Türkgün Siyaset MHP’li Kılıç: Şunu kimse unutmasın; MHP’nin bitmesi için Nuh tufanı gerekir!

MHP’li Kılıç: Şunu kimse unutmasın; MHP’nin bitmesi için Nuh tufanı gerekir!

MHP'li Filiz Kılıç, "MHP bizi yanılttı diyorlar. Şüpheniz olmasın MHP sizi yanıltmaya devam edecektir. Dediler, dediler, konuştular, konuştular. Lider bir tokat vurdu hepsi sustu! Şunu kimse unutmasın; MHP’nin bitmesi için Nuh tufanı gerekir! Çünkü, MHP; kulislerin, lobilerin, çıkarcıların, elit ve kaymak tabakanın değil, Türk milletinin eseridir. MHP önce Cenab-ı Allah’a sonra Türk milletine emanettir. Bu da böyle biline!" dedi.

MUHABİR: Beybin Usanmaz

Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili ve Nevşehir Milletvekili Prof. Dr. Filiz Kılıç, Kayseri Bölge Toplantısında” açıklamalarda bulundu. Kılıç açıklamalarında her seferinde Milliyetçi Hareket Partisine dil uzatıp MHP'nin bittiğini söyleyenlere sert tepki gösterdi. “Gelin şöyle bir eskilere gidelim. 1980de Darbe oldu MHP bitti dediler. 1991-1992de MHP bölündü, MHP bitti dediler. 1997de Başbuğ vefat etti, MHP bitti dediler. 2002de Baraj altı kaldı, MHP bitti dediler. 2016da Değişim olmazsa, MHP bitti dediler. 2017de İP kuruldu, MHP bitti dediler. 2022de Zillet kuruldu, MHP bitti dediler. 2023de yüzde 5i geçemez dediler. El insaf, edep yahu edep! 1999da yüzde 18 oy aldığımızda anket şirketleri oyumuzu yüzde 10 gösteriyordu. 2015te yüzde 16 oy aldığımızda anket şirketleri MHP en fazla yüzde 9 oy alır baraj altında kalır diyordu. 2019da 2023te 2024te yüzde 5ten fazla oy alamıyorduk anket şirketlerine göre… Sonra MHP bizi yanılttı diyorlar. Şüpheniz olmasın MHP sizi yanıltmaya devam edecektir. Dediler, dediler, konuştular, konuştular. Lider bir tokat vurdu hepsi sustu! Şunu kimse unutmasın; MHPnin bitmesi için Nuh tufanı gerekir! Çünkü, MHP; kulislerin, lobilerin, çıkarcıların, elit ve kaymak tabakanın değil, Türk milletinin eseridir. MHP önce Cenab-ı Allaha sonra Türk milletine emanettir. Bu da böyle biline!” ifadelerini kullandı.

MHP'li Filiz Kılıç'ın açıklamasının tamamı:

Kırşehir, Nevşehir ve Kayserimizden gelen bu salonu şereflendiren değerli teşkilat mensuplarımız, Genel Başkan Yardımcımız, Milletvekilimiz, MYK Üyelerimiz, MHP Kırşehir, Nevşehir ve ev sahibi Kayseri İl Başkanlarımız, İlçe Başkanlarımız, Belediye Başkanlarımız, çok kıymetli KAÇEPimiz, İl Genel Meclis ve Belediye Meclis Üyelerimiz, Ülkü Ocaklarımız, STKlarımız-Sendikalarımız ve kıymetli basın mensuplarımız; Sayın Genel Başkanımızın talimatlarıyla tertiplenen Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye Toplantımıza hoş geldik, şeref bulduk.

