TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, İstanbul Medeniyet Üniversitesi’nin 2024-2025 Akademik Yılı Açılış Töreni’nde yaptığı konuşmada, İsrail’in saldırılarına sert eleştiriler yöneltti. Kurtulmuş, dünyada ırk üstünlüğü ve medeniyet algısı değişmezse yeni zalimlerin ortaya çıkmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
“Hitler Gitti, Netanyahu Geldi”
Kurtulmuş, İsrail Başbakanı Netanyahu’yu Hitler'e benzeterek, her ikisinin de insanlara bakış açısında hiçbir fark olmadığını vurguladı. “Hitler de Netanyahu da kendilerini üstün, diğerlerini ise köleleştirilecek insanlar olarak görüyor. Bu zihniyet değişmezse, gelecekte yeni bir zalim kaçınılmazdır” dedi.
"Biz Netanyahu'yu Hitler'e benzetirken sadece laf olsun diye söylemiyoruz. Netanyahu ile Hitler arasında insanlara bakış bakımından zerre miskal fark yoktur. Hitler de 'Biz soylular, seçkin insanlarız.' diye bakıyor, diğerlerini köleleştirmesi gereken insanlar olarak görüyor. Bugün de aynı şekilde Netanyahu, sadece Filistinlilere karşı değil Lübnanlılara, Araplara, Acemlere, Türklere, Kürtlere, Sünnilere, Şiilere zulümler yapıyor. Hatta sadece Müslümanlara karşı değil, Hristiyanlara karşı bile üstün olduğuna inandığı için bu zulümleri ortaya koyuyor. Çünkü diğerleri, kendisiyle eşit bir yaşam hakkına sahip değildir. Nasıl faşizm böylesine sapkın bir ideolojiyi ortaya koyduysa siyonizm de aynı sapkın ideolojiyi ortaya koymuştur. Şurada yanılırız, çok açık söylüyorum. Bu adamlar yanlış, kötü adamlar, onun için böyle oluyor değil. Bu zihniyet yanlış bir zihniyet. Yani 'Biz üstün, diğerleri bizden aşağıdır.' zihniyeti, modern insanın en büyük yanılgısı olan seçkin insanlar ve ırklar yanılgısı zaman zaman insanlığı böyle büyük sorunlarla karşı karşıya getiriyor. Dün Hitler vardı, bugün Netanyahu var. Eğer bu algı değiştirilemezse yarın başka bir zalimin çıkması kaçınılmazdır. Dolayısıyla bugün beyaz insanı ya da bazı ırkları üstün kabul ederek yeni bir şekilde dünyaya bir teklifte bulunmak, çözüm önermek mümkün değildir."
Beyaz Irk Üstünlüğü Eleştirisi
Konuşmasında, beyaz insanı ya da bazı ırkları üstün görerek dünyaya çözüm sunmanın mümkün olmadığını söyleyen Kurtulmuş, bu anlayışın bugünkü göç, ırkçılık ve gelir adaletsizliği gibi sorunların temelinde yatan neden olduğunu belirtti.
Bölge Ülkelerinin Birleşme Çağrısı
Kurtulmuş, İsrail’in saldırgan tavrına karşı bölge ülkelerinin bir araya gelmesi gerektiğini vurgulayarak, “Arap, Acem, Türk, Kürt ya da Müslüman, Hristiyan ayrımı yapan herkes, İsrail’in işine yarar" dedi. Kurtulmuş, bölge halklarının birlik olmasının artık bir zorunluluk olduğunu ifade etti.
BM’nin Yapısına Eleştiri
Birleşmiş Milletler’in mevcut yapısının küresel sorunları çözme yeteneğine sahip olmadığını belirten Kurtulmuş, BM’nin insanlar ve uluslar arasındaki eşitlik prensibi üzerine kurulmadığını, beş ülkenin dünyayı yönetmesinin adil olmadığını söyledi.
"Netanyahu’nun Arkasında İslam Ülkelerinin Çaresizliği Var"
Kurtulmuş, İsrail’in saldırganlığının arkasında sadece askeri güç ya da uluslararası destek olmadığını, en büyük etkenin bölge ülkelerinin çaresizliği ve iradesizliği olduğunu belirtti. Bu durumu aşmanın bölge halklarının birleşmesiyle mümkün olacağını söyledi.
Kurtulmuş, bu çerçevede kurumların geç de kalsa bazı reaksiyonlar göstermiş olmasını önemli bulduklarını kaydederek, "En son Arap Birliği'nin, Lübnan'a karşı yapılan İsrail'in bu saldırgan tecavüzleri karşısında sesini yükseltmesi, geç de olsa önemli bir adımdır. İslam İşbirliği Teşkilatı başta olmak üzere bütün bölge ülkelerinin daha fazla yükseltmesi ve artık somut adımlar, sonuçlar alacak adımların atılması gerektiğini ifade etmek isterim." diye konuştu.
Meclis Başkanı, açıklamalarının devamında şunları dile getirdi:
"orta doğu'da yaşananlar güçlü uyarıclardır"
Türkiye'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğüyle, devletin bütün kurumları, millet ve sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte bu konuda yekvücut olmuş dünyadaki ender ülkelerden biri olduğunu vurgulayan Kurtulmuş, "Allah'a çok şükür, bundan dolayı da gerçekten fevkalade büyük bir övünç içerisinde olmamız gerekir. Toplumun bütün farklı kesimleri Filistin halkının yanındadır. Şimdi Lübnan halkının, hükümetinin yanındadır. Bütün bölge halklarının bu Siyonist canavarın karşısında kendilerini koruma hakları olduğunun da bilincindedir. Bu vesileyle ümit ediyorum ki Filistin'de, Orta Doğu'da yaşananlar, çözümü hızlandıracak ve çözümün de alternatif, yeni düşüncelerin de aranmasını sağlayacak fevkalade güçlü uyarıcılardır."
Yeni Bir Medeniyet Teklifi
TBMM Başkanı, mevcut küresel sistemin çöktüğünü ve yeni bir medeniyet teklifine ihtiyaç olduğunu vurguladı. Türkiye’nin bu konuda büyük bir potansiyele sahip olduğunu ve insanlık için yeni çözümler üretebilecek bir medeniyet havzasını temsil ettiğini ifade etti.
Kurtulmuş, yeni fikirler üretilmesi bakımından bilim insanlarına büyük görevler düştüğü gibi topluma ve gençlere de büyük sorumluluklar düştüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bugün eğer İsrail'e karşı dünyada ciddi birtakım sesler yükseliyorsa, bunda en büyük pay hiç şüphesiz başta Batı ülkeleri olmak üzere dünyanın başka taraflarındaki insaf ve vicdan sahibi insanların sokaklara çıkarak, hükümetlerine rağmen Filistin halkının yanında yer almalarıdır. Biz, başından itibaren 'insanlık cephesi' diye yeni bir cephenin kurulduğunu, yeni bir cephenin bütün insanlığa hak ve adalet ekseninde öncülük yapabilecek bir atılımı gerçekleştirdiğini görüyoruz. Bu cepheyi kuvvetlendirmek hepimizin ödevidir. Nerede olursak olalım, hangi sorumluluğun altında olursak olalım hepimizin ödevi insanlık cephesini güçlendirmek ve kuvvetlendirmektir. Ümit ediyorum ki, bu vesileyle ortaya konulan, artık insanlığını taşıyamadığı ağır sorumluluklar yeni bir uyanışa, güçlü bir uyanışa vesile olur.”
Dini, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun, gönlünde ve zihninde insaniyetten pay bulunan herkesi aynı safa davet etmek ve aynı mücadelenin paydaşı kılmak mecburiyetinde olduklarını vurgulayan Kurtulmuş, "Bunu yapacak akıl da bilgi de birikim de insan gücü de Türkiye'de mevcuttur. Her alanda bu mücadeleyi gerçekleştireceğiz ve ümit ediyorum ki bundan da sonuç alacağız. Sadece bizim için değil, bütün insanların hayrına olacak, medeniyet değerlerini, küresel medeniyet değerleri haline getirecek çalışmaları gerçekleştirip insanların önüne sunacağız." diye konuştu.