Baştuğ'un açıklamalaları şu şekilde:
Milliyetçi Hareket bir siyasi parti olmasının ötesinde aziz Türk milletinin ezelî kutlu ülküsünü ebede taşıyan; bu uğurda şehit ve gaziler veren dualı bir davanın adıdır. Bu sebepledir ki davaya ihanet; Türklüğe, şehitlere ve gazilere ihanettir.
Milliyetçi Hareket Partisine aidiyet bu kutsallara bağlı olmakla, bu kutsalların karşısında yer alanlarla mücadele etmekle mümkündür. Partimize manevi üyelikle bağlı milyonlarca Ülküdaşımız bunun en temiz ve halis örneğidir.
Partimize resmî üye olup başka partilere hizmet etmek, kutsallarımıza edepsizce saldırmak ve PKK uzantılarıyla hareket etmek; camide İncil okumaktan farksızdır. Müslüman mahallesinde salyangoz sattırmayacağımız gibi bu yetersizlerin partimizle anılmalarına müsaade etmeyeceğiz.
Böylelerinin partimize değil resmî, gayriresmî üyeliği bile söz konusu değildir. Bunlar yalnızca hasmımız olabilir. Tarihine, şehidine, gazisine ihanet eden ve partimizin düşmanlarıyla hareket edenlerin MHP'lilik iddiası Kılıçdaroğlu'nun Ülkücülük iddiasından farksızdır.
Milliyetçi Hareket Partilinin, Ülkücünün eskisi olmadığı gibi davasına aidiyeti olmayanların “Ben MHP’liyim.” deme hakkı da yoktur. Şahsiyetini bu davadan kazanıp başka yerlerde tezgâh açanların sözleri fitne, fiilleri menfaat, kendileri ise müflis siyaset tüccarıdır.