Antalya'nın Muratpaşa ilçesinde yaşayan emekli Mehmet (66) ve Ümmügülsüm Ersoy (65) çifti, birikim ve kredi desteğiyle bir araba aldı. Para biriktirmeye devam eden Ersoy çifti, geçtiğimiz Haziran ayında ev almaya karar verdi. Aracı vasıtasıyla tanıştıkları ve acil paraya ihtiyacı olduğu için evini satmak istediğini söyleyen M.V. isimli şahısla 285 bin liraya anlaşan Mehmet Ersoy, iddiaya göre, ilk etapta kaparo ve tapu işlemleri için şahsa 30 bin 400 lira verdi. Bu sırada evine davet ettiği M.V'ye güvenmeye başlayan Ersoy çifti, henüz tapu işlemler yapılmadan ev fiyatından düşülmesi üzere 80 bin liraya saydıkları otomobillerini ile 5 bin lira da harçlık verdi.
SİLAHLA TEHDİT ETMİŞ
Verilen paralara karşın satışın bir türlü gerçekleşmemesi Ersoy çiftini şüphelendirdi. Ardından şahısla tekrar iletişime geçen Mehmet Ersoy, M. V. ile otomobil içerisinde görüştü. Ersoy, evin üzerinde haciz işlemi olduğu ve kaldırılması için 48 bin 200 TL gerektiğini söyleyen M.V'nin bu teklifini geri çevirdi. İddiaya göre, kabul etmemesi üzerine M.V. belinden çıkardığı tabancayı yaşlı adama dayayarak tehditte bulundu. Ardından bankaya giderek 50 bin lira kredi çeken Ersoy, bir daha şahsa ulaşamadı. Dolandırıldığını anlayan Ersoy, şikayetçi olmak için soluğu karakolda aldı.
"ÇAYIMIZI-KAHVEMİZİ İÇTİ, YEMEĞİMİZİ YEDİ"
Şüphelinin kendisini tır şoförü olarak tanıttığını ifade eden Mehmet Ersoy, yaşadıklarını anlattı.
Ersoy şunları söyledi:
"Noterde tanıştık. Tırla kaza yaptığını ve 3 kişiyi öldürdüğü için 750 bin lira kan parası ödeyeceğini söyledi. Evini satacağını söyledi. Evi alalım istedik. Bir gün sonra 285 bin liraya anlaştık. Ertesi gün evimize geldi, kahvemizi içti. Bana 20 bin lira acil kaparo olarak, 10 bin 400 lira da evle ilgili tapu işlemleri için para lazım olduğunu söyledi. İlk etapta 30 bin 400 lira verdik. Arabam vardı, onu da ev için 80 bin liraya saydık. Alıp babasının üzerine yapacağını söyledi. Vekalet verdim. İyi niyetliliğimizden, evi aldık gözüyle bakıyorduk. Çayımızı, kahvemizi içti, yemeğimizi yedi. Daha sonra bir telefon daha geldi. Görüşmemiz gerektiğini ve 48 bin 200 TL daha yatması gerektiğini söyledi. Arabaya bindik. Evin üzerine haciz konulmuş, onun kaldırılması için. Ben olmaz deyince böğrüme silah dayadı. 'Buraya kadar geldi, dönüşü yok artık' dedi. 50 bin lira kredi çektim. Aileme silahı söylemek istemedim. Pazartesi günü tapusunu alacağımı söyledi. Dediği gün tapuya gittim 6 saat bekledim gelmedi. Dolandırıldığımı anladım. Telefonları kapalı. Toplamda 165 bin para vermiş oldum."
"3 GÜNDE 165 BİN LİRAYI GÖTÜRDÜ"
Daha önce bir kez kalp krizi geçirip 2 kez anjiyo olduğunu ifade eden Aksoy, verdiği paraların yanı sıra krediyle satın aldığı otomobilin ödemesinin halen devam ettiğini aktardı. "Bu kadar emek gitti" diyen Ersoy, "3 günde 165 bin lirayı götürmüş oldu. Ne diyebilirim. Ağzımdan kötü kelime çıkarmak istemiyorum. İnsansa benim paramı getirsin, yine şikayetçi olmam. İnşallah bu yaptığı son olur. Yakalanıp cezasını çekmesini istiyorum" diye konuştu.
"ONUN ADINA BEN UTANIYORUM"
Ümmügülsüm Ersoy da şahsı ilk başlarda oğlu gibi gördüğünü ve hemşehrisi olduğu için ona inandığını söyledi. Ersoy, "Moralim bozuk' teyze dedi bana. Ben evladım gibi ona sarılıp 'moralini bozma çocuğum' dedim. Biz her şeye inandık. Biz yemedik içmedik bu parayı biriktirdik. Bana 'Elmalılıyım' dedi. Ben de oralıyım ama onun adına Elmalı halkından utanıyorum. Vicdanı rahatsa, yediğini içtiğini bildiği halde bunu yapıyorsa Allah'a havale ediyorum" şeklinde konuştu. İHA