Türkgün Siyaset MHP’li Yalçın: Halk TV, sicilli bir Halt TV’ye dönüşmüştür!

MHP’li Yalçın: Halk TV, sicilli bir Halt TV’ye dönüşmüştür!

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Halka açık yayınlarda kendi adına bile liyakat göstermeyen, ismini aldığı kitlelerin sosyolojisine uygun edep ve terbiye kurallarını sürekli çiğneyen bir TV kanalı olarak öne çıkan Halk TV, artık sicilli bir Halt TV’ye dönüşmüştür.” Dedi.

KAYNAK: Haber Merkezi

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Semih Yalçın, Halk TV’deki sansürsüz bir programda yenilen haltlarla ilgili açıklama yaptı. Yalçın programda MHP Lideri Devlet Bahçeli hakkındaki hadsiz ifadelere sert tepki gösterdi.

“Halka açık yayınlarda kendi adına bile liyakat göstermeyen, ismini aldığı kitlelerin sosyolojisine uygun edep ve terbiye kurallarını sürekli çiğneyen bir TV kanalı olarak öne çıkan Halk TV, artık sicilli bir Halt TV’ye dönüşmüştür.

Halk TV programlarının seviyesiz ve kalitesizliğinin en büyük nedeni;  ahlak düşkünü üslupla siyasi liderlere, politikacılara, aydınlara saldırmayı yayın politikası hâline getirmesidir.” İfadelerini kullandı.

MHP'li Semih Yalçın'ın açıklamasının tamamı:

Halk TV’nin hemen her tartışma programında, ağızlara söz silahı tutuşturulup sağa sola rastgele ateş edilmesine çanak tutulmaktadır.

Bu CHP meddahı kanalın bilhassa Sansürsüz adlı programı sırasında ekrandan edepsizlik, terbiyesizlik ve saygısızlık taşmaktadır. 

O sırada TV stüdyosu, bir yayın odasından çok kafe bar havasına bürünmektedir. 

Programın sözde sunucusu da, tüketimi arttırmak için bar müdavimlerini şevke getiren bir barmaid havasındadır. 

Sözde Sunucu Sinem Fıstıkoğlu’nun yayın sırasında bir hanımefendiye yakışmayacak şekilde takındığı saygısız ve lakayt tavır, ibretle izlenmektedir. 

DEVLET BAHÇELİ’YE DÖNÜK DÜŞMANCA MANİPÜLASYON VE ALGI MÜHENDİSLİĞİNİ YAYIN POLİTİKASI YAPTILAR

Programa katılan İpek Özkal Sayan isimli hanımefendinin; Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli’den söz ederken alaycı bir tonda hadsizce sık sık kıkırdaması, üstlendiği görevleri kaldırabilecek ahlaki vasıflardan ve adabımuaşeretten yoksun olduğunu göstermektedir.

Bu kanalın son dönemde işlediği haltlardan biri, Türkiye'nin en büyük ve köklü siyasi partilerinden MHP’nin Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye dönük düşmanca manipülasyon ve algı mühendisliğini yayın politikasına dönüştürmesidir.

Programlara çağırılan konuklara ayak verilerek; gayri ahlaki, fütursuz, seviyesiz ve maksatlı bir tutumla Sayın Genel Başkanımıza ve partimize saldırılmaktadır.

DEVLET BAHÇELİ, SİYASET HAYATIMIZDA İSTİKRARIN VE İLKELİ DURUŞUN ADIDIR

Sansürsüz programında edepsiz sunucunun gaz verdiği bir eski politikacı, Cem Toker; hızını alamayıp Sayın Genel Başkanımız hakkında ağıza alınmayacak alçakça ifadeler kullanmıştır.

Geçmişte LDP’nin genel başkanlığını yapmış Cem Toker’in, bir başka partinin lideri hakkında sarf ettiği yakışıksız ve edep dışı sözler; liyakatsizlik, ehliyetsizlik ve seviyesizlik numunesi olmuştur.

Sayın Devlet Bahçeli, sadece MHP ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in lideri değildir.

Sayın Devlet Bahçeli; yıllarını Türk siyasetine vermiş, sağduyu ve ferasetiyle demokrasimizin bugünkü olgunluğa erişmesinde hayati katkılarda bulunmuş, ak saçlı bir devlet adamıdır.

Sayın Devlet Bahçeli, siyaset hayatımızda istikrarın ve ilkeli duruşun adıdır.

Onun içindir ki partisinin, aldığı oydan çok özgül ağırlığı ve kendisinin de milletimiz nezdinde yüksek siyasi itibarı vardır.

Sayın Devlet Bahçeli, aynı zamanda toplumsal barışın ve bin yıllık kardeşlik hukukunun sürmesi için varını yoğunu vererek sembolleşmiş bir siyaset adamıdır.

Sayın Genel Başkanımızın sözleri kamuoyunda gündem oluşturmakta; onun sevk ve idaresindeki MHP'nin politikaları, Türkiye'nin büyük hedeflerine erişmesi gayretlerine enerji üretmektedir.

Bu konumu dolayısıyladır ki Sayın Genel Başkanımız; dostlarının gıpta ve takdirini, muhalif ve muarızlarınınsa haset ve kıskançlığını celp etmektedir.

Bu sebepledir ki bize düşmanlık eden çevrelerce ümitsizce yerilmekte, kamuoyu nezdindeki prestijine darbe vurulmak istenmektedir.

Sayın Bahçeli'yi bütün dünya tanımakta, takdir etmektedir.

Cem Toker ise bir hiç, başarısız bir politikacı örneğidir.

Sayın Devlet Bahçeli ne kadar numuneiimtisalse Cem Toker de o kadar suimisaldir.

Sayın Genel Başkanımızın, 2002’deki erken seçim çağrısıyla ilgili Cem Toker’in iddiaları da saptırmadır.

Adı geçen şahıs, yakın tarihimizde olup bitenlerden o kadar bihaberdir ki 57. hükümetin koalisyon ortaklarından DSP’nin Washington yönetimin müdahalesiyle içeriden parçalandığını ve bünyesinden kopan yeni bir hizbin parti kurmasıyla koalisyonun zaten fiilen bittiğini bilmemektedir.

Yani; Sayın Devlet Bahçeli’nin bütün direnişine, koalisyonun devamı için gösterdiği gayretlere rağmen, 57. hükümetin sonunu dış güçler getirmiştir. 

AMERİKANCI CEM TOKER, DIŞ GÜÇLERİN ADAMIDIR

Merkezinde Amerikan yönetiminin bulunduğu dış güçler, yine aynı oyun peşindedir. 

Halk iradesiyle iş başına gelen mevcut meşru hükümeti yıkmak için açıktan tavır almışlardır.

Dış mihraklar, geçmişte olduğu gibi bugün de kendilerine iş birlikçi, hain ve piyonlar devşirerek hükümeti iktidardan düşürme çabasındadır.

Tarif ettiğimiz devşirilmiş adam ve iş birlikçi piyon tipine tamı tamına uyanlardan biri de bu Cem Toker’dir.

Kendisi ABD’de öğrenim görmüş, yetişmiş ve sonra da liboşlar zümresine karışarak üstlendiği misyonu gizlemeye çalışmıştır.

Amerikalıların hizmetine gönüllü girmiş olan Cem Toker, Genel Başkanımıza isnat ettiği eylemleri, kendisi her gün severek ve isteyerek yapmaktadır.

Amerikancı Cem Toker, dış güçlerin adamıdır. 

Tescilli liboş Cem Toker’in haddini aşan küstah sözlerinin hedefi sadece Sayın Devlet Bahçeli değildir. Toker; hem Türk toplumun değerlerini, hem de siyasal ve sosyal barışı yıkma hesabındadır. 

ABD tarafından yetiştirilmiş kaos baronlarından biri olan Toker, neyse ki çapsız ve başarısızdır.

Üstlendiği politik misyon bu adama 5 numara bol gelmiş ve herhangi bir muvaffakiyet kazanamadan, halk nezdinde beş paralık itibar elde edemeden genel başkanlık görevini devretmek zorunda kalmıştır.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli; Türk milleti nezdindeki yüksek itibarının, siyasetteki dominant mevkiinin zekâtını verse Cem Toker'in yedi sülalesi Karun gibi zengin olur.

Değil MHP Lideri, MHP camiasından herhangi bir kişi Cem Toker gibilerle tartıya çıksa kefesinden fırlatır.

Cem Toker misali; kamuoyunda herhangi bir yeri ve ederi olmayan malum tipler, yüksek prestije malik Devlet Bahçeli markası ve MHP'nin kurumsal kimliği üzerinden şöhret kazanıp toplumun dikkatini çekmeye çalışmaktadır.

Peki; başkalarını yererek, iftira ve yalan politikalarına tevessül ederek itibar kazanıldığı nerede görülmüştür?

Cem Toker gibi tabansız ve liboş ABD piyonlarının sözüne, elbette millet itibar etmeyecektir.

Özetle; 

Hiç kimse MHP ve Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in lideriyle, kurumsal kimliğiyle ve milletin yüksek değerleriyle alay edemez.

Kirli ağızlardan okun yaydan çıktığı gibi çıkıp liderimize, partimize ve hareketimize yönelen hiçbir çirkin sözü havada bırakmayız. 

Her saldırıya misliyle mukabele eder, hadsizlere haddini bildiririz.

Partimize dönük operasyon ve manipülasyonları, aziz milletimizden aldığımız güçle, tereddüt etmeden etkisiz hâle getirecek kuvvete sahibiz.

Bu böyle bilinmelidir.

 

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Eğitim Öğretmenlere müjdeli haber! İl içi yer değişikliği takvimi açıklandı!

Öğretmenlere müjdeli haber! İl içi yer değişikliği takvimi açıklandı!

Milli Eğitim Bakanlığı, kadrolu öğretmenlerin il içi isteğe bağlı yer değişikliği başvurularına ilişkin takvimi ve uygulama esaslarını duyurdu.

MUHABİR: Burcu Öner

Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), kadrolu öğretmenlerin il içi isteğe bağlı yer değiştirme başvuruları için gerekli tarihleri duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, öğretmenlerin başvuruları 12-16 Mayıs 2025 tarihleri arasında alınacak ve atamalar ise 20 Mayıs'ta gerçekleştirilecek.

Yeni Yer Değiştirme Sistemi: Tercih Edilen Okullarda Boş Kadro Durumunda Atamalar Yapılacak

Bu yıl, öğretmenlerin yer değiştirmesi sürecinde önemli bir değişiklik devreye alınacak. İlk kez uygulanacak bu yeni sistemle, öğretmenler tercih ettikleri okullarda yerleşememeleri durumunda, eğer ilk iki tercih ettikleri eğitim kurumlarında boş norm kadro oluşursa, sıralama kaydı oluşturulacak. Bu kayda göre, 18 Haziran ve 11 Ağustos 2025 tarihlerinde atamalar yapılacak. Bu değişiklik, öğretmenlerin tercihlerini daha esnek bir şekilde gerçekleştirmelerine olanak tanıyacak ve yerleşemeyen öğretmenlerin yeniden atama fırsatları sunacak.

Yer Değiştirme Başvuru Şartları

İl içi isteğe bağlı yer değiştirme başvurularında bulunmak isteyen öğretmenlerin bazı şartları yerine getirmesi gerekiyor. MEB'in açıklamasına göre, başvuruda bulunacak öğretmenlerin, görevde oldukları eğitim kurumunda en az üç yıl çalışmış olmaları şartı aranacak. Ancak bu süre, 30 Eylül 2025 tarihi itibarıyla hesaplanacak. Yani öğretmenlerin, bu tarihe kadar üç yılı tamamlamış olmaları gerekiyor.

Öte yandan, sözleşmeli olarak atanan ve sonradan kadroya geçen öğretmenler için ise özel bir düzenleme mevcut. Bu öğretmenlerin 30 Eylül 2025 tarihi itibarıyla, hem sözleşmeli olarak hem de kadrolu olarak toplamda en az dört yıllık hizmet süresini tamamlamış olmaları gerekecek.

Atama Süreci ve Tarihler

Yer değiştirme başvurularının alınmasından sonra, 20 Mayıs 2025 tarihinde atamalar gerçekleştirilecek. Ancak, tercihlerine yerleşemeyen öğretmenler için uygulamaya konulacak yeni sistem, öğretmenlere ikinci bir fırsat tanıyacak. Eğer öğretmenler, ilk iki tercihlerindeki okullarda boş kadro açılması durumunda, bu kayda göre 18 Haziran 2025 ve 11 Ağustos 2025 tarihlerinde yeniden atama yapılacak. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *