21 Eylül 2024
weather
23°
Twitter
Facebook
Instagram
Türkçe Düşün
İstanbul
HAFİF YAĞMUR
23°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Türkgün Yaşam Kırmızı altında zorlu mesai

Kırmızı altında zorlu mesai

Osmaniye'nin Kadirli ilçesinde "kırmızı altın" olarak adlandırılan turpta yoğun ve zorlu mesai dönemi başladı. Turplar, Savrun Çayı'nın soğuk sularında günlük 12-13 saat çalışan kadınlar tarafından temizlenip paketlenerek sofralardaki yerini alıyor.

2 Dakika
OKUNMA SÜRESİ
Kırmızı altında zorlu mesai

Türkiye'nin turp üretiminin yüzde 80'ine yakınının karşılandığı Kadirli'de hasatla birlikte kadınların da soğukla zorlu mesaisi başlıyor. Tarlalardan toplanarak römorklarla Savrun Çayı'na getirilen turplar, kurulan havuzlarda biriktirilerek yıkanıp toprağından temizleniyor. Daha sonra paketlenerek Türkiye'nin dört bir yanına gönderilen turpların temizlenme ve paketlenme işinde genellikle çevre köylerde ve ilçe merkezinde yaşayan kadınlar başı çekiyor.

GÜNLÜK 12-13 SAAT ÇALIŞIYORLAR
Günün ilk ışıklarıyla mesaiye başlayan kadınlar, ayaklarında çizmelerle soğuk suyun içinde 12-13 saat boyunca turp temizleyip paketliyor. Hasadın sürdüğü 4 ay boyunca durmaksızın çalışan kadınlar, kazandıkları parayla ev ekonomisine katkıda bulunmaya çalışıyor.

"5 BİN KİŞİYE EKMEK KAPISI OLUYOR"
Kadirli Ziraat Odası Başkanı Hanifi İspir, Kadirli denince akla ilk turp geldiğini ve bu ürünün 4 ay boyunca insanlara ekmek kapısı olduğunu söyledi. İlçede yıkama ve paketleme işinin tesis olmadığı için eski yöntemlerle yapılmaya devam ettiğini anlatan İspir, "Yöremizin 'kırmızı altını' turp kış aylarında ülke ve ilçe ekonomisine önemli katkı sağlıyor. Her yıl 4 ay boyunca bu ürün, 5 bin kişiye ekmek kapısı oluyor. Binlerce insan buz gibi suda ekmeği için çalışıyor." dedi.

"SU BUZ GİBİ ELLERİMİZİ AYAKLARIMIZI KESİYOR"
Turp işçisi Gül Eser de mesaisinin günün ilk ışıklarıyla başladığını ve akşama kadar sürdüğünü söyledi. Çalışma şartlarının zor olduğunu dile getiren Eser, "Çocuğumuzu, eşimizi evde bırakıp geliyoruz. Yapacak bir şey yok. Burada hem soğuğa hem de hastalığa direnmeye çalışıyoruz. Su buz gibi, ellerimiz ayaklarımız buz kesiyor ama çalışmak, çocuklarımıza bakmak zorundayız." diye konuştu.

"AİLEMİZE KATKIDA BULUNMAK İÇİN BURADAYIZ"
Turp işçisi Hatice Kara ise aile ekonomisine katkı sağlamak için soğuğa dayandıklarını belirterek, "Burası bizim ekmek kapımız. Çocuklarımıza, eşimize, evimize katkıda bulunmak için buradayız. Hem soğuk hem hastalıkla uğraşıyoruz ama yapacak bir şey yok." ifadelerini kullandı. AA

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Saldırıya uğrayan muhabirden ders gibi ceza

Saldırıya uğrayan muhabirden ders gibi ceza