Serdivan Belediyesi Kültür ve Kongre Merkezi'nde gerçekleşen 'Bir ve birlikte Hilal'e doğru Türkiye Toplantıları' programına Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkanı Feti Yıldız, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, MHP Sakarya Milletvekili Muhammed Levent Bülbül, AK Parti Sakarya Milletvekili Lütfi Bayraktar, MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Taytak, MHP Bolu Milletvekili İsmail Akgül, MHP Sakarya İl Başkanı Oğuz Alkaş, AK Parti Sakarya İl Başkanı Yunus Tever, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Alemdar, 25. ve 26. dönem MHP Sakarya Milletvekili Zihni Açba, MHP Bolu İl Başkanı Ayhan Çelikkol, MHP Düzce İl Başkanı İlhami Caboğlu, Sakarya, Düzce ve Bolu İlçe Belediye Başkanları ile İl Başkanları, Sivil Toplum Temsilcileri ve partililer katıldı.
Toplantıda önemli açıklamalar yapan MHP Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkanı Feti Yıldız, "Cumhur İttifakı, sadece bir seçim ittifakı olmayıp, Türkiye’ye yönelik iç ve dış kaynaklı hasmane girişimler karşısında milli ve ahlaki bir duruş ve bu çerçevede sürdürülecek tarihi bir birlikteliktir" dedi.
"Cumhuriyetin temel nitelikleri, milleti ve ülkesiyle bölünmez bütünlüğü, milli ve üniter devlet yapısı, Türk milli kimliği, Demokratik rejim ve temel insan hakları gibi değerler Cumhur İttifakının kırmızı çizgileridir" diyen MHP'li Yıldız konuşmasında şunları ifade etti:
"Cumhur İttifakı, Türkiye Cumhuriyeti Devletini ve Türk Milletini ilelebet yaşatma iradesidir.
Gücünü, azmini ve kararlılığını aziz milletimizden almaktadır.
Dünyaya sahip olmaya değil, şahit olmaya gelen, en büyük zenginliği Allah’ın rızasını almak olduğunu bilen, derviş gönüllü kardeşlerim, yapacak daha çok işimiz var.
Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nin bütün kurum ve kurallarıyla daha mükemmel hale gelmesi için atılması gerekli ilave adımlar var.
Bilindiği gibi, Yeni Hükûmet sisteminin merkezinde insan vardır.
Ekonomik ve sosyal refah artırılacak ve demokrasimiz hukukun üstünlüğü çerçevesinde ideal yerinde olacaktır.
Bunun için, Yeni Anayasa yapımı başta olmak üzere yasal ve idari birtakım düzenlemelerin yapılmasının gerekli olduğunu biliyoruz.
Yasama, yürütme ve yargı faaliyetlerine ilişkin düşüncelerimizi muhterem heyetinizle kısa başlıklar halinde paylaşmak istiyorum.
Yeni Anayasa önerisi
Türkiye, çatısı başkanlık sisteminin ilkelerince örülen, milli ve manevi değerlerden ilham alan, bize özgü yeni bir anayasaya kavuşmalıdır.
Bu hedef, Cumhur İttifakı’nın milletimize sözü, gelecek nesillere karşı görevidir.
Türkiye yakaladığı siyasi istikrar, demokrasi tecrübesi ve tüm toplum kesimlerinin bu konuya yaklaşımı, yeni bir anayasa yapmaya uygundur.
Türk Tipi Başkanlık modeli yeni bir anayasa ile demokratik sürecini taçlandıracaktır.
Genel Başkanımız Sayın Devlet Bahçeli, 4 Mayıs 2021’de “Cumhuriyetin 100.yılında 100 maddelik Anayasa” önerisini kamuoyu ile paylaşmıştır.
a) Siyasi Partiler ve Seçim Kanunu Yeni Sisteme Uygun Olarak Değiştirilmeli
Siyasi Partiler ve Seçim Kanunlarında önemli düzenlemeler yapılmıştır.
Bu kapsamda en önemli değişiklik temsilde adaleti tesis etmek için genel seçim barajı Cumhur ittifakı tarafından %7’ye düşürülmüştür.
Artık oy uygulamasına son verilmiştir.
Siyasetin ahlaki bir temele dayandığı, demokratik olgunluk ve uzlaşı kültürünün egemen olduğu, Türkiye’nin milli ve manevi değerlerini ortak payda olarak kabul eden bir siyaset anlayışı hâkim kılınacaktır.
Anayasada yer alan temel ilkeler çerçevesinde kalmak şartıyla, her siyasi partiye teşkilat yapısını ve işleyişini belirleme hakkı tanınması mümkün hale getirilebilir.
Siyasete katılım artırılmalı, parti üyeliği sağlam teminatlara bağlanmalıdır.
Siyasi partilere devlet yardımı şartları yeniden düzenlenmelidir.
Siyasi partilerin ticaret yasağı hükümleri titizlikle uygulanmalıdır.
Milletvekili adaylığı ve belediye başkan adaylığı şartları gözden geçirilmelidir.
b) Milletvekili Dokunulmazlığıyla İlgili Beklentiler Karşılanmalı
Milletvekili dokunulmazlığı, kamu vicdanının kabul edeceği makul esaslara bağlanarak belli durumlar dışında kaldırılmalıdır.
Birçoğu bölücülük faaliyetleri sebebiyle hazırlanmış ve TBMM’de bekleyen dokunulmazlıkların kaldırılması dosyaları işleme konulmalıdır.
c) Kamu Kurumu Niteliğindeki Mesleki Kuruluşları
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşlarının Anayasa’nın 135’nci maddesinde düzenlenen “kamu kurumu niteliği” dikkate alınarak; Anayasa ile belirlenen çerçevede faaliyet göstermeleri temin edilmelidir.
Mesleki kuruluşlara üyelik önündeki engeller kaldırılmalı, mesleklerin ideolojik amaçlı istismar edilerek mensupları arasında ayrılık yaratılması önlenmelidir.
d) Sosyal Medyanın Temiz Kullanımı Sağlanmalı
Sosyal medya kullanımının belirli esaslara bağlanması konusunda yakın zamanda yasal bir düzenleme yapılmıştı.
Toplumsal tahribata, ahlaki çöküntüye yol açan sosyal medya yayınlarına yön verecek dinamik ve etkili bir süreç işletilmelidir.
Tüm Seçim sonuçlarıyla Milliyetçi Hareket Partisi, araştırma şirketlerinin ipliğini pazara çıkarmıştır.
Kamuoyu şirketlerince sipariş üzerine masa başında yazılan rakamlar, manipülasyon için dolaşıma sokulan yalan haberler, çarpıtılmış bilgiler, sahte içerikler, Aktif bir azınlık eliyle ülkemize, devletimize sürekli iftira ediliyor.
İnternet ortamının sınır tanımayan olgusu, hızlı erişim ve paylaşım kolaylığı, kötü niyetli kullanıcıların elinde, gerçek kimliğini de gizleyerek, yasa dışı işler yapmasına imkan verdiği herkesin malumudur.
Herhangi bir alanda rakip olarak gördüklerini, küfür, iftira ve hakaret etmek, karalamak ya da amacıyla kullanılmaktadır.
Bu gayri ahlaki, hukuk dışı girişimlere karşı kanun yapılmış ancak, görüldüğü kadarıyla yeterli olmamıştır.
Kişilik hakları ihlal edilen bireyler, haklarının korunmasını Türk Devletinden beklemektedir.
Suç, toplumsal düzenin devamı açısından korunması gereken hukuki değerlerin bilerek ve istenerek ihlalini ifade eden insan davranışlarıdır.
Yasal düzenleme yapılırken, birbiriyle yarışan veya çakışan haklarda dikkatli ve hassas adımlar atma sorumluluğumuzun farkındayız.
Yalan haberi kasıtlı olarak üretmek ve yayma eyleminin, birey ve toplum iradesini ipotek altına alan ve vatandaşların gerçek bilgiye ulaşma imkânını engelleyen ciddi bir tehdittir.
Bu alanlarda yasal boşluk bulunmamalıdır.
Tehlike suçlarında, suçun işlenerek netice alınması halinde, suçla mücadelede geç kalınmış olacağını anlatmaya gerek olmadığını düşünüyorum.
Tehlikenin hukuki niteliği objektif cezalandırma şartıdır.
Haber verme sınırlarını aşmayan ve eleştiri amacıyla yapılan düşünce açıklamaları suç olarak değerlendirilemez.
Haber verme hakkı subjektif bir hak olarak hukuka uygunluk nedenidir."