İşte Murat Çelik'in o yazısı;
Dört gün önce, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki bir kabulde yaşanan ilginç bir anın hikayesini öğrendim. Tarih 17 Eylül 2019 Salı... Saat 14.30.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dünya şampiyonasında madalya kazanan iki ampute milli yüzücüyü kabul ediyor. Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda dünya ikincisi olan Sümeyye Boyacı ve dünya üçüncüsü Sevilay Öztürk’ü...
Görüşme sırasında, salonda bir cep telefonu çalıyor. Orada bulunanlar birbirine bakarken, Erdoğan’ın konuklarından 16 yaşındaki milli yüzücü Sevilay Öztürk, koltuğunda bir anda hareketleniyor.
Kolları olmayan genç sporcu özür dileyerek, önce ayağını cebine sokup açık unuttuğu telefonunu çıkartıyor. Akıllı telefonu yüzüne yaklaştırıyor. Ekranı burnuyla kaydırıp cihazı uçak moduna alıyor. Sonra da, yine aynı hızla telefonu tekrar cebine koyuyor.
Sevilay Öztürk
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere salondaki herkes, sadece birkaç saniye süren bu sahneyi sessizce izliyor. Dikkat, biraz hayret ve büyük hayranlıkla... Erdoğan duygulanıyor, gülümsüyor... Ardından da sohbet kaldığı yerden devam ediyor.
Duyduğum bu olayı neden anlattım biliyor musunuz? Herhangi bir uzvu eksik olan insanlara bakıp ‘engelli’ diyorsunuz ya hani... Onlar ‘engelli’ değil. Engellerin hepsini çoktan aşmış ‘özel’ insanlar.