ihtiva etmektedir.
Söz konusu madde “Milletvekilliğinin kesin hüküm giyme veya kısıtlanma halinde düşmesi, bu husustaki kesin mahkeme kararının Genel Kurula bildirilmesiyle olur.” şeklinde iken Anayasa Mahkemesi, yetki sınırlarını aşarak hukuka aykırı bir karara imza atmıştır.
Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’nin 9 Şubat 2024 tarihli beyanlarında , Yüksek Mahkeme’nin daha önceki kararlarının neye hizmet ettiğini açıkça ortaya koyulmuştur.
Liderimizin “Verdiği skandal hak ihlali kararlarıyla iç barış ve huzur ortamını sarsan ve kaos üretim merkezi olduğunu teyit eden Anayasa Mahkemesi, tekrar ifade ediyorum ki ya kapatılmalı ya da yeni baştan yapılandırılmalıdır. DEM'cilerin, DEM'lenmiş CHP'nin ve diğer marjinalleşmiş yedeklerinin Anayasa Mahkemesini siyasi siper haline getirmeleri Türk hukuk sistemine sürülmüş kara bir lekedir. Teröriste hak ihlali kararı veren bir mahkeme Türk milletinin mahkemesi olamaz, bunun adına da adalet denilemez." şeklindeki beyanları da partimizin görüşlerini net bir şekilde göstermiştir."
Anayasa Mahkemesi, uymakla ve uygulamakla yükümlü olduğu Anayasa maddelerinin hilafına hareket edemeyeceğini hatırlamakla mükelleftir.
Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüse yardım suçundan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince yargılanan ve 18 yıl hapis…— Bahadır Alperen (@bhdralprn) August 1, 2024
