Suriye’de Beşar Esad’ın devrilmesiyle birlikte en büyük darbeyi terör örgütü PKK’nın Suriye kolu YPG yedi. YPG, Suriye’de “ekmek elden su gölden” misali işgal ettiği bölgelerde yaşamını sürdürüyordu. Beşar Esad, İran, Rusya dokunmuyor, varlığına göz yumuyordu. ABD ise silahını, eğitimini veriyor yani her yönden donatıyordu. Onlarda bunun rahatlığında zaman zaman Türkiye’ye dikleniyordu. YPG’nin bu diklenmeleri karşısında Türkiye de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı, Barış Pınarı gibi operasyonları ve düzenli SİHA darbeleriyle YPG’nin beyninin suyunu akıtıyor, leşlerini sıralı diziyordu.
Suriye’de Beşar Esad’ı devirme operasyonları başlayınca Suriye Milli Ordusu bu yaratık sürüsünün elinden birçok şehri aldı. Tel Fırat, Münbiç, Deyrizor gibi yerlerden adeta ışınlanarak kaçtılar. Şu an sıkıştıkları bölgede de “bizi kurtarın” diye her yere yalvarıyorlar. ABD’ye de hem yalvarıyorlar hem de “Bizi sattınız” diye sitem ediyorlar. Terör örgütü PKK’nın Suriye kolu olan (PYD’nin) Eş Başkanı Salih Müslim kendilerine destek için İsrail’i de boş geçmiyor ve "İsrail'le iletişimimiz yok, eğer böyle bir destek açıklamaları varsa elbette takdirle karşılarız" açıklamasını yapıyordu. Tüm bunları yapan PYD/YPG, “ne olur ne olmaz, Türkiye belki bizi affeder” düşüncesiyle de Türkiye’ye yalvarmayı ihmal etmediler. ABD ve İsrail’den yardım bekleyen PYD/YPG terör örgütü elebaşı Salih Müslim “Birçok taviz ve teklif sunduk ancak Türkiye reddetti.” diyerek her tuşa bastıklarını da itiraf etti.
Suriye’de iç çatışma çıktığı günden beri ABD’nin önüne koyduğu yal ile beslenen YPG’nin başındaki Mazlum Abdi denen teröristbaşı çok derin stratejik tespitler(!) yaparak “Suriye Milli Ordusu, Türkiye’ye hizmet ediyor. Aldıkları kararlar doğrudan Türkiye’den geliyor.” demiş…
Önüne konan ABD yalıyla beslenen Mazlum Abdi, sen kime hizmet ediyorsun, senin çapulcu sürünü kim eğitiyor, sen kimden talimat alıyorsun?
Kürt maskesi takarak Haçlı-Siyonist ordularına hizmet eden Mazlum Abdi, Suriye Milli Ordusu; Suriyeli Türkmen, Arap ve Kürtlerden oluşan bir ordu ve vatan topraklarını senin gibi Haçlı-Siyonist artıklarından temizlemeye çalışıyor.
Haçlı-Siyonist orduları “Gel Mazlum” diyor geliyorsun, “Yat Mazlum” diyor yatıyorsun, “Kalk Mazlum” diyor kalkıyorsun. Şimdi bu köle halinle Suriye Milli Ordusu’nun Suriye halkına hep kardeşlik, dostluk yapmış, kadirşinaslık göstermiş olan Türkiye’ye yakınlığını mı sorguluyorsun? Öyle bir korku yaşıyorsunuz ki, “Başka ülkelerden Suriye’ye gelen teröristlerin Suriye’den gönderileceğine dair” garanti verirken bile kendinizi deşifre ediyorsunuz. Türkiye, İran, Irak’tan ve dünyanın genelinden birçok teröristi niçin Suriye’de toplamıştınız?
Oh ne ala!
%99’u Müslüman olan Kürtlerin maskesini takın, onları istismar edin sonra da kalkıp Suriye’de Haçlı-Siyonist ordularının menfaati için taşeronluk yapın… Sizi insan gören, kendinden gören bir Kürt varsa emin olun iki dünyası için büyük vebal altındadır.
Türkiye ve Suriye Milli Ordusu, bu kendine ve başkalarına “Bizi kurtarın” diye yalvaran terör örgütü sürüsüne hiç acımadan Suriye’nin tamamından temizlemelidir. Türkiye’nin, Suriye’nin ve bölgenin huzuru için bu şarttır. ABD’ye de bu yaratık ve iğrenç kılıklı terör örgütüyle ne işi olduğu sık sık sorgulatılmalıdır.