Milliyetçi Hareket Partisi İzmir Milletvekili Prof. Dr. Hasan Kalyoncu, İzmir’e ayrı bayrak ve para bulmaya uğraşan Büyükşehir Belediye Başkanının belediyeyi nasıl hukuk tanımaz biçimde yönettiğini ortaya çıkarmaya devam ediyor.
Kalyoncu bu soruyu niçin iki ayrı Bakana yönelttiğini şu ifadelerle açıkladı;
“Anayasamız ve TBMM İçtüzüğü idari iş ve işlemlerle ilgili Milletvekilinin bilgi alma yolunu yazılı soru önergesi olarak tanımlamıştır. Bir Milletvekili sorularını sadece bakanlara yöneltebiliyor. Kamu İhale Kurumunun Hazine ve Maliye Bakanı ile ilişkili olduğu için Berat Albayrak ve terör örgütleriyle ilişiklik bildirimini yapan birimin İl Emniyet Müdürlüğü olması dolayısıyla da Süleyman Soylu muhatap alınmıştır.”
“Bu yolla terör örgütü propagandası yapan kişilerin firmalarına mevzuatın sınırları zorlanarak nasıl iş verildiğinin kamuoyu tarafından anlaşılabilmesini istiyorum. Bakanlardan gelen cevapları da kamuoyuyla paylaşacağım.”
Terör örgütleriyle ilişkili firmaya bilerek iş verilmektedir!
“Tunç Soyer’in yönetiminde İzmir Büyükşehir Belediyesi, bölücülerin cirit meydanına dönmüş görünüyor. PKK yandaşı bildiriye imza attığı için görevden alınan akademisyenler Soyer’in himayesindedir. Terör örgütünün propagandasını yapan kişilerin Belediyedeki işleri açılmış durumdadır. Üstelik bu iş yapılırken, yasal hükümler ihlal edilmekte veya hayli esnetilerek kanuna karşı hilenin yolları aranmaktadır.
Bu gayretkeşlik, Tunç Soyer’in kişisel tercihinin açık bir sonucudur. Ancak endişemiz, aynı gayret ve yaklaşım CHP yönetimi tarafından da paylaşılmaktadır. Fakat demokrasi ve ifade özgürlüğü maskesi terörü, şiddeti ve hakareti örtmeye yetmemektedir.”
Hemşehrilerimden destek mesajları alıyorum!
Ayrı bayrak ve para mevzuundan sonra, bizimle aynı duyarlılığı gösteren CHP tabanından da tepkiler gelmektedir. Tunç Soyer de öğrenmelidir ki; terör seviciliğini demokrasi süsü ile şirinleştiremeyecekler. Bu sorularımız vesilesi ile de maskelerinin ardındaki gerçek yüzlerini ortaya koymuş oluyoruz.
Bu gibi konuları halkımızın ve doğrudan İzmir’imizin çıkarlarını korumak amacıyla takip etmeyi sürdüreceğiz.”
