Türkgün Anne Çocuk Yeni Doğan Bebek Nasıl Uyandırılır?

Yeni Doğan Bebek Nasıl Uyandırılır?

Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni oldukça hassastır ve genellikle kendi ihtiyaçlarına göre uyumayı tercih ederler. Ancak bazen beslenme veya alt değişimi gibi sebeplerle uykuları bölünebilir. Bebeği uyandırmak gerektiğinde nazikçe dokunarak veya hafifçe sallayarak uykusunu bölebilirsiniz. Bebeği uyandırırken yavaş ve nazik olmak önemlidir.

Yeni doğan bebeklerin uyku düzeni oldukça hassastır ve genellikle kendi ihtiyaçlarına göre uyumayı tercih ederler. Ancak bazen beslenme veya alt değişimi gibi sebeplerle uykuları bölünebilir. Bebeği uyandırmak gerektiğinde nazikçe dokunarak veya hafifçe sallayarak uykusunu bölebilirsiniz. Bebeği uyandırırken yavaş ve nazik olmak önemlidir.

MUHABİR: Burhan Tural

Özellikle yeni doğan bebeklerin uykudan uyandırılma süreçlerinde ebeveynler çok hassas olabilmektedir. Yeni doğan bebeklerin gün içinde uzun sürelerde uyuması ve uyanmalarının zor olması beslenme saatlerinin atlanmasına neden olabilmektedir. Bu nedenle bebeklerin belli saatlerde uyandırılıp beslenmelerini sağlamak gerekir. Bu süreç bebeklerin sağlıklı şekilde gelişimlerini tamamlamaları için oldukça önemlidir. Bundan dolayı, bebekleri en doğru şekilde uykudan uyandırmak gerekir. Peki yeni doğan bebeği uyandırma yolları nelerdir?

Vücut Isınızı Hissettirin

Yeni doğan bebekleri uykudan uyandırmanın en kibar yollarından birisi bebekle temas halinde olarak onlara vücut ısınızı hissettirmektir. Bebeğin kolay ve güvenli şekilde uyanmasına olanak sağlayan bu yöntem aynı zamanda ebeveynle bebek arasında bir bağ kurulmasının da yollarından biridir. Vücut ısısının hissettirilmesi için belli başlı birkaç yöntem vardır. Bunlar:

  1. Temas Etmek: Vücut ısısıyla bebekleri uykudan uyandırmanın en temel tekniklerinden birisi ten tene temas etmektir. Bebeğinize sarılarak yahut o uyurken kucağınıza alarak teması gerçekleştirebilirsiniz.
  2. Okşama Yöntemi: Bebeğinizi nazik şekilde okşayarak onun vücut ısınızı anlamasına ve uyanmasına yardımcı olabilirsiniz.
  3. Eli Bebeğin Sırtına Yahut Göğsüne Koymak: Bu yöntemde elinizi bebeğinizin sırtına yahut göğsüne koyarak vücut ısınızı onun fark etmesini sağlayabilirsiniz. Bu yöntemle bebeğiniz kolay şekilde uyanacaktır. 
  4. Göğüse Yatırmak: Bu yöntem vücut ısısının anlaşılması için en etkili yöntemlerden biridir. Göğse yatırılan bebek kendini güvende hisseder ve vücut ısısının etkisiyle daha çabuk uyanır.

Emzirme Pozisyonuna Getirin

Yeni doğan bebekleri uyandırmanın bir başka yöntemi de emzirme pozisyonuna getirmektir. Bebekler emzirme pozisyonunda anneyle daha yakın temas kurar ve kendilerini anneye oldukça yakın hisseder. Ayrıca daha önce çok kez tekrarlanmış bir pozisyon olduğu için karınlarının doyacaklarını bir nebze de anlayabilirler. Tüm bu olasılıklar birleşerek bebeklerin uykudan uyanmalarını sağlayabilir. 

Ayrıca bu pozisyonda uyanan bebekler içgüdüsel olarak açlık hissiyle uyanabilme potansiyeline sahiptir. Bu nedenle bu pozisyon, bebeklerin uyandıktan sonra daha iyi ve kolay beslenmelerini sağlayabilir.

Hafifçe Masaj Yapın

Yeni doğan bebeklerin uyanmasına yardımcı olan hareketlerden birisi de hafifçe masaj yapmaktır. Bebek uyandırma şekilleri arasında yer alan masaj tekniğiyle bebek anneyle bir bağ kürar ve kolayca uyanabilir. Bebeğin karnına, ayak parmaklarına, baş kısmına ve kollarına nazik dokunuşlarla yapacağınız masajlar bebeğin uyanmasında oldukça etkili olacaktır.

Ayrıca masaj ile rahatlayan çocukların anneyi emmesi de daha kolaylaşmaktadır. Bu sistemde bebeğin kolay uyanmasının ana nedeni masaj yönteminin kan dolaşımını yükseltir ve sinir sistemini hareketlendirir.

Kıyafetlerini Yavaşça Çıkarın

Yeni doğan bebekleri uyandırmanın en etkili yöntemlerinden biri de bebeklerin kıyafetlerini yavaşça çıkarmaktır. Vücut ısısının değişmesi bebeklerin uyanmasını daha kolay sağlayacağından dolayı bebeklerin kıyafetlerini çıkararak onların uyanmasını sağlayabilirsiniz. 

Özellikle yeni doğan bebeklerin vücut ısılarının değişmesine duyarlı olması da, bu işlemin etkili olmasında ana etkenlerden birisidir. Ebeveynler, bebeklerin hafif şekilde uyandırılmasını sağlayan bu tekniği onların beslenme saatlerinde ve uyku düzenlerini oturtmak istediklerinde gönül rahatlığıyla uygulayabilirler. 

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *
Türkgün Gündem Bakan Güler: Suriye'de Türkiye'nin yadsınamaz bir tecrübesi var

Bakan Güler: Suriye'de Türkiye'nin yadsınamaz bir tecrübesi var

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Suriye’deki bazı eylem ve inisiyatiflerin zaman zaman istikrarı zedeleyici bir boyuta ulaştığını gözlemlemekteyiz. Sahada Türkiye’nin yadsınamaz bir tecrübesi vardır ve başta Suriye Yeni Hükümeti olmak üzere takdir görmekte ve çözüm kaynağı olarak görülmektedir" dedi.

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, "Suriye’deki bazı eylem ve inisiyatiflerin zaman zaman istikrarı zedeleyici bir boyuta ulaştığını gözlemlemekteyiz. Sahada Türkiye’nin yadsınamaz bir tecrübesi vardır ve başta Suriye Yeni Hükümeti olmak üzere takdir görmekte ve çözüm kaynağı olarak görülmektedir" dedi.

KAYNAK: TRT Haber

Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler başkanlığında, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ile yurt içindeki ve sınır ötesindeki birlik komutanlarının katılımıyla video telekonferans toplantısı gerçekleştirildi.

Bakan Güler, toplantıda şunları kaydetti;

Bölgemizde ve dünyada çok boyutlu tehditlerin, çatışmaların ve belirsizliklerin yoğunlaştığı bir süreçten geçiyoruz. Bu gelişmeler, bizleri sadece yakın çevremizde değil; küresel düzlemde de daha dikkatli, daha hazırlıklı ve daha dirayetli olmaya mecbur bırakmaktadır. Ülkemizin güvenliği ve bekası, yalnızca sınırlarımızı korumaktan ibaret değildir. Kara, deniz, hava, uzay ve siber alanda etkin, caydırıcı ve hazır bir Türk Silahlı Kuvvetleri, aynı zamanda barış ve istikrarın teminatıdır.

Türk Silahlı Kuvvetleri, bugüne kadar olduğu gibi bugün de görevini büyük bir azim, inanç ve kararlılıkla sürdürmekte, her birinizin bu sorumluluk bilinciyle yürüttüğü görevler hem sahada hem de masada ülkemizin elini güçlendirmektedir.

"Terör örgütüne karşı mücadelemizi sürdürüyoruz"

Suriye’de istikrarın tesisi, toprak bütünlüğünün korunması ve yeni hükûmetin ülke genelinde meşru otoriteyi tesis etmesi, bölgemizin geleceği açısından kritik önemdedir. Bu kapsamda TSK olarak Suriye’nin güvenlik ve savunma kapasitesinin inşasına destek vermeye devam ediyoruz. DEAŞ başta olmak üzere her türlü terör örgütüne karşı mücadelemizi sürdürüyoruz.

Bu çerçevede bölge ülkeleriyle yürüttüğümüz temaslar ve oluşturulması planlanan ortak harekat merkezi ile bölgesel sahiplenmenin artırılması, uluslararası hukuka uygun şekilde barışa hizmet etmesi hedeflenmektedir. Suriye’deki bazı eylem ve inisiyatiflerin zaman zaman istikrarı zedeleyici bir boyuta ulaştığını gözlemlemekteyiz. Sahada Türkiye’nin yadsınamaz bir tecrübesi vardır ve başta Suriye Yeni Hükûmeti olmak üzere takdir görmekte ve çözüm kaynağı olarak görülmektedir.

"TSK, kendisine tehdit olmayan hiç kimseye tehdit değildir"
Biz bölgede meseleleri diyalogla çözmekten yanayız. Amacımız, bölgede herhangi bir istenmeyen hadisenin yaşanmasını önlemektir. Ancak şu hususun da altını özellikle çizmek isterim; bu gelişmelerin bölgenin olmazsa olmaz ihtiyaç ve taleplerinin karşılanmasına engel teşkil etmesine müsaade etmeyeceğiz.

Türkiye’nin bu pozitif yaklaşımı, hiçbir aktör tarafından istismar edilmemelidir. Bu yaklaşımımız, bölgede istikrar arayışına katkı sağlamak içindir; asla ve asla bazı çevrelerce anlamsız heveslerin, oldubittilerin ya da yeni denge oyunlarının motivasyon kaynağı hâline gelmesine müsaade edilmeyecektir. Her zaman ifade ettiğimiz gibi Türk Silahlı Kuvvetleri kendisine tehdit olmayan hiç kimseye tehdit değildir. Aksine gittiği her yere istikrar, huzur ve barış götürmüştür. Ancak, bu iyi niyetli yaklaşımımızın yanlış yorumlanmasına da göz yummayacağımız bilinmelidir.

"Süreç dikkatle izleniyor"

Yeni Suriye Hükümeti ile SDG arasında varılan mutabakat kapsamında belirli bölgelerdeki çekilme ve devir süreci dikkatle izlenmektedir. Bu noktada Türkiye’nin beklentileri ve çekinceleri muhataplara açık bir şekilde iletilmiştir. Bu vesileyle terörle mücadele konusuna da değinmek istiyorum. PKK terör örgütünün temelsiz ve sonuçsuz heveslerinden, aklıselim bir inisiyatifin perspektifine evrilen süreci hassasiyetle takip ediyoruz. Devletin adil ve müşfik eline teslim edilen bu yaklaşım tabii ki en içten ve samimi bir şekilde desteklenecektir. Sahadakiler dâhil bunun yansımalarını bizzat izlemektedir.

Son dönemde teslim olup yaptıkları açıklama ve yaklaşımlarla sahanın geleceğini şekillendiren elemanların da ifadelerinde bu durumun yansımaları izlenmektedir. Gelişmeler samimiyet ve kararlılıkla uygulandığında anlam ifade edecektir.

Bu süreçte özellikle şu noktayı önemle vurgulamak isterim: Gerçekten barıştan yana olan her girişim desteklenir. Ancak süreci istismar etmeye çalışanlar, zamana oynayanlar, bu zemini propaganda aracı olarak kullananlar karşılarında daima kararlı bir Türkiye bulacaktır.

"Silah bırakmayan her yapı meşru hedefimiz olmaya devam edecek"
Hiçbir açıklama, hiçbir beyan, eğer eylemle desteklenmiyorsa bizim nazarımızda bir kıymet ifade etmez. Terörün her türlüsünün tamamen sona erdirilmesi, sadece ülkemizin değil bölgemizin ve dünyanın barışına da katkı sağlayacaktır. Silahı bırakmamakta ısrar eden, kardeşliği değil ayrılığı körüklemeye çalışan her yapı, dün olduğu gibi bugün de meşru hedefimiz olmaya devam edecektir.

Bu konuda devletimizin duruşu nettir: Sürecin sabote edilmesine asla izin verilmeyecek; toplumun güvenliğini tehdit eden hiçbir yapılanmaya müsamaha gösterilmeyecektir.

"Türkiye, küresel bir güvenlik sağlayıcısı"

Libya’da, Somali’de, Karadeniz’de, Doğu Akdeniz’de ve Avrupa güvenlik mimarisi içinde üstlendiğimiz görevler, Türkiye’nin küresel bir güvenlik sağlayıcısı olduğunu göstermektedir. NATO kapsamında yürüttüğümüz faaliyetler ve uluslararası barış misyonlarımız, milletimizin onurlu duruşunu yansıtmaktadır.

Bu kapsamda kara, hava ve deniz unsurlarımızla katılım sağladığımız eğitim ve tatbikatların yanı sıra Kosova ve Bosna Hersek’teki unsurlarımız başarıyla görevlerine devam etmektedir. Kosova’nın güvenliğine katkı sağlamak maksadıyla 1 Aralık 2024 tarihinde İtalyan Taburundan görevi devralan İhtiyat Komando Taburumuz, Kosova genel seçimlerinin de icra edildiği kritik bir dönemde vazifesini başarıyla yerine getirerek görevini 1 Nisan 2025 tarihinde Çok Uluslu Tabura devrederek, sorunsuz bir şekilde Türkiye’ye geri intikal etmiştir.

Tatbikatlarımızla sahadaki yetkinliğimizi artırırken diplomatik alandaki girişimlerimizle de bölgemizde barışın tesisine öncülük ediyoruz. Ukrayna’dan Afrika’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada barışın, istikrarın ve güvenliğin teminatı olan Türk Silahlı Kuvvetleri, görevlerini bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı azim ve disiplinle sürdürecektir.

Gündemimiz görüldüğü üzere artan bir yoğunlukta devam etmektedir. Aldığınız kararlar, uygulama azim ve kararlılığınız fark yaratmakta, uygulamadaki profesyonelliğiniz başarının anahtarı olmaktadır. Bu vesileyle görev başında olan tüm silah ve mesai arkadaşlarıma teşekkür ediyor, her birinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Yolunuz, bahtınız açık olsun.

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *