Türkgün Siyaset Silifke’de MHP’ye katılım! Yeni üyelere rozetleri takıldı

Silifke’de MHP’ye katılım! Yeni üyelere rozetleri takıldı

Silifke Belediye Başkanı Sadık Altunok'un seçim bürosu, MHP'ye yeni üyelerin katılımına ev sahipliği yaptı.

MUHABİR: Ayşe Akyürek

Silifke Belediye Başkanı Sadık Altunok 'un seçim bürosu açılışı yeni üyelerin MHP saflarına geçmesine de sahne oldu. Cumhur ittifakı Mersin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Serdar Soydan ve Silifke Belediye Başkanı Sadık Altunok MHP ye geçen çok sayıda yeni üyelere rozetlerini taktılar.

Başkan Altunok, “yaklaşan seçimler öncesi hem partimiz MHP’ye katılmak isteyen vatandaşlarımızı hem de küskünlük ve kırgınlıkları ortadan kaldırarak ailemizi genişletiyoruz. Bugün de partimiz MHP’ye gönül veren kardeşlerimizin rozetlerini taktık.

Sili-1

Genel Başkanımız Devlet Bahçeli’ye Mersin mitinginde verdiğimiz Mersin Büyükşehir Belediyesini, Silifke ve diğer ilçelerde seçimi kazanarak bu başarıyı Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’a hediye etmek en büyük hedefimizdir. Bunu halkımızla birlik ve beraberlik içerisinde çalışarak başaracağımıza inanıyorum. MHP’ye gönül veren genç kardeşlerimiz başta olmak üzere herkesi partimize davet ediyorum” dedi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı CHP’li Belediyenin beslediği saldırgan

CHP’li Belediyenin beslediği saldırgan

Kaynak: Yıldıray Çiçek

“Konuştukça batan” kim derseniz, günümüzün en bariz örneği Özgür Özel’dir. Daha önce pek çok isim bu yolda çuvalladı, ama Özgür Özel’in İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik “yolsuzluk, rüşvet ve terör” operasyonları sonrası yaptığı konuşmalar tam bir fiyasko. Her ağzını açtığında hem kendini dibe çekiyor hem de CHP’yi bataklığa sürüklüyor. Konuştukça dibi görme hızı adeta rekor kırıyor!

Hele bir de Ekrem İmamoğlu’nun sıkça uğradığı otelde patlayan skandal var ki, evlere şenlik! Kamera bantlama ve sinyal kesici cihazlarla dolu olduğu iddia edilen “gizemli bavul” meselesinde İmamoğlu’nun savunmaları adeta bir komedi filmi gibi.

Özgür Özel, bu kaosu toparlamaya çalışırken iyice batırdı. İşte onun dillere destan, trajikomik savunması:
“Çorbayı içerken bakıyorum, karşıdan kamera bantlı. ‘Bu niye bantlı?’ diyorum. ‘Öyle olması gerekiyor efendim,’ diyor korumalar. ‘Buradan olmadık görüntü çıkar, üzerinize bir şey dökülür falan, sosyal medya,’ dediler. ‘Bizim görevimiz sizin itibarınızı korumak,’ diyorlar. Peki…”

Kendi mahallesinden sanatçı Metin Yıldız bile bu açıklamaları tiye alan bir video klip hazırladı. Sadece o değil, birçok kişi videolar çekerek Özgür Özel’le dalga geçti.

Özgür Özel, uğradığı saldırı sonrası “konuştukça batma” hızını kesmeden devam ediyor. Son açıklamasında şöyle diyor:
“Evlat katili saldırgan, bu yılın ocak ayında İBB’ye gelip ‘Koğuş arkadaşlarıma Ekrem İmamoğlu’na suikast talimatı verildi,’ demiş. İBB’dekiler polisi çağırıp teslim etmiş. Şimdi anladınız mı Ekrem İmamoğlu’nun jammer’la dolaşması neden birilerini rahatsız etti?”

Bu açıklama, batışa yeni bir katkı sunuyor. Özgür Özel’in konuşmalarını dinledikçe, uğradığı saldırıya yönelik şüphelerim artıyor. Saldırı anında Özgür Özel’in gözleriyle mesaj verir gibi hareketleri, Ali Mahir Başarır’ın olay sırasındaki kaçma eğilimli tuhaf davranışları ve Sezgin Tanrıkulu’nun saldırganın “Osmanlı çocuğuyum” dediğine dair gerçek dışı bilgiyi yaymaya çalışması… Tüm bunlar bir araya geldiğinde, karşımıza şüpheden başka bir şey çıkmıyor.

Özgür Özel, “Ekrem İmamoğlu’nun jammer’la dolaşması…” diye savunma yapıyor. Oysa o otelde böyle bir cihaz kullanımı hiç olmamış. Görüntülere baktığımızda İmamoğlu’nun yanındakiler bile rahatça telefon görüşmesi yapabiliyordu. Kendi uğradığı saldırıyı oteldeki o şüpheli manzaraya bağlayan Özgür Özel, ciddi ciddi akıl sağlığını tartışmaya açıyor.

İşin garip tarafı, “Böyle biri nasıl dışarıda dolaşıyor?” dedikleri bu saldırgana aylarca yardım yapılmış. CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik’in açıklaması şöyle:
“Beyoğlu Belediye Başkanımıza sorduk. Bu saldırgana, bu caniye, belediye (Selçuk Tengioğlu) sekiz aydır düzenli olarak yardım ediyormuş.” 

Yani, saldırganı aylarca CHP’li belediye beslemiş… Peki, ya bu saldırganı AK Partili veya MHP’li bir belediye beslemiş olsaydı? CHP’nin çığırtkanlık seviyesini hayal edebiliyor musunuz? Gökyüzünü inletirlerdi! Ama iş kendilerine dönünce sus pus oluyorlar.

Dahası, saldırganın kardeşinin “Kardeşim koyu bir Atatürkçü’dür ve Osmanlı düşüncesine yakın değildir,” sözleri, CHP’nin bu saldırgana aylarca yardım etmesiyle birleşince akıllarda ciddi soru işaretleri bırakıyor. Bu tablo, “acaba bir tezgâh mı var?” sorusunu kaçınılmaz kılıyor. Gündemi değiştirmek ve CHP’nin trajikomik savunmalarını desteklemek için mi bu olaylar sahneye konuyor? İnsan düşünmeden edemiyor.

Evet, emniyet ve istihbarat güçleri bu olayı sonuna kadar aydınlatmalıdır. Çünkü altından çok pis kokular geliyor…

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *