İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, Sadece İstanbul Buluşmaları kapsamında vatandaşlarla akşam yemeğinde bir araya geldi.
Murat Kurum konuşmasına ‘Gerçek Belediyecilik’ vurgusu yaparak başladı. Kurum, “İstanbul’da reklam belediyeciliği bitecek. Eser ve hizmet siyaseti ile gerçek belediyecilik gelecek. 1 Nisan gelecek yüzler gülecek, dertler bitecek. Biz İstanbul’a bakınca güçlü bir devletin izlerini, çeşit çeşit renklerin bir arada yaşadığı güçlü bir milleti görürüz. İstanbul biraz Batman, Siirt, Diyarbakır, Mardin’dir; biraz Şanlıurfa, Şırnak, Kilis, Adıyaman’dır. İstanbul, Türkiye’nin özetidir. İstanbul’dan bakınca Diyarbakır Ulu Camii’ni, Dicle Nehri’ni; gece gerdanlık, gündüz seyranlık olan Mardin’i; Şanlıurfa’nın Balıklıgölü’nü; Şırnağın Cudi Dağı’nı görürsünüz. İşte bugün burada; Batman’ımızın esintisi var. Bugün burada; Mardin’imizin kokusu var. Bugün burada; Siirt’imizin, Şırnak’ımızın, Diyarbakır’ımızın hoşgörüsü var. Bugün burada; Şanlıurfa’mızın, Kilis’imizin, Adıyaman’ımızın dost yürekli insanları var.” dedi.
“Doğu ve Güneydoğu’da ayak basmadık tek bir mahalle bırakmadık”
5 yıllık bakanlık döneminde Doğu ve Güneydoğu’da eserleri olduğunu hatırlatan Murat Kurum, “Her gün Allah’a şükrediyorum. Şükrediyorum çünkü, bu tür buluşmalarda görüyorum ki, milletimizin her ferdiyle, ülkemizin her yöresinden insanımızla muazzam gönül köprüleri kurmuşuz. 81 ilimizde yaptığımız hizmetlerle, kazandırdığımız nice eserlerle milletimizin teveccühüne mazhar olmuşuz. İnanın, milletimizin yüzündeki tebessüm bizim için şereflerin en büyüdüğüdür. Bu tebessümün ardında hiç şüphesiz tertemiz bir emek var, alın teri var, sizlere olan sevdamız var. Ben Mardin’de 3 sene okudum. Burada bir ablamızın kardeşi, benim okul arkadaşım. Mardin’den Mezopotamya'ya baktığınızda bir deniz görürsünüz. O güzel insanların ruhunu, kardeşliğini görürsünüz. Şırnak’ta askerlik yaptım. İyi ki; Şırnak’ın sokaklarında nefes alabilmeyi Rabbim bize nasip etti. 5 yıllık bakanlık dönemimde, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’nun her bir şehrinde bu kardeşinizin bir izi var, bir eseri var. 81 ilimize 450’den fazla ziyaret gerçekleştirmiş bir kardeşiniz olarak Doğu’da, Güneydoğu’da ayak basmadık tek bir il, tek bir ilçe, tek bir mahalle bırakmadık. Kardeşlerimizin ihtiyaçlarını gidermek için oraya koştuk.” şeklinde konuştu.
“Milletimizle el ele verdiğimizde yapamayacağımız hiçbir iş yok”
Doğu ve Güneydoğu’da yaptığı hizmetleri sıralayan Kurum, “Her zaman en büyük gayemiz şu oldu. Sizlere nasıl daha müreffeh bir hayat sunabiliriz, hep bunun derdinde olduk. Hamdolsun bugün; Batman’dan Mardin’e, Siirt’ten Şırnak’a, Diyarbakır’dan Şanlıurfa’ya, Kilis’ten Adıyaman’a kadar her bir şehrimizde yaptığımız hizmetleri görürsünüz. İşte memleketiniz Batman’a gittiğinizde sizlerin evlatlarınızla, ailelerinizle nefes alacağı yeşil alanları, millet bahçelerimizi görürsünüz. Mardin’de Cumhuriyet Meydanımızı nasıl ihya ettiğimizi, Eski Mardin Çarşısı’nın siluetini aslına uygun bir şekilde nasıl yenilediğimizi