Türkgün Spor Ağaoğlu: Yusuf ve Abdülkadir Trabzonspor'da kalacak

Ağaoğlu: Yusuf ve Abdülkadir Trabzonspor'da kalacak

Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu, takımın sezon içerisindeki performansını ve transfer sürecine ilişkin Demirören Haber Ajansı'na (DHA) özel açıklamalarda bulundu. Ağaoğlu, Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür'ün 1 yıl daha takımda kalacağını ifade ederek paranın belirleyici unsur olmayacağını söyledi.

Futbol ve Trabzonspor adına yapılması gereken doğruları yaptıklarını ifade eden Ahmet Ağaoğlu, "Orada da fazla zorlanmadık çünkü yanlış yapılan her şeyden uzaklaşınca işin doğrusu zaten ortaya çıkıyor. Ekonomik, sportif ve idari disiplinin tamamen kaybolduğu bir süreçte biz göreve geldik. Bir taraftan idari disiplini oturtmaya çalışırken, ekonomide çok önemli kararlar aldık. Kadro maliyetinin düşürülmesi, aynı zamanda sadece kadroda değil, idari yapıda, harcamalarda tasarrufa gidilmesi, transfere para harcanmaması...

Geçen sene biz 15 milyon Euro'ya yakın bir futbolcu transferi gerçekleştirdik, 2.2 milyon Euro'luk bir bonservis bedeli ödedik. Burada 13 milyon Euro civarı bir tasarruf yaptık. Hepsinden önemlisi sportif disiplin, o iki kadro arasındaki fark zaten bizi bu noktaya getirdi" diye konuştu.

"TRABZONSPOR'UN FORMASI LİGİ 4'ÜNCÜ BİTİRİR, BU BAŞARI DEĞİL"

Kurdukları kadronun düşük maliyetli ve yüksek performanslı olduğunu belirten Ağaoğlu, "Çok abartılı rakamlarla oluşturmuş olduğunuz kadrodan almış olduğunuz verimle, hemen hemen onun 3'te biri maliyetle gerçekleştirmiş olduğunuz kadro. Bu kadroya monte etmiş olduğunuz kendi altyapınızdan oyuncular ve katkı veren aynı ülkü ve ilke doğrultusunda mücadele eden futbolcular, teknik kadro ve yönetim anlayışıyla ben bugün gelmiş olduğumuz noktayı başarı olarak görmüyorum. Bunu açık ve net söyleyeyim; Trabzonspor kalibresinde bir takımın ligi bitirdiği noktaya baktığınızda zaten Trabzonspor'un forması 4'üncüdür bu ligde. O kadar irtifa kaybetmişti ki Trabzonspor, insanlar bunu başarı olarak nitelendiriliyor. Öyle değil. Bunlar başarılı gidişin ilk adımları. Bu anlamda doğrular yapılmaya devam edilirse, bu plan programa aynı ciddiyetle ve sadakatle devam edilirse, Trabzonspor hedeflediğimiz noktaya geldiğimiz zaman söz verdiğimiz gibi 3-4 sene sonra sürdürülebilir başarıların takımı olacak. Bu işin son noktası orası" ifadelerini kullandı.

"ALTYAPIYA YATIRIM YAPACAĞIZ"

Ağaoğlu, altyapıdan gelen futbolcuların kulübün ekonomisine katkı sağladıklarını ifade ederek, "40-50 milyon Euro harcayarak yapamadığınız işleri 10-15 Euro'luk takımla başarmanız mümkün. Altyapı bize çok büyük destek verdi. Yusuf Yazıcı, Abdülkadir Ömür, Hüseyin Türkmen, Abdulkadir Parmak, Murat Cem, Uğurcan Çakır... Bunlar aynı zamanda kulübün ekonomisini de kurtaran oyuncular. Ekonomik destekte de bulunan oyuncular. Ekonomik katkı sağlamak, getirip masanın üzerine para koymakla olmuyor. Düşük maliyetle yüksek performansı verdiğiniz zaman zaten ekonomik olarak kulübe katkı vermiş oluyorsunuz. Önümüzdeki sene altyapı programını çok daha sistematik bir şekilde ve biraz da yatırım yaparak kulübümüzün geleceğine yön verecek, gelecekte başarıya taşıyacak modele doğru oturtmak zorunluluğumuz var. Oraya biraz daha fazla eğileceğiz" dedi.

"İLK TEKLİF YURT DIŞINDAN"

Transfer sürecini değerlendiren Ağaoğlu, kriterlerinin kazandıkları para olmayacağını belirterek şöyle konuştu:

"İlk resmi teklif yurt dışından geldi. Yurt içinde bizim çocukları alacak şey yok. Yurt içinde oynayacaksa benim takımımda oynar zaten. Onun adını çok iyi koyalım artık. Biz şu anda 1990'ları falan yaşamıyoruz. O süreç içerisinde Trabzonspor'un yıldız futbolcularıyla alakalı olarak yapılan yorumları ve yani özellikle mesela o gün Abdullah transferiyle alakası olarak İstanbul spor medyasının yapmış olduğu yorumları hiç unutmuyorum. O yıllarda benim bayağı ağrıma gitmişti. Trabzon'da görevlerini tamamlamışlar, İstanbul'da oynamalarından doğal ne olabilir? Neler gördük, neler geçirdik? Allah'tan bunların hepsini gördük geçirdik de ondan sonra kulübün başına geldik. Teklif yurt dışından ama gerçekçi rakamlar değil. Ayrıca bizim yönetim olarak düşüncemiz bu 2 futbolcumuzun Trabzonspor'da kalması. Önümüzdeki yıl içerisinde de gelebilecek en iyi teklifi tabii ki değerlendireceğiz, bununla alakalı kriteri de söyledik. En iyi ligin en iyi takımları sadece burada paraya bakmayacağız. Parayı belirleyici unsur olarak görmeyeceğiz. Bu sene bizim düşüncemiz Yusuf'un da Abdülkadir'in de takımda kalması yönünde."

"LİG 21 TAKIM OLABİLİR"

Ligdeki takım sayısına ilişkin de konuşan Ağaoğlu, "Zaten küme düşme kaldırılırsa 21 takım olacak. 21 takım olmasında bence bir mahsur yok. Küme düşmek üzücü bir şey. Tabii ki küme düşen takımların taraftarları, yöneticileri kadar bizlerin üzülmesi mümkün değil ama küme düşmenin kaldırılması 21 takımla oynanması ki bu Trabzonspor'un görüşü değil, Ahmet Ağaoğlu'nun görüşü olarak yerinde bir karar olur. Ama bir şey daha unutulmamalı ki bu sene 21 takıma çıkarsa seneye 3 kulüp yine düşecek. Küme düşme olayı tamamen ortadan kalkmaz. Küme düşme olayına bir çözüm olarak düşünülüyorsa asla çözüm değil, sadece 1 sene geciktirmiş olur. Küme düşmemenin yollarını sezon içerisinde iyi performans göstererek bulmak zorunda kulüpler" ifadelerini kullandı.

 

DHA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem 30 fay kırılmak için gün sayıyor! Kritik raporlar teslim edildi

30 fay kırılmak için gün sayıyor! Kritik raporlar teslim edildi

Dokuz Eylül Üniversitesi Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Türkiye genelinde deprem üretme potansiyeli taşıyan 30 aktif fay hattı tespit ettiklerini açıkladı. Sözbilir, bu faylara ilişkin hazırlanan detaylı raporların, ilgili belediyelere teslim edildiğini ve belediyelerin de Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile koordineli şekilde çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

KAYNAK: AA

Sözbilir, AA muhabirine, 1996 yılında ilgili bakanlık tarafından yapılan bilimsel çalışmada 15'e yakın deprem üretmemiş fayın tespit edildiğini, bugüne kadar bunların 6'sının kırıldığını söyledi.

Kahramanmaraş merkezli 2023'teki depremlerin ardından ülke genelindeki fayların durumunu belirlemek için çalışma başlattıklarını ifade eden Sözbilir, "Türkiye'de 2011 yılından bu yana tanımlanan 485 fay var. Bunların içinde 'sismik boşluk' dediğimiz bir fay tipi var. Bunlar, deprem üretme zamanı gelmiş fay sınıfında değerlendiriliyor." dedi.

Sözbilir, fayların üzerinde son 125 yılda gelişen depremlere öncelik verdiklerini anlatarak, şöyle konuştu:

"Depremler yoksa bu, fayların deprem üretmeden stres biriktirdiği anlamına geliyor. Bu birinci çıkış noktamız. İkinci çıkış noktamız da özellikle son 20 yılda Türkiye'de fayları kesip inceleme yöntemini uygulamaya başladık. 'Paleosismoloji' denilen bu yöntem de uygulanınca fayların geçmiş dönemde ürettikleri depremleri ortaya çıkarmış olduk ve ona göre fayın deprem tekrarlama aralığını bulduk. Bir de fayın en son depremin ardından geçen süresi var. Bu süreyle deprem tekrarlama aralığı birbirine ne kadar yakınsa ya da üst üste çakışıyorsa fayın deprem üretmesi çok yakında olacak anlamına geliyor. Bütün bu kıstaslara göre değerlendirdiğimizde, Türkiye ölçeğinde 30 sismik boşluk sınıfında, yani her an deprem üretebilecek fayların olduğunu ortaya çıkarmış olduk."

İstanbul'un güneyindeki Kumburgaz, Adalar ve Avcılar segmentinin oluşturduğu fay hattında yıkıcı deprem beklendiğine dikkati çeken Sözbilir, şunları kaydetti:

"Akdeniz ve Ege Denizi'nde de aslında denizin içinde belirli faylar var. Ama onların dışında karada 30'a yakın fay var. Batı Anadolu'da İzmir'de Tuzla, Gökçeyazı segmentli Balıkesir, Eskişehir faylarını sayabiliriz. Orta Anadolu'da Tuz Gölü, Kayseri-Erciyes ve Erkilet fayları bu sınıfın içine giriyor. Kuzey Anadolu Fayı üzerinde çoğu kırılmış durumda ama bir kısmı da Erzincan, Bingöl tarafındaki Yedisu Fayı gibi parçalar, sismik boşluk sınıfında değerlendiriliyor. Doğuya doğru gittiğimizde Malatya, Ovacık gibi faylar sismik boşluk sınıfında değerlendiriliyor. 3 bin, 4 bin yıldır deprem üretmemiş faylar. Sürekli stres biriktiriyor. Güneydoğu Anadolu bindirme kuşağı var. Bu da çok büyük ölçekli bir fay hattı. Burada da Şirvan, Cizre ve Yüksekova fayları sismik boşluk sınıfında değerlendirilen faylar sınıfına giriyor."

FAY ÜZERİNDEKİ YERLERDE YAPILMASI GEREKENLER

Sözbilir, hazırladıkları raporları, çalışma yürüttükleri fayların bulunduğu belediyelere teslim ettiklerini, onların da Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ile görüşmeler yaptığını belirtti.

Bu faylar üzerindeki yapılaşmanın engellenmesi gerektiğine işaret eden Sözbilir, "Öncelikle bu fayların yapılaşma açısından mekansal planlamada değerlendirilmesi lazım. 'Fay sakınım bandı' dediğimiz bantlarla, bu fayların üzerindeki yapılaşmanın engellenmesi, kısıtlanması gerekiyor. Fayların üzerinde yapı stoku varsa bunların bu fay kırıldığında yapacağı hareketin bina anlamında ne ifade ettiğini ortaya koymak gerekiyor. Hasar alma yüzdesi yüksekse binanın kentsel dönüşüm kapsamında değerlendirilmesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *