Bu hafta Irak ile Kalkınma yolu projesi başlığında, içinde BAE, Katar, Irak ve Türkiye’nin olduğu bir anlaşma imzalandı. Kalkınma Yolu olarak isimlendirilen bu proje ile dünyanın doğusu ve güneyinden gelen mallar, Basra Körfezi’ne iner, Irak içinden Türkiye’ye ilerler, Türkiye üzerinden Akdeniz ve Avrupa ve Kafkasya’ya akar. BAE ve Katar’ın liman, yatırım ve güvenlik başlıklarında yola katkısı da belirgin.

Bu yolun alternatiflerinden birisi, Hindistan, BAE, Suudi Arabistan, Ürdün, İsrail, İtalya yolunu izleyen Hint-Ortadoğu Ekonomik Koridoru projesi. Bir diğeri de Süveyş ’den geçen olağan Güney Koridoru rotası. Kalkınma Yolu Projesi’nin Türkiye ayağının Bir Kuşak Bir Yol’un orta yolunu da güçlendireceğini unutmayalım.

Türkiye’nin 8 milyar USD, Irak’ın 16 Milyar USD civarında yatırım yapması hedeflenen proje ile bugüne kadar Ümit Burnu üzerinden 45 günde, Kızıldeniz-Süveyş üzerinden 35 günde yapılan Avrupa’ya taşıma süresi 25 güne inmiş oluyor.

Bu projenin gerçekleşmesi ile, İran’ın Basra etkinliği baskılanmış ve ayrıca Süveyş’in kritik yol olması nedeniyle oluşan zafiyet azaltılmış olacak. Doğu Akdeniz’in güneyinin (İsrail, Mısır, Suriye) önemi azalırken Türkiye ve Kıbrıs’ın önemi artıyor.

Proje güzel, niyet önemli, anlaşmalar umut verici. Türkiye’nin birçok projesini zaman içinde alternatif yollara dönüştürerek boşa çıkarmayı deneyen bir uluslararası resim olduğunu da unutmamak ve dikkat etmek gerekiyor.

Bu plan yerine kendi planlarının gerçekleşmesini bekleyecekler ise, İran, Hindistan, İsrail, Mısır, Yunanistan, Suudi Arabistan gibi bu projeden olumsuz etkilenecek ülkeler olacaktır. Geçtiğimiz yıl Yunanistan’ın düzenlediği ve GKRY, ABD, Fransa, İtalya, İspanya, Slovenya, Suudi Arabistan, Ürdün ve Hindistan’ın katılımıyla gerçekleşen "İNİOHOS 2023" tatbikatı ve sonrasında bu yıl Yunanistan ile Hindistan ‘ın neden askeri iş birliği anlaşması imzaladığına bir de bu çerçeveden bakabilirsiniz. Aslında bu saflaşmayı bir “jeopolitik soğuk savaş” olarak isimlendirmek de mümkün olabilir.

İnanıyorum ki, Türkiye, en önemli gücü olan jeopolitiği ve bunun başlıca güvencesi ordusunu kullanarak Kalkınma Yolu projesini gerçekleştirmeye muktedirdir.