Bursa'da düğün için çalıştığı işyerinden izin almayan, ve peş peşe 5 gün boyunca işe gelmeyen genç damat, düğün sonrası işe geldiğinde iş akdinin fesh edildiğini öğrendi. Feshin haksız olduğunu iddia ederek mahkemeye başvuran damat, kıdem ve ihbar tazminatı istedi.
Mahkemede konuşan patron, işçisinin izin almadan ve haber vermeden peş peşe 5 iş günü işe gelmediğini ve evlilik yapan bir işçiye izin verilip peşinden devamsızlık tutanağı tutulmasının mümkün olmadığını söyledi. Mahkeme, damadın evlilik izni sebebiyle işe gelmediği gerekçesiyle davanın kabulune hükmetti. Davalı patron kararı temyiz etti.
Yargıtay'dan dikkat çeken karar
Davayı yeniden inceleyen Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın peş peşe 2 gün veya ay içinde iki defa tatil gününden sonraki iş günü yahut bir ayda üç iş günü işine devam etmemesi halinde iş verenin fesih hakkı bulunduğuna hükmetti.
Mahkemeden şu açıklama yapıldı;
"Davacı taraf belirtilen günler evlilik nedeniyle işverenin bilgisi dahilinde işyerine gelmediğini, bir nevî izin kullandığını savunmaktadır. Ancak davalı şahitleri, davacının evleneceğini bildiklerini fakat davacının izinli olmayıp haber vermeden işyerine gelmediğini, davacının devamsızlık yaptığı süre içinde kendisine ulaşamadıklarını, farklı kişilerden davacının nişanlısını bırakıp başka biri ile kaçtığını öğrendiklerini, iş akdi feshedildikten sonra davacının işyerine gelerek evlilik cüzdanını gösterip gelmediği sürelerde izinli sayılmayı talep ettiğini beyan etmişlerdir. Davacıya evlilik nedeniyle izin verilip peşinden devamsızlık nedeniyle işten çıkarıldığını duyduklarını beyan eden davacı tanıkları ise davacının iş akdi sona erdiğinde işyerinde bulunmadıkları kendi ifadeleri ile sabit olup bu tanıklar davacıdan duyduklarını aktarmaktadır. Bu sebeplerle fesih tarihinde işyerinde bulunan, her biri davacının silsile ile amiri konumundaki davalı tanıklarının beyanlarına üstünlük tanınıp iş akdinin işverence devamsızlık nedeni ile haklı olarak feshedildiği kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddi gerekirken kabulü bozmayı gerektirmiştir. Temyiz olunan kararın bozulmasına oy birliği ile karar verildi."
