Cumhur ittifakı, zilletin perişan hali, sorumsuzluğu ve barındırdığı tehdit ve tehlikeleri dikkate alarak, kapsamını daha da genişletmiş ve bütün Türkiye’yi esas alan bir işbirliğine gitmiştir.

Belediye Başkanlığı, Belediye Meclisi ve İl Genel Meclisi üyeliği için Yüksek Seçim Kurulu’na aday bildirimi bugün tamamlanacak. İtiraz süresi beklendikten sonra kesinleşecek aday listeleri ile 31 Mart yerel seçimlerine gidilecek. Partilerin, daha doğru bir ifadeyle ittifakların aday belirleme süreci ve şekli bile, yerel seçimlerde nasıl hareket edilmesi, nasıl bir tercih yapılması gerektiği konusunda çok önemli bir göstergedir.

ZİLLETTE İÇ İSYAN

Zillet ittifakı, varlık sebebine uygun olarak, Türkiye’nin gerçeklerini, bölgelerin ihtiyaçlarını, adayların çap, kapasite, birikim ve sicillerini bir kenara bırakmış, tamamen terör örgütünün siyasi temsilcisi HDP’yi ikna ve memnun etmeyi esas almıştır. Nitekim, HDP “bizim profilimize uygun adaylar” diyerek, zilletin diğer ortakları CHP ve İP’in listelerinden duyduğu memnuniyeti dile getirmiştir. Zilletin adayları geneli itibariyle sorunlu ve sıkıntılıdır. O kadar ki, kendi partilerinde bile büyük ölçüde kabul görmemişler ve büyük itirazlara neden olmuşlardır. CHP ve İP, HDP’yi memnun edecek aday ısrarı yüzünden, çok ciddi şekilde bir iç isyanla karşı karşıya kalmışlardır. İP’in zaten kaybedecek bir şeyi olmadığı için, alacağı birkaç oyu bile kar sayacaktır. Seçim sonrasında darmadağın olacaklarını öngörmüştük, ama bu gidişle o kadar da sürmeyeceğini söylemek artık kehanet değildir.  CHP ise, bu seçimlerle birlikte çok şeye gebedir. Kendi tabanın dahi, gösterilen adaylara sahip çıkmayacağı ve oy vermeyeceği anlaşılmaktadır. Parti içindeki hiçbir hesap seçim kazanmaya yönelik değildir. Böyle bir ihtimalin olmadığının farkındalar ve planlar seçim sonrasındaki büyük restleşmeye ve değişimlere göre yapılıyor.

HDP’YE NE VERDİNİZ?

CHP’nin iç meseleleri bizim için ikinci planda olsa da, sonuç alma ihtimalleri olan bazı yerlerde HDP’ye nelerin verileceği, hangi şartlara bağlı olarak bu kirli ittifakın oluştuğu bizi daha çok ilgilendiriyor. Şanlıurfa’daki zillet ortaklığı neyin üzerine kurulu? Adana, Ankara ve İzmir’de aday çıkarmayan HDP, bunun karşılığında ne istemiş, ne almıştır? Bu soruyu ısrarla soruyoruz, ama geçiştiriyor ve duymazdan geliyorlar. Hiç kimse böyle bir pazarlığın yapılmadığını söyleyerek aklımızla alay etmesin. CHP ve İP’in HDP sözcülerinden gelen “Kürdistan” gibi ihanet açıklamalarına sessiz kalmaları, görmezden gelmeleri bile yeterli bir göstergedir ve bunlara belediye teslim edilmesi durumunda neler olacağının ispatıdır.

CUMHUR TÜRKİYE’Yİ KAPSIYOR

Bir tarafa zilletin bu hazin durumunu koyun, karşısına da kararlılığıyla, seviyesiyle, sahiplenmesiyle, ciddiyeti ve cesaretiyle, liderleri ve adaylarıyla Cumhur ittifakını yerleştirin. Başka hiçbir söze, hiçbir bilgiye ihtiyaç kalmadan akıl ve vicdan sahibi herkes yerini kolayca belirleyecektir.Cumhur ittifakı, zilletin bu perişan hali, sorumsuzluğu ve barındırdığı tehdit ve tehlikeleri dikkate alarak, kapsamını daha da genişletmiş ve bütün Türkiye’yi esas alan bir işbirliğine gitmiştir. Sadece Büyükşehirler değil, bütün seçim çevreleri yeniden değerlendirilmiş ve karşılıklı fedakarlıklar yapılmıştır. Zillette olduğu gibi bir pazarlık asla söz konusu değildir. Son yerel ve genel seçim sonuçlarına göre, gerçekçi ve ihtiyaca uygun bir anlaşmaya varılmıştır. İttifakı oluşturan partiler, belediye kazanmaktan çok, zilletin getirebileceği belayı savuşturmayı esas almışlardır. İşbirliğini de bu esas üzerine kurmuş, adaylarını da bu gerçeğe uygun olarak tespit etmişlerdir. Zilletin paslaştığı, HDP’nin önceki seçimlerde ele geçirdiği, CHP’nin oyların dağılması yüzünden sahip olduğu bütün iller ve ilçeler özel olarak değerlendirilmiş ve buna göre, ülkenin, bölgenin ve siyasetin gerçeklerine uygun bir düzenleme yapılmıştır. Hiçbir şey tesadüfe bırakılmamıştır. Bütün bunlar olurken, her iki partinin de ne içinden, ne teşkilatlarından ne de tabanlarından en küçük bir itiraz gelmediği gibi, büyük bir anlayış gösterilmiş, sahiplenilmiş ve destek verilmiştir.

TÜRK MİLLETİNE ANLATILMALI

Şimdi sırada ülkenin gerçeklerini, zilletin hazin durumunu Türk milletine iyi anlatmak var.Cumhur ittifakı bunu yapabilmek için de tam bir işbirliği halindedir. İki parti aynı anda ve aynı genelgeyi teşkilatlarına göndererek, koordinasyon sağlanmasını ve karşılıklı anlayış ve uyum içinde hareket edilmesini istemişlerdir. Fitne çıkarmak, çomak sokmak isteyenler muhakkak olacaktır.  Ancak, bunlardan sonuç alınması mümkün değildir. Her iki partinin lideri de son derece kararlıdır. Görülen en küçük yanlışa dahi anında müdahale edilmekte ve bunun üzerinden bir istismar geliştirilmesine izin vermemektedirler. Söz konusu olan ülkenin geleceğidir, bayraktır, vatandır. Bunların olduğu yerde, diğer her şey teferruattan ileri gitmemektedir. Türk milletinin de bu seçimleri böyle görüp, böyle değerlendirip, buna göre bir tercih yapacağına olan inancımız tamdır.