Ankara'da 8 yaşındaki bir çocuğun, bahçeye düşen topu almayı reddettiği için komşusu tarafından dövüldüğü iddia edildi. O anlar güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.
Ankara’da 8 yaşındaki bir çocuğun, bahçeye düşen topu almayı reddettiği için komşusu tarafından darp edildiği iddia edildi.
Olay, Keçiören’in Çaldıran Mahallesi’nde meydana geldi. İddialara göre, 8 yaşındaki Ensar E. ve arkadaşlarının oynadıkları top, yan taraftaki binanın bahçesine düştü. Bunun üzerine topun sahibi çocuğun annesi Pınar Ç., Ensar E.’yi topu alması için uyardı. İsteğinin reddedilmesi üzerine Pınar Ç., Ensar E.’ye fiziksel şiddet uygulamaya başladı. Bir süre darp edildikten sonra ablasının duruma müdahale etmesiyle kurtulan çocuk durumu ailesine anlattı. Olayla ilgili polise şikayette bulunan aile ise saldırgan kadına tepki göstererek adli sürecin takipçisi olacaklarını belirtti.
“BANA, ‘GEL TOPU AL, ALMAZSAN AĞZINI YIRTARIM’ DEDİ”
Yaşadığı korku dolu anları anlatan Ensar E., “Arkadaşlarımla oyun oynuyorduk. Top bahçeye düşmüştü. Oradaki kadın bana, ‘gel topu al. Almazsan ağzını yırtarım’ dedi. Aşağı indi. Kolumu sıkıştırıp topu almam için itekledi. Ben annemin kızacağını söyleyince bana tokat attı. Ardından da oğlu ile kavga ettik. Kendisi yere düştü. Beni de duvara itti. Saldırgan kadın beni binanın içine götürdü. Kafamı duvara vurdu. Bacağıma tekmeler attı. Kafama darbe alınca her şeyi unuttum. Kendime gelince acılarım bastırdı. Çok fazla korktum” dedi.
“KAMERALARIN OLMADIĞI YERDE DE KALDIRIP YERE ATMIŞ”
Ensar E.’nin kuzeni Hasan Balıkçı ise, “Kuzenim arkadaşlarıyla evin bahçesinde oynarken çocuklardan birisi topu bahçeye attı. O sırada da saldırgan kadın kuzenime topu bahçeden alması gerektiğini söylüyor. Kuzenim de annesinin kızacağını söyleyerek almayacağını belirtiyor. Bunun üzerine de saldırgan kadın aşağıya inip kuzenime saldırıda bulunuyor. Garajın olduğu yerde çocuğa şiddet uyguluyor. Bunu yapmaması gerekiyordu. Gelip annesi le konuşabilirdi. Maddi ve manevi bütün hukuki işlemleri başlatacağız. Bu işin sonuna kadar gideceğiz. Kendi oğlunun attığı topu bizim çocuğumuza aldırmaya çalışmış. Çocuğu iteklemiş, tokat atmış. Kameraların olmadığı yerde de kaldırıp yere atmış. Çocuğun kulağında, boynunda, dirsek ve bacak kısımlarında hasarlar var. Hasarlar kalıcı değil” ifadelerine yer verdi.
Kaynak: İHA
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
8 yaşındaki çocuğa komşusundan öldüresiye dayak - Türkgün - Türkçe Düşün | Son Dakika Haberleri, Güncel Haberlerhttps://www.turkgun.com/video/gundem/8-yasindaki-cocuga-komsusundan-olduresiye-dayak/89813
‘Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı Konferansı’nda dikkat çeken açıklamalar gündeme damga vurdu. İsrailli ünlü tarihçi Prof. Dr. Ilan Pappé, İsrail’in kuruluş sürecinde Avrupa’nın oynadığı rolü eleştirerek, sadece Filistin’de bir Yahudi devleti fikrinin Avrupa tarafından ortaya atılmadığını, aynı zamanda bu yapının sürdürülmesi ve korunması konusunda da Avrupa'nın aktif bir şekilde sorumluluk taşıdığını ifade etti.
Avusturya'nın başkenti Viyana'da siyonizm karşıtı Museviler tarafından ilk kez düzenlenen "Yahudilerin Siyonizm Karşıtlığı Konferansı" başladı.
Konferansı düzenleyen Musevi asıllı aktivist Dalia Sarig-Fellner, konferansın, siyonist rejimin Gazze'de yaklaşık 2 yıldır sürdürdüğü soykırıma dikkati çekmeyi ve işlenen katliamların siyonizm karşıtı Yahudiler adına yapılmadığını anlatmayı amaçladığını söyledi.
Konuşmacılardan İsrailli tarihçi Profesör Ilan Pappe, İsrail'in kuruluşunda Avrupa'nın oynadığı role dikkati çekerek, Avrupa'nın, içinde barındırdığı ırkçılığın Filistin'de bir Yahudi devleti fikrini icat etmekle kalmadığını, bunun sürdürülebilir kılınması ve korunmasında suç ortaklığı bulunduğunu anlattı.
Pappe, 2. Dünya Savaşı'ndan sonra Gazze'de bugün yaşanan bu duruma nasıl gelindiğini Avrupalıların kendilerine sorması gerektiğini belirtti.
Tarihçi Pappe, Yahudilere yönelik soykırımın ardından hiçbir Avrupalı siyasetçi ya da entelektüelin, "Avrupa'ya dönün, birlikte ırkçılığın olmadığı, soykırım benzeri trajedilerin yaşanmayacağı bir Avrupa inşa edelim." demediğini dile getirdi.
İSRAİL'İN KURULMASINDA AVRUPA'NIN ROLÜ
Irkçılık sorununu çözemeyen Avrupalıların, bazı Evanjelik Hristiyanlar ve Yahudilerin öne attığı siyonizmin temelini oluşturan, Filistin'de bir Yahudi devleti kurma fikrini kabul ettiklerini aktaran Pappe, "Arap dünyası ve İslam coğrafyasının kalbinde, Filistinlilerin bedelini ödediği Batı Avrupa modelinde bir Yahudi devleti kurulma kararı" alındığını anlattı.
Pappe, sağduyulu insanlar için bu yaklaşımın 100 yıl önce de bugün de mantıksız olduğunu belirterek, "İşte tam da bu yüzden bu konferansa ihtiyacımız var. Yahudi, Müslüman veya Hristiyan fark etmez, özel bir grubun Filistin için desteğini aramıyoruz. Filistinlilerle dayanışma içinde olacak, içinde azıcık insanlık olanlardan oluşan uluslararası bir harekete ihtiyacımız var." diye konuştu.
Avrupa'nın İsrail'i bulunduğu coğrafyadan bağımsız olarak kendisiyle organik bağı bulunan bir devlet gibi gördüğüne ve Filistinlilere karşı en korkunç suçları işlediğinde bile ona dokunulmazlık sağladığına dikkati çeken Pappe, "Gazze soykırımı karşısında Avrupa'nın siyasi ve kültürel kayıtsızlığına şaşıranlarınız varsa size önerim şu; bunu (soykırımı), özellikle Batı Avrupa'nın kendi parçası olan bir toplumun veya devletin, Batı Avrupa'ya ait bir devletin (İsrail) yeniden soykırım yapabileceğini görme ve kabullenme becerisi olarak okuyun." görüşünü paylaştı.
Pappe, Avrupa'nın Rusya'yı çok kolay bir şekilde savaş suçlarıyla suçladığını ancak kendinden gördüğü İsrail'e karşı sessizliğe büründüğünü ve ikiyüzlü bir tutum sergilediğini ifade etti.
"Avrupa'da yaşayan Yahudiler olarak siyasi elitlerimize ve ana akım medyamıza, Gazze'deki soykırıma yol açan bu projenin (siyonizm) başlangıcında suç ortaklığı yaptıklarını, soykırımın kendisine de suç ortağı olduklarını ve eğer soykırımın sürmesine izin verirlerse yine suç ortağı olacaklarını anlatmalıyız." diyen Pappe, Avrupalılara, bu soykırımı durdurma güçlerinin olduğunu anlatmak gerektiğini söyledi.
“BATI SİNSİCE SÖMÜRGECİLİK YAPAN İSRAİL'E HER ZAMAN GÖZ YUMDU”
Filistin asıllı doktor, akademisyen ve aktivist Ghada Karmi de siyonizmi şeytana benzeterek, "Siyonizm şeytandır. Buna ilişkin hiçbir şüphe bulunmuyor. Şeytana karşıysanız o zaman siyonizme de karşı olmak zorundasınız." ifadelerini kullandı.
Karmi, 1948'de yurdundan edilen bir Filistinli olarak siyonizme karşı mücadele yürüttüğünü ancak bununla mücadele etmesi gereken en önemli grubun Yahudiler olduğunu söyledi.
Batı'nın sinsice sömürgecilik yapan İsrail'e her zaman göz yumduğunu ve desteklediğini, Arap devletlerinin zayıflığının da katkısıyla durumun Filistinliler için çok daha vahim bir hale geldiğini kaydeden Karmi, şöyle devam etti:
"Anlattığım bu ittifaklar ve İsrail'e başından beri bahşedilen dokunulmazlık düşünüldüğünde, Gazze'deki soykırım ve eş zamanlı Batı Şeria saldırıları hiç de sürpriz değildi. Eğer İsrail'i durduracak bir güç çıkmazsa, Filistinlileri bu topraklardan tamamen çıkartmaya hazırlanacak ki bunu her zaman arzuladı. Bu ihtimali kesinlikle göz ardı etmiyorum. Gerçekten yaşananlara bakarsanız, İsrail neden şimdi yaptıklarına son versin ki? Üzerinde hiçbir baskı yok. Gece vakti İran'a saldırdı, herkes endişeyle kıvranıyor ama kimse bir şey yapmıyor. Öyleyse neden bu korkunç senaryoda istediği her adımı atmasın?"
İsrail'in alıkoyduğu "Madleen" gemisinde bulunan Avrupa Parlamentosunun (AP) Fransız üyesi Rima Hassan da programa çevrim içi katılarak alıkonulma sonrası yaşadıklarını anlattı.
İlk günü tamamlanan konferans, farklı ülkelerden siyonizm karşıtı tanınmış akademisyen ve aktivistlerin yapacakları sunumlarla 15 Haziran'da sona erecek.
Yorumlar
*
Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
İsrailli tarihçiden sarsıcı itiraf: Batı, İsrail’in kuruluşunda suç ortağı! - Türkgün - Türkçe Düşün | Son Dakika Haberleri, Güncel Haberler/dunya/israilli-tarihciden-sarsici-itiraf-bati-israilin-kurulusunda-suc-ortagi/299828
Paylaş
Arkadaşlarınızla paylaşmak için linki kopyalayın.
!!! Yorum yapmadan önce kuralları okuyunuz.
Kişisel saldırılar yapmayın: Yorumlarınızda diğer kullanıcıları veya kişileri hakaret içeren ifadelerle suçlamayın veya aşağılamayın.
Irkçı, cinsiyetçi veya ayrımcı yorumlar yapmayın: Yorumlarınızda ırk, cinsiyet, etnik köken, din, cinsel yönelim veya herhangi bir ayrımcılık unsuru içeren ifadeler kullanmayın.
Yasa dışı faaliyetleri özendirmeyin: Yorumlarınızda yasa dışı faaliyetleri özendiren veya teşvik eden ifadeler kullanmayın.
Özel bilgileri paylaşmayın: Yorumlarınızda başkalarının özel bilgilerini paylaşmayın, bu bilgiler kullanıcıların adını, telefon numarasını, adresini, e-posta adresini veya diğer özel bilgileri içerebilir.
Spam ve reklam yapmayın: Yorumlarınızda spam veya reklam içeren ifadeler kullanmayın. Yorumlarınızın reklam içermemesine özen gösterin.