Türkgün Siyaset MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan: Ali Mahir Başarır aklını başına topla!

MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan: Ali Mahir Başarır aklını başına topla!

MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan, "Milletimizin gözbebeği ordumuza “satılık” diyecek kadar aşağılaşan, şehit cenazesinde gülecek kadar edebini yitiren, millet ve devlet düşmanı kim varsa kol kola olan, gayr-i milli kimliğe sahip her odakla işbirliği yapan “Omurgasız” Ali Mahir Başarır; sana tavsiyemiz o üç gramlık çürümüş aklını başına topla! " dedi.

KAYNAK: Haber Merkezi

MHP Ankara İl Başkanı Alparslan Doğan, CHP'li Ali Mahir Başarır'ın MHP Lideri Bahçeli'ye yönelik yaptığı açıklamalara cevap verdi.

Alparslan Doğan'dan Sert Sözler

MHP'li Doğan, Ali Mahir Başarır'a yönelik sert ifadeler kullandı. Doğan, "Milletimizin gözbebeği ordumuza “satılık” diyecek kadar aşağılaşan, şehit cenazesinde gülecek kadar edebini yitiren, millet ve devlet düşmanı kim varsa kol kola olan, gayr-i milli kimliğe sahip her odakla işbirliği yapan “Omurgasız” Ali Mahir Başarır; sana tavsiyemiz o üç gramlık çürümüş aklını başına topla!" dedi.

Devlet Bahçeli'ye Vurgu

Doğan, açıklamalarına devam ederek, "Senin ve aklını kumanda eden ağababalarının kıt aklı, Türk Dünyasının Bilge Lideri, Genel Başkanımız Sn. Devlet Bahçeli Beyefendi’yi idrak etmeye yetmez!" şeklinde konuştu.

MHP İl Başkanı, "Bilge Liderimiz Sn. Devlet Bahçeli Beyefendi’nin adını, Türk düşmanlarına yalakalık yaparken irinle doldurduğun, Türklüğün hasımlarına yardakçılık ederken satılığa çıkardığın ve MHP’ye düşmanlık ederken üç kuruşa sattığın o pis ağzına almak senin haddin değildir…" ifadelerini kullandı.

Şehit Mustafa Korkmaz'ın cenazesinde CHP'li vekil Ali Mahir ...

NE OLMUşTU?

CHP'li Ali Mahir Başarır, MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin CHP ve Halk TV'ye yönelik açıklamalarına bir televizyon kanalından cevap vererek yaptığı açıklamada Bahçeli'yi ve MHP'yi sorgulamaya devam edeceklerini belirterek, "Ayağımızı denk almayacağız. Ayağını denk alması gereken birisi varsa, o da kendisi ve partisidir" ifadelerini kullanmıştı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Depremde 36 kişiye mezar olmuştu... Rıza Bey Apartmanı davasında bilirkişi raporu kararı

Depremde 36 kişiye mezar olmuştu... Rıza Bey Apartmanı davasında bilirkişi raporu kararı

İzmir'deki depremde en fazla can kaybının yaşandığı Rıza Bey Apartmanı'nın yıkılmasına ilişkin 20 sanığın yargılanmasına devam edildi. Mahkeme başkanı, yeniden bilirkişi raporu aldırılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.

KAYNAK: AA

İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada bazı tutuksuz sanıklar, müşteki yakınları ile taraf avukatları hazır bulundu.

Tanık F.E, projenin çizildiği mimarlık-mühendislik firmasında asistan olarak görev yaptığını, çalıştığı dönemde Rızabey Apartmanı'nın yapılmadığını savundu.

Sözleşmeleri kendisinin daktiloda yazdığını ancak apartmanla ilgili bir sözleşme yazmadığını belirten F.E, "Firma sahibi İ.K. ve binanın fenni mesul müdürü mimar A.S.B'nin özel asistanıydım. O dönemde böyle bir bina yapıldığını hatırlamıyorum. Deprem olduğunda bu apartmanı gördüm. 'Keşke firma sahibi İ.K. yapsaydı' dedim. Çünkü onların yaptığı tüm binalar ayakta." dedi.

Binanın projesinin çizildiği mimarlık mühendislik firması sahibi tutuksuz sanık İ.K, yargılanmasının tek sebebinin projede kullanılan antetli kağıtta firması ve adının geçmesi olduğunu savundu.

Olaydan dolayı çok üzgün olduğunu dile getiren İ.K, "Ben bu kadar suçlanınca dosyalarımı karıştırmaya başladım. Başlıkta mimarı benim adım yazıyormuş. Herkes beni projenin başlığı yüzünden suçluyordu. Ben müteahhit H.H.Ö'yi tanımıyorum. 10 binlerce inşaat yaptım. Hepsi sağlam. Benim kendi inşaatımda hiçbir şekilde aykırılık olmamıştır." diye konuştu.

Projenin fenni mesulü A.S.B. de kendisinin projede imza yetkisi olmadığını öne sürdü.

Müteahhit H.H.Ö. de projeyi arsa sahibi Rıza Beyin hatırı için İ.K'nin bürosuna çizdirdiğini, kendisiyle görüşüp ödemeyi de ona yaptığını söyledi.

İ.K'nin adının sadece projedeki kağıtta geçtiğine ilişkin yalan söylediğini savunan H.H.Ö, "Bazı şeyleri kurtarmak için yalana düşüyorlar. Ben onun mimar ve mühendislerini tanımam, kendisini bilirim. Eksiksiz, kesintisiz binamı yaptım. Bir sürü dokunulmuş binaya. Ben suçsuzum. Projeyi ben İ.K'ye çizdirdim. Eksik malzeme kullanmadım. Herkes kendisini kurtarmak için bir şey söylüyor." ifadelerini kullandı.

“BURADA ÖYLE BİR KARAR ÇIKMALI Kİ HERKESE ÖRNEK OLMALI”

Depremde 2 çocuğunu kaybeden müşteki Emine Yücel de sanık vekillerinin sürekli yeni bilirkişi raporu istediklerini söyledi.

Yücel, "Canlarımızı kaybettik. Doğal afetten değil binanın çürük olmasından dolayı öldüler. Bu dosyada bilirkişiler en yetkin kişilerden seçildi. Arama kurtarma çalışmaları devam ederken heyet alandaydı. Tüm örnekler polis eşliğinde alındı, fotoğrafları çekildi. Yeni heyet atanmasının akla mantığa ters olduğunu düşünüyorum. Bu talepler yargılama süresini uzatmaya yöneliktir." dedi.

Sanıkların duruşmada hazır olmasını isteyen Yücel, yeğeni Lena'nın doğum günü olduğunu ve 10 yaşını kutlayamadığını vurgulayarak, yargılamanın artık sonlanmasını istedi.

Kızı Aslı Taner'i depremde kaybeden anne Arzu Taner de 5 yıldır davaya gelip gitmekten yorulduğunu belirterek, "Hepimiz ilaçlarla ayakta duruyoruz. Herkes birbirine suç atıyor. Peki suçlu kim? Suçlu bizim evlatlarımız mı? Buraya gelip gittikten sonra 1 hafta kendime gelemiyorum. Her gün mezarlıktayım. Suçlular en ağır cezayı alsın. Burada öyle bir karar çıkmalı ki herkese örnek olmalı." diye konuştu.

Cumhuriyet savcısı, kovuşturma aşamasında yeni sunulan belgeler ışığında her bir sanık yönünden sorumluluğun belirlenmesi için bilirkişi raporu alınmasını mütalaa etti.

Mahkeme başkanı, yeniden bilirkişi raporu aldırılmasına hükmederek duruşmayı erteledi.

DAVA SÜRECİ

İzmir'de 30 Ekim 2020'deki depremde yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nda 36 kişi hayatını kaybetmiş, 17 kişi yaralanmıştı.

Binanın yıkılmasında sorumlulukları bulunduğu iddiasıyla 13 sanık hakkında İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme" suçundan dava açılmıştı.

Dönemin 2 belediye görevlisi hakkında da "görevi kötüye kullanma" suçundan İzmir 13. Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ana davayla birleştirilmesiyle sanık sayısı önce 15'e ardından 20'ye çıkmıştı.

Davanın 4 tutuklu sanığı önceki duruşmalarda tahliye edilmişti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *