Türkgün Siyaset Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: 2002'de 92 bin olan hekim sayımızı 222 bine çıkardık

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu: 2002'de 92 bin olan hekim sayımızı 222 bine çıkardık

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, Türkiye'de 1,5 milyon sağlık çalışanıyla 1549 hastanede hizmet verildiğini belirtirken, hekim sayısının 2002'de 92 binden 222 bine çıktığını duyurdu. Ayrıca, randevulardaki bekleme süresinin %72 azaldığını vurguladı.

KAYNAK: AA

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, 1,5 milyon sağlık çalışanıyla 1549 hastanede hizmet verdiklerini, 2002 yılında 92 bin olan hekim sayısını 222 bine çıkarttıklarını belirterek, "Geldiğimiz noktada, sadece bir günde 2 milyon 800 bin muayene, 18 binden fazla ameliyat ve 500 binden fazla görüntüleme gerçekleştiriyoruz." dedi.

Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katılımıyla 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi'nde düzenlenen iftar programında sağlık çalışanlarıyla bir araya geldi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın liderliğinde 2002'den bugüne sağlık alanında dünyaya örnek olacak bir gelişim gösterdiklerini belirten Memişoğlu, "8-10 hastanın kaldığı, tuvalet-banyosu olmayan koğuş sisteminden tek ve iki kişilik odalarda hizmet veren bir sağlık altyapısına geçtiklerini söyledi.

Nitelikli yatak kapasitesini 18 binden 183 bine çıkarttıklarını dile getiren Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Hayalim" dediği şehir hastaneleriyle sağlık altyapısını en üst seviyeye taşıdıklarını vurguladı.

Memişoğlu, sağlık alanında yapılan hizmetlerle ilgili, "Bugün 1,5 milyon sağlık çalışanımızla 1549 hastanede hizmet veriyoruz. 2002 yılında 92 bin olan hekim sayımızı 222 bine çıkarttık. Geldiğimiz noktada, sadece bir günde 2 milyon 800 bin muayene, 18 binden fazla ameliyat ve 500 binden fazla görüntüleme gerçekleştiriyoruz." diye konuştu.

Başta Kovid-19 salgını ve asrın felaketi Kahramanmaraş depremlerinde sağlık çalışanlarının fedakarlığıyla sağlık sisteminin kapasitesini ve dayanıklılığını tüm dünyaya gösterdiklerini belirten Memişoğlu, fedakar sağlık çalışanlarına teşekkür ederek, deprem ve salgın felaketlerinde hayatını kaybeden tüm çalışanlara ve vatandaşlara Allah'tan rahmet diledi.

"Bekleyen randevu talebini yüzde 72 oranında azalttık"

Bakan Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ortaya koyduğu vizyon doğrultusunda, koruyan, geliştiren ve üreten sağlık modeliyle "Sağlıklı Türkiye Yüzyılı" programının başarılı olması için gece gündüz demeden aşkla çalıştıklarını ifade ederek, "Bekleyen randevu talebini yüzde 72 oranında azalttık. 81 ilimizde 69 branşta aynı güne randevu verebiliyoruz. Vatandaşlarımızın hastalanmadan sağlıklı kalmaları için aile hekimliği sistemimizi daha da etkin hale getiriyoruz. Bu şekilde 3 ayda 10 milyon 500 bin vatandaşımıza sağlık taraması gerçekleştirdik. 1,5 milyon vatandaşımıza ilk kez kronik hastalık tanısı koyduk ve izleme aldık." dedi.

Toplumun güncel sağlık risklerini azaltmaya yönelik adımlar attıklarına işaret eden Memişoğlu, madde, tütün ve teknoloji bağımlılığıyla mücadele ettiklerini, gereksiz ilaç kullanımını önlediklerini, sağlıklı beslenme ve hareketli yaşamı desteklediklerini dile getirdi.

"Türkiye'yi sağlıkta bir çekim merkezine dönüştürüyor ve sağlık turizminde öncü rol oynuyoruz"

Memişoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın himayelerinde yürüttükleri Normal Doğum Eylem Planı kapsamında ülkedeki doğurganlık oranlarının artmasını teşvik ettiklerini belirterek, "Üreten Sağlık Modelimizi hayata geçiriyor, sağlığın bilim ve teknolojisinin gelişmesine öncülük ediyor, sağlık çalışanlarımızı, akademisyenlerimizi ve sanayicilerimizi bir araya getiriyoruz. Türkiye'yi sağlıkta bir çekim merkezine dönüştürüyor ve sağlık turizminde öncü rol oynuyoruz. Liderliğinizde, eser ve hizmet ortaya koyuyoruz." ifadesini kullandı.

14 Mart'ın sağlık camiasının gurur günü olduğunu dile getiren Memişoğlu, şunları kaydetti:

"Sadece Türk hekimlerinin bayramı olan bu özel gün, hekimlerimizin ve sağlık çalışanlarımızın taşıdıkları milli ruhu bize hatırlatıyor. Çanakkale'de ve Milli Mücadele'de kahramanlık destanı yazan hekimlerimiz, aynı ruhla 15 Temmuz gecesi de milletimizin yardımına koştular. Hekimlik, sadece bir meslek değil, manevi boyutu olan bir sanatın icrasıdır. Tüm sağlık çalışanlarımızla, 'Kim bir canı kurtarırsa bütün insanlığı kurtarmış gibi olur.' hikmetiyle hareket ediyoruz."

Bakan Memişoğlu, hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutladı, başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bugünlere gelmelerinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Ekonomi Bakan Uraloğlu: Hedefimiz denizcilik sektörümüzü dünya liderleri arasına sokmak

Bakan Uraloğlu: Hedefimiz denizcilik sektörümüzü dünya liderleri arasına sokmak

Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin bugün dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sının deniz yolu ile gerçekleştirildiğini belirterek, "2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yüzde 180, konteyner miktarı ise yüzde 443 artmıştır" açıklamasını yaptı.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye-İtalya Arasında 10 bininci Ro-Ro Seferi Töreni'nde yaptığı konuşmada, tarih boyunca Türkiye'nin hem coğrafi hem de kültürel olarak Asya, Avrupa ve Afrika kıtalarının, kadim medeniyetlerin ve ulaşım koridorlarının kesişme noktasında yer aldığını söyledi.

Türkiye'nin tarihte her zaman önemini sürdürmüş olan İstanbul ve Çanakkale boğazlarının kontrolünü elinde tuttuğunu ifade eden Uraloğlu, "Ülkemiz, Akdeniz havzası ve Karadeniz havzasındaki ülkelerin deniz ulaşımı ve uluslararası ticaret faaliyetleri açısından kilit bir geçiş noktası olarak ekonomik ve politik dengeleri belirleyici bir rol oynamaktadır." diye konuştu.

Uraloğlu, geçen yıl dünya yük taşımacılığının yüzde 88’inin deniz yollarıyla gerçekleştiğine işaret ederek, "Küresel deniz yolu yük trafiği yüzde 2,4’lük bir artışla 12 milyar 643 milyon tona ulaştı. Bu rakamlar, denizciliğin küresel ticaretin omurgası olduğunu bir kez daha kanıtlıyor." dedi.

Denizciliğin küresel ticaretin yalnızca kalbi olmadığını, aynı zamanda en stratejik limanı olduğunu aktaran Uraloğlu, şu ifadeleri kullandı:

"Çünkü deniz yolu yüklerin tek seferde büyük miktarlarda en ucuz, en çevre dostu ve en emniyetli şekilde taşınması imkanını sağlamaktadır. 2002 yılında 8,9 milyon DWT kapasiteyle dünyada 17'nci sırada yer alan Türk sahipli filomuz, 2024 yılı sonu itibarıyla 52,9 milyon detveyt tona ulaşarak dünyada 11'inci sıraya yükseldi. 2 bin 154 gemiden oluşan filomuz, bir önceki yıla göre yüzde 6,2’lik bir artışla büyümeye devam etmektedir. İlk 10’daki yerimizi almak için de durmaksızın çalışıyoruz."

"Ocak-nisan döneminde, limanlarımızda elleçlenen yük miktarı yaklaşık 182 milyon tona çıktı"

Bakan Uraloğlu, Türkiye'nin bugün dış ticaret taşımalarının yüzde 86’sının deniz yolu ile gerçekleştirilmekte olduğunu belirterek, 2002 yılından bu yana limanlarımızda elleçlenen yük miktarının yüzde 180, konteyner miktarının ise yüzde 443 arttığını söyledi.

Geçen yıl limanlarda elleçlenen yük miktarının yüzde 2 artarak 531 milyon 737 bin 358 tona, konteyner miktarının ise yüzde 7,8 artarak 13 milyon 529 bin 729 TEU’ya ulaştığını anımsatan Uraloğlu, "Tekirdağ, Ambarlı, Kocaeli ve Mersin’deki konteyner limanlarımız, dünyada ilk 100 liman arasında yer alarak ülkemizin denizcilik gücünü küresel arenada tescil etmiştir. Ocak-nisan döneminde, limanlarımızda elleçlenen yük miktarı bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 1,4 artarak 181 milyon 904 bin 970 tona çıkmıştır. Elleçlenen konteyner miktarı ise 4 milyon 451 bin 227 TEU olarak gerçekleşmiştir." değerlendirmesinde bulundu.

Uraloğlu, Ro-Ro taşımacılığının kombine taşımacılığın en işlevsel türlerinden biri olduğuna işaret ederek, şunları kaydetti:

"Ülkemizin coğrafi konumu, bu taşımacılık türünü kara yoluyla yapılan uluslararası eşya taşımacılığına yeni çıkış yolları ve güzergâhlar sunan bir avantaja dönüştürmüştür. Avrupa, Ege, Karadeniz ve Marmara denizlerinin coğrafi yapısının elverişli olması, Ro-Ro taşımacılığını hem ülkemizde hem de Avrupa coğrafyasında daha cazip hale getirmiştir. AB’nin Marco Polo I-II programları, kısa mesafeli deniz yolu taşımacılığına verdiği önem ve finansman desteği, Ro-Ro sektörünü Avrupa ve yakın coğrafyasında güçlendirmiştir."

"Türkiye olarak, kombine taşımacılığın sunduğu fırsatları en etkin şekilde kullanıyoruz"

Türkiye olarak teşviklerden azami ölçüde faydalanarak Ro-Ro hatlarını genişlettiklerini dile getiren Bakan Uraloğlu, kombine taşımacılığın sunduğu fırsatları en etkin şekilde kullandıklarının altını çizdi.

Uraloğlu, Ro-Ro taşımacılığının geliştirilmesi için başka önemli adımlar da attıklarını vurgulayarak, "Bu kapsamda 2022 yılı ağustos ayında Karayoluyla Taşınan Yüklerin Denizyoluna Aktarılmasının Desteklenmesi Hakkındaki Yönetmeliğimizi yürürlüğe koyduk. Bu yönetmelik ile limanlarımız ve diğer ülke limanları arasında Ro-Ro, Ro-Pax gemileriyle düzenli sefer yapmak amacıyla açılacak yeni hatlarda veya kapasitesi yüzde 50 artırılan mevcut hatlarda kullanılacak gemilere destek sağlıyoruz." açıklamasını yaptı.

Sefer mesafesi 20 deniz milinin altında olan Türk bayraklı gemilerin donatanlarına ise yük birimi başına 20 dolar destek verdiklerini anımsatan Uraloğlu, "Ayrıca, bayrak ayrımı gözetmeksizin teşvikten faydalanan Ro-Ro ve Ro-Pax gemilerinin kılavuzluk ve römorkaj ücretleri de bakanlığımız tarafından karşılanıyor." diye konuştu.

"Ro-Ro hatları, kara yolu taşımacılığına alternatif güzergahlar sunuyor"

Uraloğlu, Avrupa, Akdeniz ve Karadeniz bağlantılı Ro-Ro hatlarının, kara yolu taşımacılığına alternatif güzergahlar sunarak hem maliyetleri düşürdüğünü hem de çevre dostu bir taşımacılık anlayışını güçlendirdiğini söyledi.

Türkiye’den Avrupa’ya, Tuzla, Yalova, Mersin, Çeşme, Ambarlı, Tekirdağ, Gemlik ve Kocaeli kalkışlı olmak üzere toplam 18 Ro-Ro hattının olduğunu ifade eden Uraloğlu, "Bu hatlar ile Trieste, Patras, Bari, Sete, Lavrio, Sakız adası, Marsilya, Valensiya, Anvers gibi Avrupa’nın 9 önemli limanlarına ulaşıyoruz.


Karadeniz’de, Samsun, Karasu ve İstanbul kalkışlı 5 hat ile Tuapse, Novorossisk ve Köstence’ye, Akdeniz’de ise Mersin ve Taşucu kalkışlı yine 5 hat ile Gazimağusa, Girne, Trablusşam’a varıyoruz. Yani toplamda 28 Ro-Ro hattı güzergahımız var ve 2024 yılında yurt dışı bağlantılı düzenli Ro-Ro hatlarımızda 706 bin 387 araç taşıdık. Bu araçların yüzde 69’u Avrupa bağlantılı hatlarda, yüzde 15,5’i Akdeniz’de, yüzde 15,2’si Karadeniz’de taşınmıştır." ifadelerini kullandı.

"Avrupa taşımalarının yüzde 68’i İtalya hattında gerçekleşiyor"

Bakan Uraloğlu, Avrupa taşımalarının yüzde 68’inin İtalya hattında gerçekleştiğini hatırlatarak, bu yılın ilk dört ayında ise yurt dışı bağlantılı Ro-Ro hatlarında taşınan araç sayısının geçen yılın aynı dönemine göre yaklaşık yüzde 8 artarak 246 bin 816’ya ulaştığına dikkati çekti.

Geçen yıl DFDS Denizcilik ve Taşımacılık AŞ'nin acenteliğini yaptığı 22 farklı geminin limanlarda 7 milyon 914 bin 394 ton yük elleçlediğini kaydeden Uraloğlu, bu miktarın toplam yükün yüzde 1,49’unu oluşturduğunu bildirdi.

Uraloğlu, Ro-Ro hatlarında taşınan 706 bin 387 aracın yüzde 58’ine tekabül eden 409 bin 529 adedin de yine DFDS tarafından taşındığını aktararak, şu ifadeleri kullandı:

"Bu gemiler, Pendik Limanı, Yalova, Mersin, Marmara Ereğlisi, Alsancak ve Haydarpaşa Limanı gibi stratejik noktalarda faaliyet göstermiştir. Bugün burada DFDS’nin gemisiyle gerçekleşecek Türkiye-İtalya arasındaki 10 bininci Ro-Ro seferi, bu hattın gücünü ve ülkelerimiz arasındaki ticaret köprüsünün sağlamlığını bir kez daha ortaya koymaktadır."

Bakan Uraloğlu, etkinliğin ardından basın mensuplarına yaptığı değerlendirmede, Türkiye'nin coğrafyasının hareketli olduğunu belirterek, "Malum Rusya-Ukrayna Savaşı var. Elbette oradaki savaş ile ilgili yarın önemli görüşmeler olacak. Aşama katedilmesini bekliyoruz işin açıkçası. Oradaki o savaş bittiği takdirde oralarda da yeni destinasyonların olması söz konusu. Akdeniz'de de yine farklı ülkelerle görüşmelerimiz var. Oradaki görüşmelerimizi de yürütüyoruz. Önümüzdeki günlerde mutlaka yeni destinasyonlar olacak." diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *