Türkgün Spor Rönesans Rezidans'ta aile dramı! 52 gün sonra...

Rönesans Rezidans'ta aile dramı! 52 gün sonra...

Hatay'ın Antakya ilçesindeki depreme Rönesans Rezidans'taki dairelerinde yakalanan 4 kişilik aileden Dalia Shayah ile çocukları 12 yaşındaki Haya ve 6 yaşındaki Ahmet Marvan'ın cenazeleri 52 gün sonra kimsesizler mezarlığında bulundu. Baba Muhammed Shayah'tan ise hala haber alınamadı. Haya'nın, okuduğu özel okulda girdiği Türkiye çapındaki sınavda, 500 tam puan alıp 1'inci olduğu ortaya çıktı.

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremlerin vurduğu kentlerden Hatay'da, Antakya ilçesi İnönü Bulvarı Ekinci Mahallesi'ndeki Rönesans Rezidans da yıkıldı. Çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği rezidansta birçok kişi de kayboldu. Depremden günler geçmesine rağmen çok sayıda kişiden de haber alınamadı.

CENAZELERİ KİMSESİZLER MEZARLIĞINDA BULUNDU
Suriyeli Muhammed Shayah, eşi Dalia Shayah ve çocukları Haya Shayah ve Ahmet Marvan Shayah da depreme, bu sitedeki evlerinde yakalandı. Evleri, Rönesans Rezidans A2 Blok'ta olan Dalia Shayah ve çocukları Haya ve Ahmet Marvan'ın cenazeleri kimsesizler mezarlığında bulundu.

GİRDİĞİ SINAVDA 500 TAM PUAN ALARAK 1'İNCİ OLMUŞ
Günlerdir aileyi arayan akrabaları, dün acı haberi aldı. Verilen DNA örneklerinin ardından Dalia Shayah ve çocuklarının cenazelerinin kimsesizler mezarlığında olduğu tespit edildi. Cenazesine ulaşılan 6'ncı sınıf öğrencisi Haya Shayah'ın, geçen eylül ayında öğrenim gördüğü özel okulda Türkiye çapında girdiği sınavda 500 tam puan alıp 1'inci olduğu öğrenildi. Anne ve çocukların cenazelerine 52 gün sonra ulaşılırken, baba Muhammed Shayah'tan ise hala haber alınamıyor.

2-213

"ÇOK KÖTÜ BİR DURUM YAŞIYORUZ"
Muhammed Shayah'ın kardeşi İbrahim Shayah, yaşadıklarını anlatarak, "Ağabeyim ve ailesi, 2017 yılında oturdukları daireye kiracı olarak taşındılar. Bir süre sonra da satın almışlardı. Çok kötü bir durum yaşıyoruz. Deprem Allah'tan gelen bir şey ve çok anormal bir deprem oldu. Bina acayip bir şekilde yıkıldı. Ardından 3 gün boyunca yandı. Yakınlarımızı bulmaya çalıştık. Bu süreçte kimseden sağlıklı bilgi alamadık. Yengem ve yeğenlerimi önceki gün kimsesizler mezarlığında bulduk. Fakat ağabeyimden hala haber alamıyoruz" ifadelerini kullandı.

1-254

"BURAYA HER GELDİĞİMİZDE ANILARIMIZ TEKRAR CANLANACAK"
Ağabeyini de bulunca, mezarları Mersin'e taşıyacaklarını belirten Shayah, "Çünkü, annem ve babam başta olmak üzere hiçbirimiz onların mezarlıklarını ziyaret etmek için bile olsa bir daha Hatay'a gelmek istemiyoruz. Buraya her geldiğimizde anılarımız tekrar canlanacak. Çünkü biz buraya onları görmeye geliyorduk" diye konuştu.

Kaynak: Demirören Haber Ajansı 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Başyazı Özel bir provokasyon!

Özel bir provokasyon!

Kaynak: Yıldıray Çiçek

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM Başkanvekili ve DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder için Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) düzenlenen cenaze töreninin ardından bir kişinin yumruklu saldırısına uğradı. Öncelikle, kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletmek isterim. Bu olay, yalnızca açık bir provokasyon değil, aynı zamanda ciddi bir koruma zaafını da gözler önüne sermektedir. Allah korusun, saldırganın elinde bir bıçak ya da silah olsaydı, çok daha vahim sonuçlarla karşı karşıya kalabilirdik. Çünkü saldırganın ortaya çıkan kirli geçmişi bunu herkese düşündürdü.

Saldırganın, iki öz çocuğunu öldürdüğü için 16 yıl hapis yatmış bir katil olduğu bilgisi ilk anda kamuoyuna yansıdı. Ayrıca, hırsızlık ve taciz gibi başka suçlara da karıştığı yönünde iddialar bulunmaktadır. Saldırgan Selçuk Tengioğlu’nun, Zafer Partisi kurucu üyelerinden Davut Tengioğlu’nun kardeşi olduğu da ortaya çıkmıştır.

Böylesine kirli bir geçmişe sahip birinin, Sırrı Süreyya Önder’in cenaze programında böyle bir provokasyonda bulunması son derece düşündürücüdür. Kim tarafından yönlendirildi? Kim ya da kimler, onu böyle bir saldırıya motive etti? Bu soruların tüm yönleriyle aydınlatılması şarttır.

Kaos yaratmak isteyen provokatörler her zaman uygun zamanı ve zemini kollar; fırsatını bulduklarında da harekete geçerler. Belki de bu saldırgan, böylesi bir senaryoda rolünü oynayan bir figürandı.

Özgür Özel’i, haftalardır bu tür bir atmosfere katkı sağlayan eylem ve söylemleri konusunda uyarıyoruz. “Polis barikatlarını yıkın, geçin” şeklindeki çağrıları, halkı ve yandaşlarını sokağa iten bu çiğ söylemler, tam da kaos peşinde koşanların aradığı zemini yaratmıştır. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli her açıklamasında Özgür Özel’in kullandığı dilin tehlikesi noktasında defalarca uyarıda bulundu. Özgür Özel bunun farkına daha varamadı ve aynı ölçüsüzlükleri sürdürüyor.

Ben de bir yazar sorumluluğunda haftalar önce bu köşedeki bir yazımda şu ifadelere yer vermiştim:

“CHP, Saraçhane toplantılarını bir hafta daha uzatsaydı; kontrolsüz ve her türlü provokasyona açık kalabalık, önce söylemleri ve davranışlarıyla her yanından çiğlik ve tecrübesizlik akan Özgür Özel’i ve onun yönetimini hedef almaya başlardı. Birileri bunun farkına vardığı için Özgür Özel’e ‘Saraçhane’de yarın toplanma olmayacak’ açıklamasını yaptırdı. Çünkü bunu kendi başına düşünmesi pek mümkün değil… Hatırlayın, ilk günlerde toplanan kalabalıklar İBB binasının camlarını ve kapılarını kırmıştı. Eylemciler, ‘Bizi içeri almadılar’ diyerek CHP yönetimine tepki göstermek için bunu yaptıklarını söylemişti. Hatta şu sloganı atmışlardı: ‘Özgür dışarı, halk içeri!’” (27 Mart 2025)

Özgür Özel’in kullandığı dilin hem toplum hem de CHP yönetimi açısından ne denli tehlikeli sonuçlara yol açabileceğini göstermektedir.

Özgür Özel’e saldıran kişi ilk ifadesinde “CHP’nin sokağa gençleri çağırmasıyla ilgili daha önceden biriktirdiğim sinirimi içimde muhafaza ediyordum.” demiş… Özgür Özel’in eyleme çağırdıkları nasıl ki, İBB binasının kapısını, pencerelerini kırdıysa, bakın bu saldırgan da CHP’nin “sokağa gençleri çağırmasını” kendine bahane etmiş…

Özgür Özel, Sayın Bahçeli’nin son açıklamasındaki “Türkiye’yi şiddet sarmalına çekmek, tahrik ve tahrip ortamını alevlendirmek, buna müzahir faaliyetleri gafilce yürütmek tarihi bir yanlıştır. Bilerek veya bilmeden bu yanlışın içinde olanlar evvelemirde aklını başına almalı, ahlaki sorumluluğun ve sağduyulu tutumun yörüngesinden ayrılmamalıdır.” cümlelerini iyi idrak etmeli, Türkiye’yi provokasyon ortamına getiren, provokatörleri memnun eden siyaseti terk etmelidir. Çünkü “Dilencinin keyfi işlek caddede gelir” misali onların en çok sevdiği ortamı mevcut CHP yaratmaktadır. Yarın daha büyük olaylar yaşanmaması için sağduyunun artık CHP’ye uğraması lazımdır.

 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *