Türkgün Türk Dünyası Eski cumhurbaşkanından dikkat çeken sözler: Türkiye kilit konumda

Eski cumhurbaşkanından dikkat çeken sözler: Türkiye kilit konumda

Ankara'da 'Türk-Makedon İlişkileri' konulu konferans düzenlendi. Konferansın ana konuşmacısı Kuzey Makedonya eski Cumhurbaşkanı Ivanov, 'Türkiye, Kuzey Makedonya'nın Avrupa Birliği (AB) ve NATO süreçlerini her zaman desteklemiştir. Türkiye bölgesel bir güç olarak siyasi gelişmelerde önemli rol oynamaktadır. Küresel krizlerin çözümünde de kilit konumdadır.' dedi.

KAYNAK: AA

Ankara Üniversitesi (AÜ) Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Makedon Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı tarafından Ankara'da "Türk-Makedon İlişkileri" konulu konferans düzenlendi.

AÜ 100. Yıl Salonu'nda gerçekleşen konferansın açılış konuşmalarını AÜ Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ve Makedon Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Melahat Pars yaptı.

Konferansa eski Kuzey Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov konuşmacı olarak katıldı.

Ünüvar açılışta yaptığı konuşmada, Osmanlı'nın Kuzey Makedonya'da çok sayıda eser inşa ettiğini belirterek, "Kuzey Makedonya bağımsızlığını 1991'de kazandı. Tarihsel birlikteliğimizin izlerini hep görüyoruz. Türkiye olarak Kuzey Makedonya'nın toprak bütünlüğü ve egemenliğini savunmaya ve karşılıklı ziyaretler gerçekleştirmeye devam ediyoruz." dedi.

Eğitim alanında Makedon Dili ve Edebiyatı'na önem verdiklerine işaret eden Ünüvar, AÜ'de de Kuzey Makedonya'dan gelen çok sayıda öğrencinin eğitim aldığını söyledi.

Pars da Makedon Dili ve Edebiyatı'nın yeni bir bilim dalı olarak Türkiye ve Kuzey Makedonya arasında bir köprü görevi gördüğünü ifade ederek, iki kültürün zenginliğini ve ortak kültürünü aktarmaya çalıştıklarını ifade etti.

"TÜRKİYE KÜRESEL KRİZLERİN ÇÖZÜMÜNDE DE KİLİT KONUMDADIR"

Konferansın ana konuşmacısı Ivanov ise Osmanlı'nın Balkanlar'da derin izler bıraktığına işaret ederek, "Osmanlı, Kuzey Makedonya'da bugün de görülebilen zengin bir miras bıraktı. Kuzey Makedonya o dönemde farklı kültürlere ev sahipliği yapan bir ülkeydi ve bu günümüzde de devam ediyor." diye konuştu.

Evliya Çelebi'nin "Seyahatname" isimli eserinde Kuzey Makedonya'ya yer verdiğini anımsatan Ivanov, Makedon toplumunun günlük hayatına dair birçok detayın bulunduğunu aktardı.

Ivanov, Balkan dillerinde korunmuş çok sayıda Türkçe kelime olduğunu ifade ederek, "Makedoncada 6 bin Türkçe kelime korundu ve bunlardan 3 bini hala kullanılmaktadır." dedi.

Türk yatırımlarının Kuzey Makedonya'da 10 binin üzerinde istihdam sağladığını vurgulayan Ivanov, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Yunus Emre Enstitüsü (YEE) ve Uluslararası Balkan Üniversitesinin (IBU) ülkede önemli projelere imza attığını kaydetti.

Ivanov, "Türkiye, Kuzey Makedonya'nın Avrupa Birliği (AB) ve NATO süreçlerini her zaman desteklemiştir. Türkiye bölgesel bir güç olarak siyasi gelişmelerde önemli rol oynamaktadır. Küresel krizlerin çözümünde de kilit konumdadır." değerlendirmesinde bulundu.

Konferans, Ankara Ticaret Odası (ATO), Balkan Vakfı ve Ankara Rumeliler Kültür ve Dayanışma Derneği işbirliğinde yapıldı.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Sağlık Sahnede kalp krizi vakalarının sebebi gizli kalp mi?

Sahnede kalp krizi vakalarının sebebi gizli kalp mi?

Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yurtdaş, gizli kalp hastalığının erken tanısının önemine dikkat çekerek, bu rahatsızlığın ani kalp krizine neden olabileceğini belirtti. 40 yaş sonrası risk artarken, düzenli doktor kontrollerinin hayat kurtardığını vurguladı.

MUHABİR: Ayşe Akyürek

Son zamanlarda artan kalp krizi vakalarını değerlendiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yurtdaş, gizli kalp rahatsızlığına dikkat çekerek, "Gizli kalp erken dönemde tanı konulmazsa ani kalp krizine dayalı ölümle sonuçlanabilir" dedi.
 

Karadeniz müziğinin dev sesi Volkan Konak’ın (58) ani kalp krizi sebebiyle sahnede vefat etmesi, 6 ay önce sanatçı Metin Arolat’ın 52 yaşında yine kalp krizi sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından halk arasında bilinen "gizli kalp" hastalığı gündeme geldi. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yurtdaş, gizli kalp hastalığını değerlendirdi.
 

Son dönemlerde gündemde yer alan ani kalp krizine dayalı vefatların ana sebebini ilgili kişilerde kalp rahatsızlığı şikayetlerinin olmaması ya da olan şikayetlerin önemsenmemesi olarak değerlendiren Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Mustafa Yurtdaş, "Bu belirtiler bize gizli kalp rahatsızlığını işaret ediyor. Gizli kalp erken dönemde eğer tanı konulmazsa kendini ani kalp ölümü şeklinde gösterebilir. Böyle bir tablonun görülme riski yüzde 20’dir. Gizli kalp problemi olan her beş hastanın birinde maalesef tanı konulmadığı için ani kalp ölümü ile karşılaşmaktayız" dedi.

"Erken tedavi hayat kurtarır"
 

Prof. Dr. Yurtdaş, ani kalp krizi sonrası ölümle kendini göstermeyen durumlarda zamanla kalp yetmezliği ya da ritim bozukluğu rahatsızlığının da görülebileceğini belirterek, "Erken tanı burada çok önemli. Erken zaman içerisinde tanı konulursa tedavi süreci de o kadar erken olabilir. Gizli kalp genetik olmaktan öte kişinin şikayetleri hissetmemesi veya tansiyon ve şeker hastalığı gibi durumlarda ağrı hissetmemesinden kaynaklanabilir. Bu hastalara erken dönemde tanı koyulması için mutlaka düzenli olarak doktor kontrolünde muayene olmalarında fayda vardır. Bir kişide gizli kalp olduğunu anlayabilmenin yolu ilk olarak ilgili kardiyoloji uzmanına başvurmasıdır. Yapılacak tetkik ve tahliller sonucunda bu hastalığı teşhis edebiliriz" ifadelerini kullandı.

Gizli kalpte kritik yaş 40
 

Gizli kalp hastalığında çoğu zaman hastaların tipik herhangi bir kalp şikayeti (göğüs ağrısı ve nefes darlığı gibi) yaşamadığını ifade eden Yurtdaş, "Hastaların bazıları ise yaşadıkları karın ağrısı, terleme, lokal el, kol veya çene ağrısı gibi şikayetleri kalp ile ilgisi olmadığını düşünerek önemsemezler. Her yaşta görülebilmesine rağmen esas olarak 40 yaşından itibaren karşılaşmaktayız. Gizli kalp hastalığının tedavisi bu hastalığın tanısını koymakla başlar. Tanı konduktan sonra aşikar kalp hastalığı olarak kabul edip tedaviye başlarız. Öncelikle bir muayene ve sonrasında yapılacak tetkikler ile tanı koyarız. Tanı konduktan sonra mutlaka koroner anjiyografi yaparak kalp damarlarını görüntüleriz ve gerekirse balon ve stent kullanarak tedavi ederiz" diye konuştu.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *