YILDIRAY ÇİÇEK / TÜRKGÜN
CHP, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde elbette iktidar değil ama 2019 yerel seçimleri sonrası Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Hatay, Mersin, Adana gibi illerde yerel iktidardır. CHP bu illerde 4 yıldır belediye başkanlığı koltuğunda oturuyor. Tüm bu belediyelerde seçim öncesi vadettikleri hiçbir şeyi gerçekleştirmediler. Hepsi 4 yılını ağustos böceği olarak tamamladılar. Son yılları da kesinlikle böyle olacak. Zaten Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında “Turist Ömer” gibi geziyorlar. Aslında Ankara, İstanbul diğer yerlerde yapılmayan hizmetler, projesizlik, hayata geçirilmeyen vaatler CHP’nin karnesidir.
Türkiye’yi yönetme fırsatı bulsalar, yönetme tarzları yerel iktidarda yaptıklarıyla eş değer olur. Hele Kemal Kılıçdaroğlu gibi bir dediği diğerini tutmayan, inkâr ve yalan siyasetiyle günü açıp-kapatan, Türkiye’nin illerini “ülke” yapan biriyle ülke yönetmelerinden nasıl bir felaketin ortaya çıkacağı zaten bellidir. Merhum Celal Kılıçdaroğlu, abisini şöyle tarif ediyordu: Abim köyde çobanlık yapardı. Bir keresinde koyunu kaybedip köye geldi. Meğer koyunlar ondan önce köye gelmiş, çünkü kendi kaybolmuştu.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday olduğu seçimde oy kullanamadığını hatırlatırsak, kardeşinin tarifi tam oturur değil mi?
Böyle bir çap profili olan Kemal Kılıçdaroğlu çıkıyor üretilen Togg’u eleştiriyor, yapılan şehir hastanelerini, köprüleri, tünelleri, otoyolları eleştiriyor. Ama aynı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İBB’nin çeşme musluğunu törenle açtığına, "Adana Büyükşehir Belediyesi bir haftada bin kişilik sahra hastanesi kurdu" diyerek övündüğü fuar alanının sonradan düğün salonu olarak kullanıldığına şahit olmadık mı? Ondaki vizyon anlayışı işte budur.
Böyle bir vizyonsuzluk profili olan Kemal Kılıçdaroğlu, dünyanın ilk silahlı insansız hava aracı (SİHA) gemisi, Türkiye'nin de en büyük askeri gemisi TCG Anadolu donanmanın hizmetine girdiği gün elinde soğanla video çekmişti. Kemal Kılıçdaroğlu’nun istismar sicili ortada olduğu için soğanlı istismar videosu da tepki çekti.
Ama o, bu tepkiyi bile istismara kalkışmıştır. Diyor ki: Soğanla alay edenler, çocukların yetersiz beslenmesine gülenler, yetimlere ne yapsın… Onu da hemen hâlledeceğiz. Hemen!”
Kimsenin soğanla alay ettiği yok, alay konusu sensin Kılıçdaroğlu…
“Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana” içerikli türkünün fon müziğinde istismar videoları çekiyorsun ama bir geceliği 100 bin TL olan otelden poz veren, saati 12 bin dolara özel jet kiralayan olunca, bu tutumlu mutfak videoları çok yapmacık kurgu olarak halka yansıyor. Alay konusu olman da bundan kaynaklanmaktadır. Yoksa muhalefet partisinin başındaki biri olarak elbette halkın ekonomik meseleleri hakkında yorum yapma hakkın vardır ve bunu kim alaya alacaktır? Buradaki mesele, ülkede yapılan çok önemli hizmetleri yok sayman, hatta engellemeye çalışman ve üzerine de halkın ekonomik sıkıntılarını istismara kalkmandır. Bir karşı çıktığın hizmetlere, üretimlere bak. Bir de elindeki soğanlı poza. Yarın soğanın fiyatı düşünce ne yapacaksın?
Kılıçdaroğlu, seninle ilgili algı şudur: Şu an zamlı aldığımız ürün varsa, onu Kılıçdaroğlu’nun yöneteceği Türkiye’de hiç bulamayız.
Alay konusu olduğun konu işte budur.