Yıldıray Çiçek / TÜRKGÜN
Meral Akşener’in “Cumhurbaşkanı adayı değilim, Başbakan olacağım” sözleri üzerine zillet ittifakı arasında kartların yeniden karıldığını gösteren bir durum ortaya çıktı. Düne kadar “Bizim Cumhurbaşkanımız Meral Akşener” diyen İP kadrosu bile şimdi başka kıvırmalara, bu dönüşe kutsal kılıflar giydirmeye başladılar.
“Parlamenter sisteme dönüş” propagandasını “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e geçilirse devlet demokrasiyle buluşmuş olur ve tüm toplumsal sorunların çözümü mümkün hale gelir” cümlesiyle ilk başlatan cezaevindeki terörist Demirtaş olmuştu. Sonra HDP’nin birçok yöneticisi bu minvalde açıklamalar yaptı. Daha sonra sırasıyla Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan, Temel Karamollaoğlu “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dönüş” propagandasına başladı. ABD tipi başkanlık isteyenler niçin Türk tipi ve Anayasa’nın ilk dört maddesini koruyan Cumhurbaşkanlığı sistemine karşı çıkmaktadır? FOX Tv’de İsmail Küçükkaya “Ben şahsen kategorik olarak başkanlığa karşı değilim. Siz ABD tipi başkanlık gelse ona da karşı çıkar mısınız?” diye sorduğunda Kemal Kılıçdaroğlu, “ABD tipi başkanlık oturulur, düşünülür, tartışılır. Artısını eksinini oturur düşünürüz. Niye olmasın” diye cevap vermişti.
PKK’nın 2. adamı teröristbaşı Murat Karayılan da “Biz ABD tipi başkanlığa evet deriz” açıklamasını yapmıştı.
Dönemin HDP Mersin Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, “Amerikan tipi bir başkanlık sisteminde bir mutabakat sağlanıyorsa bizim bir itirazımız yok” sözleriyle ve Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı Hatip Dicle “Keşke deseler ki; Biz Amerika’daki gibi bir başkanlık sisteminden yanayız. Ben Türkiye’de bunun çok destekçisi çıkacağına inanıyorum. Ama böyle bir tasarıları yok” diyerek aslında niyetlerini ortaya koymuştu. Hepsinde de “Türkiye’den biz eyalet, federasyon çıkarabiliriz” düşüncesi olduğu için ABD tipi başkanlığı istiyorlardı.
“Özerkliği derhal getireceğim” diyen Kemal Kılıçdaroğlu da bu sebepten olsa gerek PKK’lılarla birlikte ABD tipi başkanlığı istiyor.
Ama bugün Türk tipi Başkanlık sistemi bunların nefesini daralttığı için bu sisteme şiddetle karşılar. O yüzden bunların ipini tutan güçler, hepsini aynı propagandayı yapar noktaya getirmiştir.
Mevcut Cumhurbaşkanlığı sistemi terör örgütlerine ve onların karanlık hedeflerine yol açsaydı bir dertleri olur muydu? Son 6 senede 18 bin 500 terörist öldüren bu sistemin mimarı Cumhur ittifakı elbette bunlar için meseledir. O yüzden “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem’e dönüş” lakırdılarına başlamışlardır. Bu sistem Türkiye’nin sigortası ve güvencesi oldu. Düşmanın derdi de budur…