görürsünüz. Siirt’te 40 bin metrekarelik alanda kentsel dönüşüm çalışmalarımızı ve 15 Temmuz Demokrasi Meydanı'nı nasıl yenilediğimizi görürsünüz. Terörün Şırnak’ta, Diyarbakır’da oluşturduğu tahribattan sonra bu şehirlerimizi sosyal alanlarıyla, parklarıyla, bahçeleriyle birlikte nasıl yeniden ayağa kaldırdığımızı görürsünüz. Yeni Sur’u görürsünüz, Yeni Şırnak’ı görürsünüz. Yine Şanlıurfa’da, Bitlis’in deresi Beş Minare’siyle sizleri selamlar. Erzurum’a gittiğinizde Ulu Camii etrafının düzenlendiğini görürsünüz, Adıyaman’da asrın felaketinden sonra yaralarımızı nasıl sarmak için yükselen konutlarımızı, yuvalarımızı görürsünüz. Malatya’ya gittiğinizde; Malatya bizi hemşerisi ilan etti. Elazığ bizi Kara Murat ilan etti. Depremde, selde, heyelanda milletimizin hep yanındaydık. Elazığ’da Malatya’da depremler oldu, herkesten önce oraya koştuk. Elleri öyle bir tuttuk ki, o eller 1 yıl içinde konutlara dönüştü. Oraya gittiğimizde biz kendimizi evimizde gibi hissediyoruz, kardeşleri gibi bağırlarına basıyorlar. Bize ‘bu konutları yapamazsınız, kaynak bulamazsınız’ dediler. Biz de Allah’a şükür ki sözlerimizi tutan tarafta olduk. Yeni Elazığ, Yeni Malatya’yı yeni Pütürge’yi vatandaşımızla el ele vererek inşa ettik. Asrın felaketinde 11 ilimizi, 14 milyon vatandaşımızı etkileyen bir depremle uyandık. 6 Şubat’ta bu acıyı 85 milyon yaşadı. Tek yürek, tek yumruk oldu. 11 ilimizi ayağa kaldırmak için, yeniden Ulu Camii’nin ezanlarını duymak için, oradaki vatandaşlarımızın yüzünü güldürmek için çalıştık. 3 ayda 180 bin konutun ihalesini gerçekleştirdik. Dünyada hiçbir yerde bunu göremezsiniz. Biz milletimizle el ele verdiğimizde yapamayacağımız hiçbir iş yok.” ifadelerine yer verdi.
“İstanbul’un 5 yılı ziyan edilmiş, heba edilmiştir”
“Trafik çilesiyle İstanbul’da yaşamı solduranlar var” sözleriyle mevcut İBB yönetimini eleştiren Murat Kurum, “Biz bu ülkenin her bir karışına sevdalıyız. Biz bu milletin her bir ferdine sevdalıyız. Bizim gecemiz gündüzümüz milletimiz. Aklımızda, fikrimizde, ruhumuzda hep Türkiye’miz var. Bizi bu yola düşüren, bizi bu yola sevk eden derttir, dert. Biz dertliyiz, dertli. Bugün maalesef derdiyle dertlendiğimiz bu aziz şehir, İstanbul’umuz iş bilmez ellerde, beceriksiz bir yönetim altında çok zaman kaybetmiştir. İstanbul’un 5 yılı ziyan edilmiş, heba edilmiştir. Ama önümüzde İstanbul’u yeniden emin ellere teslim etmek, yeniden şahlandırmak için çok büyük bir fırsat var. İşte milletimiz bu farkı görüyor. Çünkü her şey ayan beyan ortadadır. Bugün seçimde iki taraf var. Bir tarafta; afet anında tatil beldelerinde gezenler var; diğer tarafta Fikirtepe’de, Esenler’de İstanbul’un 39 ilçesinde toplam 75 bin yeni yuva için çalışanlar var. Bir tarafta; kendi geleceği için İstanbul’u kaderine terk edenler var; diğer tarafta Kartal Orhantepe’de, Üsküdar’da, Beykoz’da şantiyelerde arı gibi çalışanlar var. Bugün bir yanda; trafik çilesiyle İstanbul’da yaşamı solduranlar var; diğer yanda Çekmeköy’de, Tuzla’da, Pendik’te gençlerimize, çocuklarımıza yepyeni yaşam alanları sunanlar var.” diye konuştu.
“Fetret devrini bitirip İstanbul’un kaynağını İstanbul’a harcayacağız”
İstanbul’un kaynaklarının algı ve reklam kampanyalarına harcandığını ifade eden Murat Kurum, “5 yıllık bakanlık görevimde, genel müdürlük görevimde ne söz verdiyse tutan bir kardeşiniz olarak karşınızdayım. Söz verdiysek, sözümüzü tutarız. 81 ilde valimizden, belediye başkanlarımızdan, vatandaşımızdan, ‘Murat Kurum söz verdiyse onu tutar’ diye duyarsınız. 5 yıllık süreçte 365 bin konut yaptım. Kentsel dönüşümle ilgili hemen hemen her ilde çalışmış bir kardeşinizim. Biz bu işi biliyoruz. Kentsel dönüşüm bizim işimiz. İstanbul’da da 650 bin konutu 5 yıl içerisinde dönüştüreceğiz. Dönüştüreceğiz ki, burada yaşayan kardeşlerimiz, annelerimiz babalarımız yastığa başını koyduğunda güven ve huzur içinde uyusun. Kaynağı nereden mi bulacağız? Kaynak milletimiz. İstanbul’un kaynağını İstanbul’a harcarsanız, İstanbul’un gücü her yere yeter. Ama siz İstanbul’un kaynaklarını kendi ikbaliniz için boy boy reklam tabelalarına harcarsanız, 2 günlük konsere 550 milyon lira harcarsanız yetmez. O zaman İstanbul üzülür, İstanbul kırılır. İstanbul küçük bir bebek gibidir. Sevgi ister, ilgi ister, güvenli adımlarla birlikte yürümek ister. Hem İstanbul’daki deprem riskini ortadan kaldıracağız. Hem de yapacağımız 100 bin kiralık konutla birlikte, konut kira fiyatlarını aşağı çeken tarafta olacağız. Trafik çilesine yapacağımız metrolarla, karayolları tünelleriyle ve kavşak düzenlemeleriyle son vereceğiz. İstanbul’un 571 yıllık onurunu, gururunu yeniden İstanbul diyerek şaha kaldıracağız. 5 yıllık fetret devrini bitireceğiz.” dedi.
AK Parti’nin hizmet ve eser siyasetinin adresi olduğunu belirten Kurum, “İşte bu seçim iki zihniyet arasında gerçekleşecek. Bu seçimde; ya sağlıksız binalarda deprem korkusuyla beklemeyi ya da kentsel dönüşümle huzur içinde yaşamayı seçeceğiz. Bu seçimde; ya 5 yılda 5 bin konut bile dönüştüremeyenleri ya da asrın felaketinde 3 ayda 180 bin konutun temelini atanları seçeceğiz. Bu seçimde; ya milletin kaynaklarını çarçur edenleri ya da bizim gibi İstanbul’a her alanda 350 milyar lira yatırım yapanları seçeceğiz. Ya İstanbul’un bütçesini kendi için harcayanları ya da kenti için, şehri için harcayanları seçeceğiz. Ben inanıyorum ki; İstanbullular 5 yıldır çektikleri çileyi de göz önünde bulundurarak; hizmetin ve eserin adresi olan AK Parti’mizi ve Cumhur İttifakı’mızı rekor bir oyla seçecektir.” sözleriyle konuşmasına devam etti.
“Özgür Efendi, sen kimsin ki; 650 bin gencimizin ve ailelerinin vatan sevgisini sorguluyorsun”
Murat Kurum, bedelli askerlik yapanlar hakkında açıklama yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e tepki gösterdi. Özel’in ‘kaçak’ ifadelerini hedef alan Kurum, “Bunun mesajını CHP’nin bir o yana, bir bu yana savrulmasından da anlıyoruz. İşte bugün bu savrulmanın bir örneğini daha gördük. CHP’nin yetersiz eş genel başkanı Özgür Efendi çıkmış, bedelli askerlik yapan 650 bin vatan evladımıza ‘kaçak’ diyor. Ne diyor? ‘Türkiye'yi sevenlerden oy istiyoruz. Bedelli askerliğe kaçanlardan değil.’ diyor. CHP eş genel başkanı Özgür Efendi bu aralar diline bizi doladı. Niye? Çünkü 31 Mart akşamı eş genel başkanlığını bırakacak. Hem kendisi hem de kibri aklının önüne geçmiş buradaki belediye başkanı, yarı zamanlı belediye başkanlığı yapan Ekrem Bey süresiz tatile gidecekler. Buradaki kardeşlerimizle birlikte Özgür Efendi’ye diyoruz ki; sen kimsin ki; 650 bin gencimizin, ailelerinin, sevdiklerinin vatan sevgisini sorguluyorsun, onları vatanı sevmemekle suçluyorsun? Sen kimsin ki; bu pırıl pırıl gençlerimize böyle bir ithamda bulunuyorsun. Acaba senin ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu? Sana bu yetkiyi kim veriyor? Deprem üzerinden kirli bir siyaseti üreten sen değil misin? Şehit cenazesinde kahkahalar atan sen değil misin? Bu millet senin ne olduğunu, kim olduğunu çok iyi biliyor. Milletimizin arasına nifak tohumları ekmene asla müsaade etmedik, etmeyeceğiz. İşte vatan sevdalısı Doğu ve Güneydoğu Sofrası’ndan Özgür Efendi’ye sesleniyorum: Gençlerimize, bu vatanın hiçbir evladına kimse yafta vuramaz. Hele hele şehidimizin cenazesinde kahkahalar atanlar bu konuda tek bir kelime edemez. Hiç merak etme bu milletin evlatları, gençleri sana gereken cevabı 31 Mart’ta sandıkları patlatarak verecek.” şeklinde konuştu.
“Bizi arayanlar milletin yuvalarını yaparken bulacak”
“Bizim bu şehre dair rüyalarımız var, hayallerimiz var, hedeflerimiz var” diyerek sözlerine devam eden Kurum, “Derdi olmayanlar bizi anlayamaz. Çünkü dert insanı yollara düşürür. İşte biz bu dertle milletimizin zor anında nasıl yanında olduysak 31 Mart’tan sonra da aynı anlayışla çalışacağız. Bizi arayanlar; algıda, reklamda bulamayacak. Bizi arayanlar; milletin yuvalarını yaparken bulacak. Bizi arayanlar; yerin üstünde dönüşüm, yerin altında metro şantiyelerinde bulacak. Bizi arayanlar; İstanbul’un 39 ilçesinde millet bahçeleri yaparken bulacak. Bizi hiç kimse polemik yaparken görmeyecek. Bizi arayanlar; temel atarken, açılışlar yaparken bulacak. Gençlerimiz için yeni ofisler, yeni iş yerleri kurarken bulacak. Bizi arayanlar; başımızdaki baretimizle, ayağımızdaki çizmemizle, sırtımızdaki montumuzla İstanbul’umuz için koşarken bulacak. Biz hiçbir zaman kirli pazarlıkların, iftiraların, dedikodular tarafında olmayacağız. Biz hep millet için yapan, millet için üreten tarafta olacağız. Biz hiçbir zaman sözünü yiyenlerin tarafında olmayacağız. Biz hep sözünü tutanların tarafında olacağız.” dedi.
Kurum konuşmasını, “Dün nasıl 81 ilimize ve İstanbul’umuza hizmet ettiysek Allah’ın izniyle 1 Nisan’dan sonra da bu şehre hizmet etmeye devam edeceğiz. Ne diyor Şanlıurfa’nın yanık sesi Kazancı Bedih: ‘Mevlam birçok dert vermiş, beraber derman vermiş.’ Evet, bu şehrin derdi varsa dermanı da var, bu şehrin çilesi varsa muradı da var. İnşallah İstanbul’un dertlerine hep birlikte derman olacağız. İstanbul’umuzu hep birlikte değiştirecek, hep birlikte yöneteceğiz. İstanbul’a yeniden; gönül belediyeciliğini hâkim kılacağız. Her kardeşimizin gurur duyacağı bir İstanbul için gece gündüz demeden var gücümüzle çalışacağız. 1 Nisan’da İstanbul, gerçek belediyecilikle tanışacak. 1 Nisan’da yüzler gülecek, İstanbul gülecek, İstanbullular gülecek. Tıpkı Diyarbakır türküsünde: ‘Mardin kapı şen olur’ dediği gibi; İnşallah 1 Nisan’dan sonra da İstanbul’umuzun her bir kapısı, her bir hanesi, her bir vatandaşı; şen olacak, mutlu olacak, huzurlu olacak.” ifadeleriyle noktaladı.
“Murat Kardeşim İstanbul için büyük bir fırsattır.”
Gecede, Murat Kurum’dan sonra Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek vatandaşlara hitap etti. İstanbul’un 1 Nisan’dan itibaren yeniden eser ve hizmet siyasetiyle yönetileceğini ifade eden Şimşek, “Sosyal konut açığını köklü bir şekilde çözmenin tek bir yolu var. O da TOKİ üzerinden sosyal konut üretimidir. Özellikle İstanbul’un karşı karşıya olduğu deprem riski var. Kentsel dönüşüm temel çözümdür. Kentsel dönüşümün mimarı burada. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayımız, deneyimiyle birikimiyle ulaşım sorununu konut arzını ve kentsel dönüşümü yapabilecek Türkiye’de en güçlü kişiliktir. Biz bu şehri daha yaşanabilir bir hale getirmek, daha da kaldırmak için bu alanlarda ilerleme sağlamamız lazım. Sizce adaylar arasında bunu en iyi kim yapabilir? Bence cevap çok açık ve nettir. O yüzden Murat Kardeşim İstanbul için büyük bir fırsattır. İstanbul çok şanslıdır. Bu kadar büyük bir tecrübeye, birikime sahip işin ehlidir.” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum’a ziyaretinde, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, AK Parti Batman Milletvekili Ferhat Nasıroğlu, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mustafa Akış, Bahçelievler Belediye Başkanı Hakan Bahadır, Batman eski Milletvekili Ahmet İnal, Bingöl eski Milletvekili ve Anadolu Dayanışma ve Kalkınma Vakfı Başkanı Hüsamettin Korkutata ve Prof. Dr. Veysel Ayhan eşlik etti.