BİRLİK VE BERABERLİK MESAJINI AVŞAR DİYARINDAN, BAŞBUĞUMUZUN DOĞDUĞU TOPRAKLARDAN TÜM DÜNYAYA DUYURUYORUZ

Milliyetçi-Ülkücü Hareketin fedakar, iman etmiş saygıdeğer gönül dostları, dava arkadaşlarım; Milliyetçi Hareket Partisinin davetine icabet eden kıymetli büyüklerimiz, Türk Milletinin göz bebeği gençlerimiz, yiğit kardeşlerimiz bizlere ev sahipliği yaptığınız için teşekkür ediyorum. Tüm yurtta sürdürdüğümüz Bir ve Birlikte Hilale Doğru Türkiye” toplantıların Kayseri ayağında aranızda olmaktan memnuniyet duymaktayız. Bizler Milliyetçilik ve Ülkücülük kavramlarıyla yek vücut bulmuş Milliyetçi-Ülkücü Harekete gönül vermiş Ülke ve Ülkü sevdalıları olarak birlik ve beraberlik mesajını elhamdülillah buradan, Avşar diyarından, Başbuğumuzun doğduğu topraklardan tüm dünyaya duyuruyoruz.

MHPNİN FİKİR VE ÜLKÜLERİ ŞEKİLDEN ŞEKLE, KALIPTAN KALIBA SOKULMAZ

Değerli dava arkadaşlarım, Bilge Liderimizin ifadeleriyle; Ülkücü olmanın zor, ülkücü kalmanın daha zor olduğu bir zamanda, ülkücü görünen, ülkücülükten geçinen, ülkücülüğü meslek edinen muhterislerin kirli oyunlarını da teker teker bozuyoruz.”  Elhamdülillah, Ülkücü olmak, Ülkü Ocaklı olmak ve Milliyetçi Hareket Partili olmak fikir ve düşünce yapımızda hayat boyunca taşıyacağım bir mensubiyet kıvancıdır. Her şeyden önce MHP bir dava partisidir; yaslandığı ideolojik, sosyolojik ve siyasi yapı da Milliyetçi-Ülkücü Harekettir. MHPyi diğer siyasi partilerden ayıran en önemli unsur; savunageldiği doktriner milliyetçiliğin dokusunun, tavizsiz ahlaki prensiplerle örülü olmasıdır. MHPnin fikir ve ülküleri şekilden şekle, kalıptan kalıba sokulmaz. Sıvı gibi her kabın şeklini almaz. Türk milliyetçiliğinin; yani MHP özelinde Ülkücülüğün kendi kabı, kendi rengi vardır.  Kendi şekli, duruşu ve tarzı vardır. Bu sebeple MHPli bin bir surat olmaz; kılıktan kılığa girmez. MHPli bukalemun da olmaz; parti parti, mahfil mahfil gezmez. Ülkücü tavır insanıdır. Çiçekten çiçeğe uçan kelebekler gibi, fikirden fikre konmaz. Yükün ağırlığı karşısında kimi dayanıksız nefisler isyan edebilir. Nefsine Ülkücülük ağır gelenler zamanla kendiliğinden ayıklanır.

ÜLKÜCÜLÜK, DAVA ADAMLIĞIDIR

Uzun lafın kısası: Bölgesinde ve dünyada giderek yükselen Türkiyede Türk milliyetçilerinin ferasetine, sağduyusuna duyulan ihtiyaç her geçen gün artarken; milliyetçilik ülküsünü müessir ve muktedir kılmanın yolu, MHPde toplanmaktan geçmektedir. Türk milliyetçilerinin evi, ocağı, otağı MHPdir, Ülkü Ocakları’dır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin kilit taşı olan Milliyetçi Hareket Partisi'nin birlik ve beraberlik çağrısına teşrif eden kıymetli gönül dostları; Tehditler devam ediyor, oyun kuranlar, işbirlikçiler meydanlarda kol geziyor, utanmadan Bilge Liderimizin vatanseverliğini ve milliyetçiliğini sorguluyor. Yetmiyor iftira mekanizmalarını çalıştırılıyor, algı yönetiyorlar ama bir şeyi atlıyorlar; kurulan oyunları bir bir bozarız. Algılarını kırar atarız! Çünkü biz Milliyetçi Hareket Partisiyiz, Cumhur İttifakıyız. Bilge Türk Devlet Bahçelinin emrindeyiz! Yaptığımız ve söylediğimiz her şeyin arkasındayız. Utanacak, sıkılacak ve mahcubiyet duyulacak bir açığımız yoktur. Biz gelecek seçimlerin hesabını değil, gelecek nesillerin ve geleceğin süper güç Türkiyesinin hedefindeyiz. Geçmişte çekilen acıların ve akan gözyaşlarının geleceği perdelemesine tahammül edemeyiz. Torunlarımızın, aynı felaketlere muhatap olmasını asla, kata, bihakkın istemiyoruz. Günü kurtarmanın değil, geleceği kurmanın ve kurgulamanın hedefinde sağlam adımlarla ilerlemenin düşüncesindeyiz. Ülkücü olmanın, ülkücü yaşamanın, hayata da ülkücü olarak gözlerimizi kapamanın sırrını ve esasını bu kapsamda tarif ve telakki ediyoruz.

ŞUNU KİMSE UNUTMASIN; MHPNİN BİTMESİ İÇIN NUH TUFANI GEREKİR!

Gelin şöyle bir eskilere gidelim. 1980de Darbe oldu MHP bitti dediler. 1991-1992de MHP bölündü, MHP bitti dediler. 1997de Başbuğ vefat etti, MHP bitti dediler. 2002de Baraj altı kaldı, MHP bitti dediler. 2016da Değişim olmazsa, MHP bitti dediler. 2017de İP kuruldu, MHP bitti dediler. 2022de Zillet kuruldu, MHP bitti dediler. 2023de yüzde 5i geçemez dediler. El insaf, edep yahu edep! 1999da yüzde 18 oy aldığımızda anket şirketleri oyumuzu yüzde 10 gösteriyordu. 2015te yüzde 16 oy aldığımızda anket şirketleri MHP en fazla yüzde 9 oy alır baraj altında kalır diyordu. 2019da 2023te 2024te yüzde 5ten fazla oy alamıyorduk anket şirketlerine göre… Sonra MHP bizi yanılttı diyorlar. Şüpheniz olmasın MHP sizi yanıltmaya devam edecektir. Dediler, dediler, konuştular, konuştular. Lider bir tokat vurdu hepsi sustu! Şunu kimse unutmasın; MHPnin bitmesi için Nuh tufanı gerekir! Çünkü, MHP; kulislerin, lobilerin, çıkarcıların, elit ve kaymak tabakanın değil, Türk milletinin eseridir. MHP önce Cenab-ı Allaha sonra Türk milletine emanettir. Bu da böyle biline!

Soruyorum Kayseri, soruyorum Nevşehir, soruyorum Kırşehir; Zor günlere çetin yürek, yüreklere heyecan gerek, ülkeye kurban diyerek, karşılıksız sevmedik mi?” Evet, karşılıksız sevdik, kanımızı bu vatanın aziz topraklarına akıtmadan, bu cennet vatana asla namahrem elini sürdürmeyiz.

CUMHUR İTTİFAKI TÜRKİYENİN HUZURLU VE GÜVENLİ YÖNETİMİ İÇİN VARDIR

Kıymetli dava arkadaşlarım, Hepsinden önemlisi de, Türk milletinin birliğinin, diriliğinin bozulması için çalışan hainlerin Türkiye düşmanlarının, PKKyı Kürt kardeşlerimize mâl etmeye çalışan bedhahların oyunlarını bozma mücadelemiz sonuna kadar devam edecektir. Kürt kökenli kardeşlerimiz Türk milletinin şerefli mensuplarıdır. Alçak hedef sahipleri aklını başına alsın, Türk ile Kürt kardeştir, bölücü ve şifreli mesajlarla ayırmak isteyenler millet düşmanıdır. Bin yıllık kardeşlik hukukumuz üzerinde hesap yapanlara müsamaha gösteremeyiz. Türk milleti 953 yıldır Anadolu coğrafyasını yurt tutmuştur. Yaklaşık 9,5 asırdır bu aziz vatan coğrafyasını evi, hanesi, ocağı ve namusu bellemiştir. Fetihlerle sevinmiş, bozgunlarla üzülmüştür. Acılara katlanmış, hüzünleri yenmiştir. Felaketleri göğüslemiş, ıstırapları geçmiştir. Her ne olursa olsun büyük milletimiz; Asaletinden bir şey kaybetmemiş, merhametinden ve şefkatinden uzaklaşmamış, iddiasından ve ideallerinden ayrılmamış, ülküsünden ve ilkelerinden taviz vermemiştir. Bir olmuş, iri olmuş ve diri olmuştur. Kederlerini ağıtlara dökmüş, coşkusunu türkülerle buluşturmuş, şenliğini oyunlarla büyütmüş, sevdasını şiirlerle perçinlemiştir. Bu doğrultuda bin yıllık sürede solmayacak, silinmeyecek, sökülmeyecek bir kardeşlik gülünü filizlendirmiştir. Kimse kimsenin kökenini, inancını ve mezhebini araştırmamış, ayıklamamış ve ayrıştırmamıştır. Türk milleti etnik kimlik tanım ve tasniflerle yapay ayrımların çekim alanına kapılmamış, bin yıllık kutlu varlığını harabeye çevirecek oyunlara düşmemiştir. Kıblemiz tek, dualarımız aynıdır. Türkiye bizimdir, hepimizindir. Cumhur İttifakı Türkiyenin huzurlu ve güvenli yönetimi için vardır. Cumhur İttifakı istiklalin koruyucusu, istikbalin mimarıdır.

TÜRKİYE BÜYÜYEN, GÜÇLENEN VE ZENGİNLEŞEN BİR ÜLKEDİR. DÖNEMSEL SORUNLAR GEÇİCİDİR

Çok değerli dava arkadaşlarım; Dünyanın dört bir tarafı kaynarken, çevremiz kuşatma altındayken, Türkiyenin iç cephesini düşürmeye, kaleyi yıkmaya azmetmek vatana ve millete ihanetle eşdeğer bir aymazlıktır. Rusya-Ukrayna arasındaki savaşlar, Kıbrıs sorunu, Balkanlardaki anlaşmazlıklar, güney sınırlarımıza mücavir alanlardaki stratejik hesaplar, İsrailin katliam ve soykırımları, İslam ülkelerinin sessizliği ve düşmanca hedefler devamlı tetikte ve teyakkuzda olmamızı gerektirmektedir. Bu kapsamda istiklal onurumuza, istikbal haklarımıza adam gibi destek veremeyenler, yerel seçimlerde aldıkları belediyeleri yönetemeyenler, uçuk konser paraları ile bu milletin hakkını yiyenler Türkiyenin Birinci Partisi” olsalar ne yazar. Türkiyenin geleceğini dış güçler, zillete düşmüş siyasi zihniyetler değil, bizzat Türk milleti tayin ve temin edecektir. Geleceğe güvenle bakmak varken, cahilce polemikler yapmak yalnızca kriz severlere hizmet, yalnızca Türkiyenin düşmesini gözleyenlere himmettir. Türkiye büyüyen, güçlenen ve zenginleşen bir ülkedir. Dönemsel sorunlar geçicidir. Geleceğin yol haritasını geçmişin tecrübeleriyle çizmekten başka yolumuz yoktur. Ne kadar geçmişe bakarsak o kadar ileriyi görmemiz mümkündür. Nice badirelerden geçerek bugünlere geldik. Hamd olsun onurumuzdan, şerefimizden, var oluş haklarımızdan asla vazgeçmedik. 

TÜRKİYE BÖLGESİNDE PARLAYAN BİR YILDIZ, SİVRİLEN BİR ÜLKEDİR

Biliyoruz ki, bir Türk dünyaya bedeldir, dünyalar bizim olsa da bu cennet vatandan tavizimiz düşünülemeyecektir. Türkiye bölgesinde parlayan bir yıldız, sivrilen bir ülkedir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin teşvik ve tesiriyle gücümüze güç katacağımız bir gelecek önümüzdedir. Ekonomik sorunları yeni yönetim sistemine bağlayan peşin hükümlü zihniyetler de bize göre samimiyetsizdir, önyargılıdır, nesnel siyasi gerçeklerle ters düşmüşlerdir. Türkiyenin kaybedecek yılları yoktur. Geleceğimizi ipotek ettirmeye kimsenin hakkı yoktur. Bugün Türkiyede siyasi istikrar tam ve hakimdir. Şayet parlamenter sistem geçerli olsaydı, Türkiye öngörülemez bir ülke olacak, risk ve belirsizliklerin içinde sürekli bocalayacaktı. Türkiyenin ekonomiden güvenliğe, diplomasiden siyasete, kısaca hayatın her alanında verdiği yüksek mücadele, eğer parlamenter sistem hakim olsaydı, sekteye uğrar, düğüm düğüm biriken krizler önümüzü kapatır, yürüyüşümüze taş koyardı.

GELECEĞİN MİMARI CUMHUR İTTİFAKI’DIR

Bilinmelidir ki, geleceğimiz Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemidir. Geleceğin mimarı Cumhur İttifakı’dır. Kalbi vatan ve millet sevdasıyla çarpan Kayserilileri, Nevşehirlileri ve Kırşehirlileri velhasıl ülkemin her bir vatandaşını hasretle, hürmetle kucaklıyorum. Ecdadımızın duaları, şehitlerimizin ruhları, şehit analarının gözyaşları, yetimlerin yürek yaraları, nesillerin gelecek ümitleri, bizimledir, bizim yanımızdadır, şerefimize emanettir. Türk ve Türkiye Yüzyılında, terörsüz bir Türkiye için; Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçelinin birlik ve beraberlik çağrısına kulak verelim. Ailelerinize, akrabalarınıza, komşularınıza, hısımlarınıza ve dahi tanıdığınız-tanımadığınız herkese Bilge Liderimizin çağrılarını duyuralım. Unutmayınız ki Milliyetçi-Ülkücü Hareketin bu bölgedeki en gür sesi sizlersiniz. Bir ve Birlikte Hilale Doğru diyerek kapı kapı dolaşmaya ahd-ü peyman ediyoruz. Kiminizin kardeşi, kiminizin ablası, kiminizin evladı olarak aranızda bulunmaktan şeref duyduğumu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Sözlerime son verirken bir eğitimci olarak Başöğretmenimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü saygı ve rahmetle anıyor, tüm öğretmenlerimizin 24 Kasım Öğretmenler Gününü en içten dileklerimle kutluyor, Sizleri saygıyla selamlıyorum. Sağ olun, var olun, Allaha emanet olun. Ne mutlu Türk’üm diyene!

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Üstel'den çok çarpıcı açıklama: Türkiye olmasa Kıbrıs Türk'ü Filistin gibi acı çekiyor olurdu

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine yönelik baskılarının sürdüğünü vurgulayarak, Türkiye’nin ana vatan olarak önemine dikkat çekti. Üstel, Kıbrıs Türklerinin 1974 Barış Harekatı sayesinde özgürlüğe kavuştuğunu hatırlattı.

KAYNAK: DHA

KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Balkan Rumeli Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (BALKANTÜRKSİAD) tarafından düzenlenen 33’üncü Sinerji Toplantısı’na katılmak için Bursa’ya geldi. Toplantıya Üstel’in yanı sıra KKTC Başbakan Yardımcısı ve Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Bursa Vali Vekili Salih Altun, Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, BALKANTÜRKSİAD Başkanı İskender İskenderoğlu ve iş insanları katıldı. Törende konuşan KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Kıbrıs Türk halkının 1950’lerden itibaren varoluş mücadelesi verdiğini belirterek, “Her türlü zulme, her türlü baskıya, her türlü işkenceye rağmen kurduğumuz Türk Mukavemet Teşkilatı’yla birlikte ve en önemlisi ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nden o zaman da aldığımız destekle 1974 mutlu Barış Hareketi’yle, Kıbrıs Türk'ü özgürlüğüne kavuştu. O günün ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin karar olanı o günün başbakanı rahmetli Bülent Ecevit ve onun ortağı Necmettin Erbakan ve Türkiye Ordusunun Kahraman Mehmetçiği Kıbrıs Türk'ünün mücahidi ve mücahidesi sayesinde bugünlere geldik. Bugün bakın, o günden çok farkı yok. Aynı zulüm devam ediyor” dedi.

‘ANAVATAN OLMASA KIBRIS TÜRK’Ü FİLİSTİNLİLER GİBİ İNİM İNİM İNLEYECEK’

Rum ve Yunan lobisinin Kıbrıs Türklerine baskılarının devam ettiğini söyleyen Başbakan Üstel, “Avrupa'nın şımarık çocuğu, Rum Yönetimi, hemen yanı başımızda Yunanistan ve Yunanistan adaları. Herkesin uğrak yeri. Değerli kardeşlerim, Rum'un ne olduğunu Yunan'ın ne olduğunu en iyi tanıyan bizim iş insanlarımızdır. Her gittikleri tanıtım fuarlarında Rum'un ve Yunan'ın baskısını görürler. Ama hiçbir zaman korkmadılar. Hiçbir zaman yılmadılar. Dünyanın her yerine gittiler, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni pazarladılar. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde ne yaptıklarını kahramanca bir şekilde oralarda sergilediler. Ve bugün 20 Temmuz 1974’ten bugüne gelene kadar Kıbrıs Türk’ü gerek ekonomisiyle gerek sosyal yaşantısıyla gerekse altyapı zenginlikleriyle bugünlere geldiyse fedakar ve cefakar iş insanlarıyladır. 

Yine en büyük destek Türkiye Cumhuriyeti. Çünkü Türkiye Cumhuriyeti bizim ana vatanımız. Bizim ana vatanımız olmasa belki de Kıbrıs Türk’ü bugün Filistin gibi inim inim inleyecek. Görüyorsunuz çocukları yakıyorlar, kadınları bombalar altında öldürüyorlar. Ama dünya, nerede dünya? Duyarsız. Biz o günleri geçirdik. Bugünlere geldik. Bundan sonrası bizim için hep ileridir. Onun için burada Balkanlar'dan gelen Rumeli'den gelen güzel insanlara da görev düşer. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin kapıları sizlere açıktır. Her zaman Bursa'da yaptığınız işi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde de yapabilirsiniz. Biz Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Ben Başbakan olarak ve hükümetimiz olarak sizlere her türlü kolaylığı yapıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘86 MİLYON’DAN KKTC’Yİ ZİYARET EDEN YÜZDE 1’

Türkiye’de bazı medya kuruluşlarının Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni gazino adası olarak göstermeye çalıştığını belirten Üstel, “Hiç öyle değil arkadaşlar. Gazinolar turizmin bir parçası. Bir gelin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin mutfağıyla ve yüzyıllar önce değişik milletlerin yaşadığı, bıraktığı tarihi eserleri görün, tarihi eserleriyle buluşun. Tarihi eserleriyle yüz yüze olun. Göreceksiniz ki ne kadar zengin bir kültürü var, ne kadar zengin bir tarih vardır ve ne kadar zengin bir mutfağı vardır. Biz mutfağımızla övünüyoruz. Değerli kardeşlerim, Yunan adalarında ne varsa Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yüz misli vardır. Bunu her platformda söylüyorum ve iddia da ediyorum. 

Gelin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin insanıyla buluşun. Gelin Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde yatırım yapın. Göreceksiniz ki dediklerimiz popülizm değil, hepsi gerçekçi. Var olma mücadelesi veren bir Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve onun içinde yaşayan insanlarımız. Baktığımız zaman 20 Temmuz 1974 Barış Harekatı’ndan bugüne kadar 86 milyondan Kıbrıs'ı ziyaret eden yüzde 1. Biz istiyoruz ki daha çok Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ziyaret edilsin. İki kardeş ülkenin evlatlarıyız. Tarihten gelen güçlü bağlarımız var. Bu bağlar bugün oluşmadı. Bu bağları bozan zedelemek insanlar olabilir, çıkabilir. Hiç önemli değil. Esas bizim geçmişimiz bir, tarihimiz bir kültürümüz birdir” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *