23 Aralık 2024
weather
6°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkgün Siyaset 'Tavşan aday' Özel, Kılıçdaroğlu'nu topa tuttu: Parti içi demokrasinin çakıldığının şahidiyim

'Tavşan aday' Özel, Kılıçdaroğlu'nu topa tuttu: Parti içi demokrasinin çakıldığının şahidiyim

CHP içerisindeki değişim tartışmalarının başını çeken Ekrem İmamoğlu'nun desteğini alarak CHP genel başkanlığına 'tavşan aday' olan Özgür Özel, Kemal Kılıçdaroğlu'nu eleştiri yağmuruna tuttu. Partinin içinde olduğu durumu düzleteceklerini söyleyen Özel, 'Parti içi demokrasinin nasıl aşağıya doğru gittiğinin ve baş aşağı çakıldığının tanığıyım.' dedi.

4 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
'Tavşan aday' Özel, Kılıçdaroğlu'nu topa tuttu: Parti içi demokrasinin çakıldığının şahidiyim

CHP'de Ekrem İmamoğlu'nun desteğini alarak 'tavşan aday' olan Özgür Özel CHP içinde yaşanan sürece ilişkin açıklamalarda bulundu. Özel, CHP'nin sağa kaydığını ancak kendilerinin bu durumu düzelteceklerini ifade etti. Özel ayrıca Kılıçdaroğlu'nu eleştirirken "Parti içi demokrasinin nasıl aşağıya doğru gittiğinin ve baş aşağı çakıldığının tanığıyım." dedi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde büyük bir hezimet yaşamasına rağmen istifa etmeyen Kılıçdaroğlu, mağlubiyetin faturasını MYK üyeleri ve danışmanlarına kesti.

ÖZGÜR ÖZEL RESMEN RAKİP
Kılıçdaroğlu'nun bu tavrı parti içinde tepki toplarken Ekrem İmamoğlu ve Özgür Özel gibi isimlerin başlattığı değişim hareketi somut bir adım attı ve Özel kurultayda rakip olarak Kılıçdaroğlu'nun karşısına çıkma kararı aldı. Yaptığı açıklamada Kılıçdaroğlu'nun sorumluluk üstlenmediğini söyleyen Özel, 39 vekilin küçük ortaklara verilmesinin de unutulmaz bir hasar bıraktığını vurguladı.

Adaylığını ilan eden Özel'e ise ilk tebrik sürecin başından beri sürekli paslaştıkları Ekrem İmamoğlu'ndan geldi. İmamoğlu, Özel'e çıktığı bu yeni yolda başarılar diledi. Son dönemde kavgaların yaşandığı il kongreleriyle gündeme gelen CHP'de yeni genel başkan adayı Özgür Özel CHP yandaşı Birgün'ün sorularını cevapladı.

İşte Özel'in öne çıkan açıklamaları:

PARTİ İÇİNDE DEMOKRASİ BAŞ AŞAĞI ÇAKILDI
Ben partinin karar alma süreçlerinin nasıl gitgide seçilmişlerden atanmışlara kaydığını, parti içi demokrasinin işlevsizleştiğine tanıklık ettim. Karar alma mekanizmalarında kayıt dışı siyaset dediğim atanmışlarla karar verme ve onun seçilmiş kurullar tarafından onaylanmasına, ya da bazen konuşulmadan uygulamaya geçildiğine tanık oldum. Parti içi demokrasinin nasıl aşağıya doğru gittiğinin ve baş aşağı çakıldığının tanığıyım. Bütün seçilmişlerin de böyle şeyler hissettiğini biliyorum. Sona doğru sık aralıklarla seçilmiş kurullara önem verilmesi gerektiğini hatırlatmak zorunda kaldığımızı biliyorum. Mutfak videolarının çok samimi, çok inandırıcı tarafı var. Ama bir taraftan da hazır olmadığımız birçok hamleyi mutfak videolarından öğrendik biz de. CHP sağa kaydı ama biz düzelteceğiz.


KILIÇDAROĞLU ADAYLIĞINI AÇIKLAYARAK ROL MÜ ÇALDI?
Ben bu konuyu genel başkanla iki kez konuştum. Önce 12 Haziran'da bir röportaj sonrası randevu aldım ve söyledim. Ondan önceki 14 gün boyunca parti özeleştiri yapsın diye bekledim. Şu anki sessizlik öfkeye dönüşmesin istedim. İnsanların bizden beklediklerini söyleyelim istedim. Kongrede aday olmaması gerektiğini, değişimin önünü açması gerektiğini söyledim. O gün de kendisi ile konuştum. Ne tavsiye ettiğini sordum. Adaylığımı açıklamadan birkaç gün önce de söyledim. Sonra ben onu ertesi gün basın toplantısı ile duyurmayı düşünürken şimdiki parti yönetimine müzahir biri tweet attı yanlış bir şekilde. Sonra kameralar karşısında sorulunca genel başkan da adaylığımı açıkladı. Açıkçası şaşırdım. Zaten kendisine ben onu söylemiştim. Genel başkanın adayları açıklamak gibi bir yükümlülüğü olmamalı. Bana bir zararı yok. Ama olmamalıydı. Rol çalma olarak yorumlayanlar oldu. Benim alınganlığım yok ama genel başkanın buna ihtiyacı yoktu.

Genel başkan tavsiyeler de verdi. İlçe kongrelerinin yapılacağını ve oralara gidebileceğimi söyledi. Oralarda kendimi anlatabileceğimi ifade etti. Olumlu yaklaştı. Ama parti içindeki kaynaklar görevi bırakmam tartışmasını gündeme getirdi. Son görüşmemizde de kendisi grup başkanlığını bırakmam konusunu açmadı. Ben kendisine sosyal medya üzerinden bir yıpratma kampanyası ile karşı karşıya kalabileceğim endişesini ilettim. Son derece nezaketli bir görüşme yaptık.

YÜZDE 0,7'YE 10 VEKİL VERİRSEN OLMAZ
Şimdi sen 0,7 olan adama 10 milletvekili verirsen olmaz. Bunun iç hukuku olmazsa iş son anda müzakereye kalır, pazarlığa girer. Şu anda da onun zararını çekiyoruz zaten. İttifak siyasetini CHP açısından şöyle görüyorum, birbirine karnından zincirle bağlanmış koşucular gibi. O oradan çekiyor bu buradan çekiyor, koşamıyorsun. Rakipler de bağlıydı ama birbirlerine çok benziyorlar. El ele tutuştu koştu onlar.

İTTİFAK YAPACAK MI?
Benim yönettiğim CHP ittifak yapacaksa günü gelince konuşacağız. O güne kadar kimliksizleşmeyeceğiz. Günü geldiğinde nasıl ittifak yapacağımızın iç hukukunu yazabiliriz. 2 bin 300 madde Türkiye'yi nasıl yöneteceğimizi yazmışız, iki maddeyi yazmamışız. Benim yönettiğim CHP ittifaka girerse önce iç hukuku resmen imza altına alacak.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Heyecanlandıran görüntü! Tırlar dolusu Togg getirildi

Heyecanlandıran görüntü! Tırlar dolusu Togg getirildi