Hani meşhur bir video var ya, sosyal medyada dolaşan. Adam şelalenin önünde, haber sunuyor. “Görüyorsunuz, işte görüyorsunuz… Her şey ortada” Trabzonspor’un son dönemdeki durumunu da işte bu sözlerle açıklamak mümkün, hatta en doğru tercih olur. “Görüyorsunuz…”

Sayın Ahmet Ağaoğlu ve yönetimi takımı toparlamaya yönelik öyle adımlar atıyor ki, insan “İşte başkan böyle olur, yönetici böyle olur” demeden geçemiyor. Takımın hem mali, hem de sportif gelişmesi ve düzelmesi yolunda kararlı, samimi ve net davranıyorlar. Bizim de desteklediğimiz, olması gerektiğini düşündüğümüz, Türk futbolunu kurtaracak yönetici duruşu. Ne yapıyor sayın Ağaoğlu ve yönetimi?

Bir kere sırtlarındaki kamburdan, birer birer kurtuluyorlar. Taşıyamayacakları yüklerin altında kalmıyorlar, cesaretle üzerlerinden atıyorlar. Hem teknik heyetleri, hem taraftarı ile birlikte yola gençlerle devam etme kararı alıyorlar. Camiaya toz pembe yalan ve hayaller sunmuyorlar.

Gerçekçi davranıp, ayaklarını yorganlarına göre uzatıyorlar. 1, 2, 3 derken bir anda takımın yüzde 65-70’ini alt yapıdan ve pilot takımdan oluşturuyorlar. Üstelik dahil ettikleri bu gençler, kendilerine sunulan bu imkanları en iyi şekilde değerlendiriyor. Sonuçta kazanan hem Trabzonspor oluyor, hem de Türk futbolu.

Şu bir gerçek, Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu ve yönetimi doğru yolda. Ama… Bir gerçek daha var ki, o da Ağaoğlu ve ekibine karşı oluşacak Truva atları. Yani içeriden, yani Trabzon’dan. Sevmez Trabzonlu, Trabzon’u bırakıp giden ve yönetime gelip başarılı olanı. Sevmez dışarıdan gelen Trabzonluyu, sahiplenmesini, söz sahibi olmasını istemez.

Bir kesim var ki, “Hep biz olalım” der bunlara karşı. En iyisini onlar bilir, onlar yapar. İşte bu “Truva atlarıdır” Ahmet Ağaoğlu ve ekibini bekleyen en büyük tehlike. Çomağı sokarlar tekerleğe, düzeni bozarlar.

Zaten bakın şöyle son 10-15 yıla, görürsünüz kimlerin başarılı olduğunu, kimlerin başarısız olduğunu. Şimdi Ahmet Ağaoğlu ekibini zor bir görev ve karar daha bekliyor. Nasıl ki, kendi söylemiyle futbol tarihinin en sıkıntılı sözleşmelerinden kurtuldular, nasıl ki gençleri bu takıma kazandırdılar, nasıl ki bu doğru adımlarla ligin zirvesine yerleştiler, nasıl ki Ünal Karaman ile kimyalarını tutturdularsa... Bu içeriden gelecek olan olası ‘Turuva atı’ operasyonu için de tedbirler almaları gerekiyor. Doğru yolda olduğunu düşündüğümüz, diğer kulüplere de örnek olarak gösterdiğimiz Ahmet Ağaoğlu ve ekibinin bunu başaracağına inancımız tam.

Yeter ki, dik dursunlar, kararlı olsunlar, açık olsunlar. Gerisi gelir, merak etmeyin. Son sözümüz de var tabii ki; Kimseyi, hiç bir yönetimi beğenmeyenlere... “Ne olursa olsun benim olsun” diyenlere. Liman var, üniversite var, başka. ‘Trabzon’ denince akla gelen ilk marka nedir?

Trabzonspor’un bu müthiş şehre neler kattığını önyargısız şöyle bir düşünün. Ekonomik, kültürel, sosyal... Trabzonspor ufalır, biter ve küme düşerse... Bundan en büyük zararı kim-kimler görür?

Yönetime, başarılı yönetimlere tam desteğin felsefesi, Yönetime, başarılı yönetimlere tam desteğin zorunluluğuna, İşte bu sorunun cevabı gün ışığı tutmaktadır. Her Trabzonlu’nun, Trabzospor’u yönetenlere -eğer çok büyük hataları yoksa- kayıtsız şartsız destek olması, hem taraftarlığının gereği, hem de kişisel geleceğini düşünenlerin mecburiyetidir.