TBMM Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar, Budapeşte’de düzenlenen Ortak Güvenlik ve Savunma Politikası Parlamentolararası Konferansı'nda, Avrupa Birliği'ne Kıbrıs meselesinde iki devletli çözümü kabullenme çağrısı yaptı. Akar, çözümün egemenlik, eşitlik ve uluslararası statü ilkelerine dayanması gerektiğini belirtti.
Adil Olmayan Muamele SİNİR BOZUCU
Akar, Türkiye'nin AB üyelik sürecinde adil olmayan bir muameleye maruz kaldığını ifade etti ve sürecin siyasi blokajlarla sekteye uğratıldığını söyledi.
“Bu bakımdan genişleme sadece teknik bir terim değil, AB'nin en etkili dış politika araçlarından biridir. AB'yi sağlam ve dirençli bir jeopolitik güç haline getirmeye yönelik adımlara katkıda bulunan, jeopolitik zorluklara yanıt veren bir araçtır. Bu aynı zamanda Birliğin stratejik özerkliğini geliştirmesi ve bölgede uzun vadeli güvenlik ve istikrarı sağlaması için bir süreç ve fırsattır. AB tüm adayları eşit şekilde teşvik etmelidir. Liyakat temelli süreç, yüzeysel ve kısmi kısa vadeli çıkarların yönlendirdiği ön yargıların gölgesinde bırakılmamalıdır. Bireysel ya da tek taraflı vetolar ya da siyasi ablukalar önlenmelidir. Hiç şüphe yok ki Türkiye, jeopolitik açıdan daha güçlü bir Birliğin en önemli aktörlerinden biridir.”
AB'ye tam üyeliğin Türkiye'nin stratejik hedefi olmaya devam ettiğini vurgulayan Akar, "AB'nin adil olmayan muamelesi ve stratejik vizyon eksikliği sinir bozucu hale geldi. Konseyin 2019 yılında Türkiye'ye karşı aldığı tedbirler, Türkiye'nin katılım süreci açısından siyasi bir blokaj olmaya devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin Stratejik Rolü
Akar, Türkiye'nin AB'nin stratejik özerkliğini güçlendirecek en önemli aktörlerden biri olduğunu vurguladı ve savunma işbirliği konusundaki kısıtlamaların kaldırılması gerektiğini söyledi.
AB'YE KIBRIS ÇAĞRISI
Akar, Kıbrıs'ta çözümün ancak iki devletli bir yapı ile mümkün olduğunu belirterek, Rum tarafının geçmişteki engelleyici tavrını hatırlattı.
"BU ADADA İKİ DEVLET BULUNMALI"
Kıbrıs Rum tarafının 2004 yılında Ada'da çözümü sürekli olarak engellediğini hatırlatan Akar, "2017 yılında Crans-Montana'da masadan kalkarak aynı şeyi bir kez daha yaptığını sizlere hatırlatmak isterim. Ada'da iki halk olduğu gerçeğini kabul etmeliyiz. Bu adada iki devlet bulunmalı ve ilgili çözüm ancak egemenlik, eşitlik ve eşit uluslararası statü ilkelerine dayanmalıdır." dedi.
YUNAN PARLAMENTERLERE CEVAP
Akar, konuşmasında son olarak Yunan parlamenterlerin açıklamalarına tepki göstererek, "Yunanlı meslektaşlarımızın asılsız iddialarına cevaben, Kıbrıs Barış Harekatı 1974 yılında Yunan cuntasının etnik temizlik ve katliamını durdurmak için gerçekleştirilmiştir. Bugün Ada'daki Türk kuvvetleri 1974'ten bu yana barış ve istikrarın tek unsurudur." dedi.