Türkgün Siyaset Van'da "Bir ve Birlikte Hilal'e Doğru Türkiye Toplantıları" düzenlendi

Van'da "Bir ve Birlikte Hilal'e Doğru Türkiye Toplantıları" düzenlendi

MHP tarafından Van'da "Bir ve Birlikte Hilal'e Doğru Türkiye Toplantıları" düzenlendi. MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, "Devlet Bahçeli'nin yaptığı siyaset, çözüm sürecinin başlangıcı, bir terörle pazarlık, bir taviz değildir. Bir el uzatmadır." dedi.

MUHABİR: Ayşe Akyürek

MHP tarafından Van'da "Bir ve Birlikte Hilal'e Doğru Türkiye Toplantıları" düzenlendi.

Edremit ilçesindeki Uygulama Oteli'nde Van, Bitlis ve Hakkari'den parti teşkilatlarının katılımıyla gerçekleştirilen toplantıda konuşan  MHP Genel Başkan Yardımcısı Yaşar Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli liderliğinde her zaman ülke ve millet kavramlarını önde tutan bir anlayışla siyaset yaptıklarını söyledi.

Tarihten ders çıkarmadan, tarihi bilmeden bugün yaşanan siyasi gelişmelerin doğru değerlendirilemeyeceğini belirten Yaşar Yıldırım, tarihte olduğu gibi bugünlerde de toprak bütünlüğünden asla taviz verilmeyeceğini vurguladı.

Ülkenin çevresinde önemli gelişmelerin yaşandığına değinen Yıldırım, şöyle konuştu:

"Batı'da İsrail askeri ile sınırımızın arası 170 kilometre ve iki saatlik yol. Doğu'da da Irak'ın kuzeyinde, Suriye'nin o bölgesinde Türkiye'ye karşı PKK/YPG, İsrail ve Amerika yığınak yapıyor. En son hava savunma sistemleri getirdiler. Yığınağı neden yapıyor, buradaki toprak talebine karşı yapıyor. Bir taraftan PKK'nın toprak talebi var. Kurulduğu günden bu yana bir teröristan devleti kurmak için toprak istiyor. Biz bu toprağa sahip çıkacak mıyız, çıkmayacak mıyız? Siyaset bu. Siyasetçinin birinci görevi toprağına sahip çıkmaktır. Toprağından bir karış verirsen bir arşın gider. Siyaseti ona göre yapacaksın."

Hem siyaseten hem de askeri güç olarak her zaman güçlü olunması gerektiğini ifade eden Yıldırım, şöyle devam etti:

"Sayın genel başkanımızın izinden giden bir insanım. Genel başkanımız dedi ki 'Terörü bitir, gel DEM Parti'nin grubunda konuş.' Terörü sen başlattın, yakalandığında uçaktayken 'ben her şeyi yaparım' dedin. Aynı zamanda herkes İmralı'yı adres gösteriyor. O zaman çık DEM Parti'nin gurubunda konuş bu terör bitsin. Bu nedir, toprak kaybının önüne geçmektir. Niye, çünkü 90 kilometre ötede bir hazırlık var. İsrail oradan geliyor. Ermeniler bir taraftan, Rumlar bir taraftan istiyor. Sonuç itibarıyla 'tek devlet, tek vatan, tek bayrak' dendi."

"Sayın Genel Başkanımızı iyi okumak ve anlamak gerekir

Ülke bütünlüğünden asla taviz vermeyeceklerinin altını çizen Yıldırım, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Devlet Bahçeli'nin yaptığı siyaset, çözüm sürecinin başlangıcı, bir terörle pazarlık, bir taviz değildir. Bir el uzatmadır. Bin yıldır toprak kazanırken de kaybederken de Türk, Arap, Kürt beraberdi. Gidin bakın, Çanakkale'de koyun koyuna yatıyorlar. Hala da beraber yaşıyoruz. Şimdi bu kadar geçmişi, mazisi olan, birbirine geçmiş insanların Kırım Hanı gibi yarın bu ülkeden bir toprak kopartmasına müsaade edilmemeli. Kırım Hanı'nın düştüğü gaflete Kürt kardeşlerim düşmemeli. Siyasetimiz budur. Bu yönde Sayın Genel Başkanımızı iyi okumak ve anlamak gerekir. Devlet Bahçeli lüzumsuz bir yerde laf söylemez. MHP, Türkiye'nin sigortasıdır. 

"Türkiye'nin düşmanları, MHP'yi bertaraf etmeden bu topraklara bir şey yapamaz"

Türkiye'nin düşmanları, MHP'yi bertaraf etmeden, ülkücüleri silmeden, yok etmeden bu devlete, bu topraklara bir şey yapamaz, yaptırmayız. Dolayısıyla bu mübarek topraklara sahip çıkmak Allah'ın bize ihsan ettiği bir lütuftur. Eğer dünyada İslam, ümmet birliği kurulacaksa bunun yolu Türk birliğinden geçer. Bunun yolu da Türkiye'deki kardeşlikten geçer. Bizim yaptığımız, terörü bir tarafa atıp kardeşlerimizle kucaklaşmaktır. Teröre malzeme vermemektir. Olur, olmaz ama Sayın Genel Başkanımız gereğini yaptı. Buyurun, bu da size son fırsat. Bekliyoruz, bakacağız ne olacak. MHP'nin lideri hiçbir mekanda, hiçbir yerde durup dururken laf söylemez."

MHP İl Başkanı Salih Güngöralp ise "İlimizde düzenlenen bu toplantının ülkemizin hedeflerini ve ortak değerlerini daha da sağlamlaştıracağına inanıyorum. MHP olarak milletimizin tek bayrak altında birleşip güçlü Türkiye ideali doğrultusunda attığı adımı destekliyoruz. Daha önce olduğu gibi bundan sonraki süreçte de birlik ve beraberlik içinde daha güçlü bir Türkiye inşa etmek için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Yıldırım ve beraberindekiler, partililerle fotoğraf çektirdi.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Uzmandan kene paniğine net yanıt: Olağanüstü artış yok!

Uzmandan kene paniğine net yanıt: Olağanüstü artış yok!

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Abdullah İnci, kene sayısında önceki yıllara göre artış yaşandığı yönündeki paylaşımlara ilişkin, "Ne Sivas'ta ne Kayseri'de sıkıntı var. Türkiye'nin herhangi bir yerinde olağanüstü bir durum yok. Tedbirlerimizi gevşetmeden uygulayacağız. Halkımız sakin olsun" dedi.

KAYNAK: AA

Kenelerle ilgili uzun yıllar araştırmalar yapan ve "Kenelerin Medikal Veteriner Önemleri" adlı kitap yazan İnci, kene vakalarıyla ilgili korku ve paniğe sevk eden sosyal medya paylaşımlarına itibar edilmemesi, yetkin veya yetkili kişilerin yaptığı açıklamalara kulak verilmesi gerektiğini söyledi.

Vatandaşı doğru bilgilendirmenin önemini vurgulayan İnci, "Sosyal medya platformlarındaki yanlış ifadeleri, paylaşımları ortadan kaldırmak, insanları bilimsel olarak kene korkusu ve kaygısından uzak tutmak bizim görevimiz." diye konuştu.

Sivas, Tokat ve Kayseri'de bu yıl mayıstan itibaren 8 kişinin kenelerden bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi Hastalığı (KKKA) şüphesiyle hayatını kaybettiğini anımsatan İnci, ölümlerin ardından çok sayıda sosyal medya hesabından önceki yıllara göre kene popülasyonunda artış olduğuna yönelik paylaşımlar yapıldığına dikkati çekti.

Bu paylaşımların gerçeği yansıtmadığının altını çizen İnci, şunları kaydetti:

"Geçen yıldan bu yıla bariz ve dramatik bir artış yok, öyle bir istatistik de yok. Bunlar verisi olmayan yanıltıcı söylemler. Sosyal medyanın tıklanma beklentisinde üretilmiş yanlış paylaşımlar. Bunlar insanları daha çok korkuya ve paniğe yönlendiren paylaşımlar. Bu çerçevede son zamanlarda yapılmış paylaşımların tamamı yanlış. Ülkemizde, kenelerin medikal ve veteriner hekimlik açısından önemleri çok iyi bilinen bir durumdur. Burada anlayamadığımız şekilde konu sosyal medyada istismar ediliyor. Biz bu istismarlarla çok üzülüyoruz."

“İnsanları korkutmayalım”

İnci, tarlada çalışmanın, sürü otlatmanın, mantar toplamanın ya da başka sebeple araziye çıkmanın korkulacak bir durum olmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

"İnsanları korkutmayalım, insanlar doğal hayata uygun şekilde davranışlarını sergilesinler ama keneden de korunalım. Nasıl korunalım? Keneden bölgesel ve bireysel korunma vardır. Açık renk ayakkabı, açık renk çorap, açık renk pantolon, uzun kollu gömlekler. Gömleklerin düğmelenmiş olması, bunlar biraz insanları sıcak havalarda zorlayıcı görünebilir ama koruyuculuğu mutlaktır. Açık renk olması kene hareketlerinin fark edilmesine imkan sağladığı için seçeneksiz bir durumdur. Bunlar bireysel korunmanın olmazsa olmazı. Bölgesel uygulamalar değişik. Örneğin bir parkın çocuklar açısından güvenli hale getirilmesi adına ilaçlama yapılabilir ama bir arazide bu ilaçlamayı doğru bulmayız. Sürü yönetimini tavsiye ederiz. Onu uygulayacak sorumlular uzmanlarından fikir alacaklar ve proje yapacaklar. Bunu uygulamak mecburiyetindeyiz."

İklim koşulları ve çevresel faktörler gibi etkenlerin kenelerin davranışlarında belirleyici olduğunu anlatan İnci, "Keneler kanla beslenen canlılardır. Dişi keneler çok, erkek keneler daha az kan emerler. Mesken keneleri, 25-30 yıl gibi uzun süre kullanılmamış yere giren hayvanlara ya da insanlara saldırabilir. Kayseri'de bizim böyle bir tespitimiz oldu. Kene ciddiye alınacak, kaygıyı bir tarafa bırakacağız. Tabiatta var olan bir canlı, bunu yok edemezsiniz. Bunu yok ettiğinizi düşündüğünüzde, diğer canlılara da ekosisteme de zarar verirsiniz." ifadelerini kullandı.

"Paniklemeyi gerektiren hiçbir durum yok"

Sosyal medya ya da başka platformlarda yansıtılmaya çalışıldığı gibi olağanüstü bir durum olmadığını vurgulayan İnci, konuşmasını şöyle tamamladı:

"Ülkemizde geçen seneye göre değişen hiçbir şey yok. Ne Sivas'ta ne Kayseri'de sıkıntı var. Türkiye'nin herhangi bir yerinde olağanüstü bir durum yok. Tedbirlerimizi gevşetmeden uygulayacağız. Halkımız sakin olsun. Paniklemeyi gerektiren hiçbir durum yok. İnsanlar, geçen sene araziye çıkarken nasıl tedbirli çıkmışsa bu sene de aynı tedbirle çıkacaklar. Önceki yıllarda arazileri, hedef dışı canlıları, yok edecek şekilde ilaçladılar. Bunlar yanlış şeyler. Hatta ve hatta öyle yanıltıcı uygulamalara zorladılar ki 'efendim kanatlı bırakırsak araziye şöyle olur', hayır efendim. Yerden beslenen bütün kanatlılardan, kuşlardan kan emerek daha da çoğalırlar. Keklik ve sülün gibi yerden beslenen kanatlılardan da kan emer. Kan emdikleri için popülasyonlarını artırırlar. Geçmişte yanlış uygulamalar yapıldı."

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *